Yarım Ezgi Şiiri - Yorumlar

Gönül Çakı
2

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

yeşil değildi saçlarıma doladığım
hiçbir sarmaşık şiir
gözlerimi düşlere gömeli ne çok oldu
ve ne çok ezgiler geçti içimden
söyleyemedim
bir yanımda beyaz nehir bir yazım da serin seher

Tamamını Oku
  • Ali Aytekin
    Ali Aytekin 18.04.2009 - 20:25

    tebrikler

    Cevap Yaz
  • Perihan Pehlivan
    Perihan Pehlivan 18.04.2009 - 18:15

    kutlarım günün şiirini.ezgiler hepimizin gönlünde düşlerimize süs gibi.

    Cevap Yaz
  • İdris Akmetin
    İdris Akmetin 18.04.2009 - 16:16

    Farklı ve güzel şiir bence.Tek ve de günün şiiri oluvermiş.Başka şiirleri yok mu acaba diye merak ettim bulamadım Belkide vadır ama yaynıda değil. Kaleminiz daim olsun.

    Cevap Yaz
  • Bünyamin Demirci
    Bünyamin Demirci 18.04.2009 - 16:06

    insan şair doğmaz hiçbir vakit onu şair yapan şiirdir elbet.

    tebrikler güzel şiirinize

    Cevap Yaz
  • Salim Genç
    Salim Genç 18.04.2009 - 16:02

    Herkes şairdir ağlamasını biliyorsa eğer ..Harfler iniltidir gölgesi düşmüş olsa bile kağıda..şiire ve şaire selamlar.

    Cevap Yaz
  • Enver Özçağlayan
    Enver Özçağlayan 18.04.2009 - 15:28

    Gönül Hanım zaten adını koymuş:'Yarım Ezgi' diye. Yorumu kendi içinde.Sevglerle...

    Enver Özçağlayan

    Cevap Yaz
  • Enver Özçağlayan
    Enver Özçağlayan 18.04.2009 - 15:28

    Gönül Hanım zaten adını koymuş:'Yarım Ezgi' diye. Yorumu kendi içinde.Sevglerle...

    Enver Özçağlayan

    Cevap Yaz
  • Abdullah Sait Alkış
    Abdullah Sait Alkış 18.04.2009 - 14:35

    eh!!! işte...

    Cevap Yaz
  • Selçuk Bekâr
    Selçuk Bekâr 18.04.2009 - 14:05

    Şöyle diyeyim Sevgili Dost Sinyali:

    'Şair, şiirlerini kim / kimler için yazar veya yazmalıdır? '

    Bence şair şiirini hiç kimse için yazmamalıdır, buna kendisi de dahil olmak üzere. (Daha önce konuşmuştuk, didaktik v.d. şiirler bunun dışındadır.) Şiir dolmuş bir baraj sularının (belki hatta boşaltma kapakları bile açıldığı halde) yerinde kalamayıp duvarının üstünden aşması gibi bir boşalma halidir.

    'Has şair bence şiiri en önce kendisi için yazar.Şiire başladığı zaman ile şiiri bitirdiği zaman farkı içinde eğer kendisinde artırma veya eksiltme oluşturmamışsa kaleme aldığı metin boşunadır.'

    İlk cümledeki ilave yorumum dışında hemfikiriz.

    'Peki şairin ''kendisi'' kimdir.Kendisi olabilmek mümkün müdür? Bu beden ismini verdiğimiz boşlukta yer kaplayan hacim içinde öyle bir alan var ki orada kendisi dahil herkes var.. Yani ferdi olanı toplumsal olandan hatta evrensel varlıklardan bağımsız düşünmek mümkün değil.. Ben, sen, o, biz, siz,onlar o kadar imtizaç içinde ki oluşturdukları bütünlükten herhangi birisinin müstakilen ayrılabilmlesi mümkün değil..'

    Derin tasavvuf. Aslında doğru da... Velakin heryerde konuşulsa da anlaşılamayacak, belki bu yüzden her yerde konuşulmaması gereken türden, ama, hemfikiriz.

