Yine yol göründü sabrın davasına..
Tamahkâr vakte dur demek yakışmaz!
Hiç aşık nükte atar mı giden sevgiliye?
Ne sevmek mümkün, ne kahır eylemek!
Dil dediğin nedir ki; her ette ayrı bir tohum,
Lâkin düşen söz, taşa toprağa değil cana düşer ise..
''Eğer bana sahipsen, önce Aşk'a sonra bana dön! '' der.
Olur da söze dönmeye yüzün yoksa,
Sen en iyisi geri dön bu yoldan!
Hani sevgili denilen yârenim, o da mı gidiyor?
Gözlerimden uzak, sözlerimden uzak..
Kum tanelerine saklanan bir yengeç gibi,
Lüzumu ihtiyaç mı, ihtiyat mı?
Her Aşk'ın bir başı vardır, ya sonu ona ne demeli?
Feyz değil benim ki; hakikate bile taş çıkartır..
Öyle bir taşa ne su dayanır, ne toprak, ne de ateş!
Gidiyorum diyene el sallamak yakışmaz,
Hakka geçer Aşk ilmin de, bırakmak olmaz sevileni!
Kayıt Tarihi : 22.9.2015 22:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (5)