Aşkın belaydı başıma
Gece gibi
Sessizliği
Kazıdım yüreğimin duvarlarına
Duvarlar çatladı!
Ellerin haberi yoksa da evlerin haberi var
Kırk yıl içinde çürüttüğüm bedenimi şimdi alın
Kainat karınca seyri gölgelerde nedamet
Kaç okka gelir bilmem amma işte el kadar yürek
Kırık bir cımbızla seçemez ak sütün içindeki ak kılı
Aklı siz alın maruftan saklı olan bize kalsın
Artık suskun ve masum
Sanki biraz suçlu gibi
Kaçak gibi durgunum
Sakladım yüreğimde seni
Kimse görmesin
Dahası adını bilmesin
Ay kalbine doğarken mahcup
Uzakların diliyle
Elifim titriyordu dilimde
Kelimelerim meczup
Anlatıyordun
ben hiç bir zaman boynumu büküp gitmedim sevdaya
hiç bir zaman yalan söylemedim yüzüne yüzüne aşkın
anlatamadıklarım yalan sayıldıysa açıklamadıkça
o sevgili yar beni varsın yalancı sansın...................
Kalleş sevdaların başkenti yine yollarına düştüm
en yok olası zamanlarında beddualarımda iken
Sabaha yol var yine
Karanlığın ensesinde biten
Zakkum çiçeklerine
Şafakla giydiğim setre
Üç ömür tüketti giyilen
Zamanı unuttu
Yaşadı gönüllerde
Çok sevdi
Sevilse de olmadı
Ölmek zorundaydı
Aşkı ve adı
Uykuda yar kokusu
Bahçede nar
Aklım kılı kırk yarar
Sıkıldım doğrusu.
Gidilen yollar uzak
Dönüşüm mevsimsiz
Getirin hadi bütün
Acılarınızı ve çilelerinizi
Getirin yüreğime gömün
Kimseler üzmesin sizi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!