    'Bu şiire gelirsek.. Başlıklar, şiirin sıkıştırılmış dosyaları gibidir.Veya bana göre öyle olmalıdır.'

    Varsa bir başlık, bu bana daha önce de ifade ettiğiniz görüşlerden biri. Ama bilirsiniz; başlık şiirde zaruri değildir. Böyle şiirler genellikle ilk mısraları ile anılırlar. Yine de bir başlık varsa size daha önce 'En çok isimlerde zorlanıyorum. Bir isim bulmak yerine yeni bir şiir yazmayı tercih ederim demiştim hatırlarsanız. O halde, aynı fikirdeyim. Ama ben bu işi çok iyi yapamıyorum.

    'Şiirin her tarafında ezginin yarımlığını görebilmemiz gerekiyor o halde..Görebiliyor muyuz. Bence görüyoruz. Çünkü şiir olayın değil olgunun hallerine erişmiş. Olaylar müziksel değildir..Ezgi başlamışsa artık orada 'olay '' aşılmış zamanın sınırlarından taşan ''olgu' varolmuştur. Başlangıçsızlık ve bitimsizliğin arasına asılı duran bir şeydir olgu.Bu yüzden her sonsuz gibi,sonlu görüş gücüne sahip insanda, eksiklik yarımlık hissi verecektir.'

    Muhtemelen başlıktaki sıkıştırılmış ezginin yarım esintilerini ummamız gerektiğini söylüyorsunuz. Ki şiir sona erdiğinde ezgi de bütünlenmiş ve başlıkla özdeşleşmiş olmalıdır diyorsunuz.
    Ne güzel diyorum sadece buna. Ne güzel bir şiir olurdu...

    'Aşk, sevmekten daha çok sevmeye doyamama halidir.'

    Aah, bu konu bir kenarda dursun. Bu herkeste o kadar farklıdır ki. Bence aşk, sevdiği dışında bir şeyin hiç olmamış olma halidir. Bu sözümle sizin düşündüğünüz tanım -en azından bende- düşmüş oluyor. Ama söyledim ya, o, bir tanıma sıkışamayacak kadar büyük bir şey. Elbette, zamane aşıklarını bundan tenzih ederim. Beğenme ve birlikte olma isteğini aşamayan (bunu da aşağılamam, yolda bir adım gibi görürüm ama) bir şeye aşk diyorlar.

    'Şiirde hasretin sonsuzluğu hissinin dinlenmeye doyulamayan ve hepsik kalan ezgisi bizi de alıyor içine.Şairin kendisine ait bir olaydan yola çıkan serüveni olay olmaktan çıkıp olguya dönüşmesiyle birlikte O'na ait olan herkese ait oluyor.
    Olabildiği yerlerde oluyor..Olamadığı yerlerde ise olamıyor.'

    Bu, sanırım finaldeki özümsemenin tanımlaması. Hiç şüphe yok diyeceğim sadece.

    'Saygılarımla'

    Saygı ve sevgi bütün içtenliğimle benden sayın Sinyali.
    İyi ki buralardasınız...

    Cevap Yaz
  • Yüksel Nimet Apel
    Yüksel Nimet Apel 18.04.2009 - 13:34

    Şiir bir karma karmaşası bana göre; çalıntı hayaller, geçmiş gelecek dün bu gün;bir saç yumağı gibidir. Birbirine dolaşık veya da birbrinden ayrışmış çok, çok zengin malzemeden ortaya çıkar...Çalıntı dediysem ki mutlaka anlaşılmış olmalı...Bir şairin şiirinden çalıntı veya bir yerden alıntı değil...Bu yüzden ne kadar irdelemeğe çalışsak ta ben yaparım çözerim diyen beri gelsin. Sırrını çözmek öyle çok ta kolay değil. Güzel,akıcı ve hüzünlü idi...Şairin gönlüne sağlık selam ve sevgi ile nice şiirlere...

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 54 tane yorum bulunmakta