Dinlediğim bütün türkülerde ağlayabilir,
Tamamlanmamış şiirde acıyı hissedebilir,
Bir hiç uğruna üzülebilir
Ve her şeyden önemlisi
artık yıkılmadan ayakta durabilirim.
Acı denen şey her zerremize ilişirken,
Unutmanın yalan olduğunu anlar insan.
Unutmak diye bir şey yoktur,
Ve aslında yokluk da yoktur.
Her yok oluş birer doğuştur.
Ocaktan kalma bir ayaz günü
Ağaçların bir sağa bir sola savruluşu
Nedeniydi havadaki fırtınaya
Bakınca bir insanın fıtratına
Benziyordu sanki
Bir yerden bir yere savruluşu
Evet çekiyorum, gülümse
Gülümse ki anlasınlar
Umutluyuz ve
güzel günlere hasretiz.
Ağlamaktır gözlerin türküsü
yalnızlığın sarmaş dolaş olduğu
gecelerin karanlık koynunda
Deriye işleyen yara gibiydi hatıralar
hayatın her alanında anısı olanlar
ilmek ilmek halı misali dokunan
bir bütündü renk cümbüşü olan
bakınca her birine yakından
farklı duyguları olan insanlar
Kızgınlığım yoktu kimseye,
En çok kendime, hep kendime.
Zamanla geçip gitti hırçınlığım.
Affettim ve ben de artık alıştım,
En çok kendime, hep kendime.
Kayboldum salınırken karanlığımda
Ağlayarak dolandım kaldırımlarda
Hep ışıkların yanmasını bekledim
İstedim hep sokaklarım aydınlansın
Böyle böyle
anlıyormuş insan
Vazgeçe vazgeçe
silinmeye mahkum
Özgür bırakmalıymış insan
önce kendi ruhunu
Bir şiirin dizesinde buluşalım sevgilim
Belki denk geliriz seninle noktada
Yahut hiç karşılaşamayız
harflerin boşluğunda…
Kar yağıyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!