soğuk bir rüzgar
iliklerime kadar işlemekte
ben seni bekliyorum yenişehir istasyonunda
mahşeri bir kalabalık var
gelenin gidenin hesabı yok
ben sensizim bir başıma
istasyon taşbasımı boydan boya
yer yer çatlaklar var
çileli yüzümdeki çizgiler gibi
bir çift göz aramaktayım
kaldırımlarda ki iz düşümünde
ümitle bekliyorum geleceksin
hem de beni hiç bilmeden
aklına bile getirmeden
koşa koşa gelip bineceksin trene
benden haberin olmadan
olsun bendeki ümit beni görmen değil
beni yaşama bağlayan seni görmek
işte geliyorsun;
yüreğim işitmekte, ayak seslerini
derinlerden ta derinliklerden
sen gelmektesin ya;
dünya dursa iş değil
yenişehir istasyonunda hava parçalı bulutlu
bir yaza bir kışa göz kırpıyor
yüreğimdeli çöl ateşine
gözlerim kırkikindi yağmurları serpiştiriyor
hadi gel! masum insanlar ıslanmasın
perişanlığımı gören bulutların
bana döktüğü hicran yaşlarından
hadi gel! ben seni bekliyorum
yenişehir istasyonunda
dik mavi gözlerini
aşkımıza ağlayan
karanlık gökyüzüne
dağılsın karanlık
alem gözlerinin rengine boyansın
hadi gel! yenişehir istasyonuna
değişsin mevsim
başkente bahar gelsin
gözyaşımla nemlenmiş yüreğimde
senin için güller açsın
ben seni bekliyorum
yenişehir istasyonunda
haykırıyorum işte başkente
bu şehri seninle seviyorum
senin beni görmen önemli değil
ama ben seni ama ben seni
ölesiye görmek istiyorum
fikret kanat
ankara / DTCF kasım 2003
Kayıt Tarihi : 19.1.2005 11:50:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Dr İbrahim Necati Günay
TÜM YORUMLAR (1)