Selçuk Bekâr Adlı Antoloji.com Üyesinin Şair ...

Öbürleri kim?
Dermiş rahmetli burada olsa

Sen de şapkayı napacan,
Hazır kelin var
Bir de fel bulmaya bak
Dedim ben.

Okudum mesajınızı, kalktım işime gücüme bakmaya gittim ama kafamda kırk tilki dolaşıp durmaya başladı. Kırk tilkiyi ancak böyle kovabildim, bu da benim nazirem olsun:

Silence of the Skies

Did you ever feel such a pain:
Never any screaming can
Tell one better than a silence
All the stars goi ...

Ek:
Son mısra için bir itirazım olur mu diye düşündüyseniz, hayır, yoktur.
Selam, saygı ve muhabbetle

Buralarda zor Ali Oğuz Bey :)

Ne güzel bir şiir bu
Gerçi imgesiz mimgesiz,
Ama güzel şiir, sabretmiş olsaydım -haklısınız- çok daha anlamlı olacaktı...

Teşekkür ederim.

Sataşmayın Kemal Abime
Hiçbir görüşümüz kesişmiyor
Ama ben onu anlıyorum
O beni anlamasa da :)

Arıyor o
Bir şeylerin eksik olduğunu hissediyor
Bulduğuna inananlardan daha iyi yerde

Yalnız şu itlere taktım:
Bakmaya fırsatım da olmadı, bunlar hep sağ ayaklarını mı kaldırır hakkate ...

Öylesine seçtim, hemen seçtim, şimdi seçtim:

UNUTMAK KOLAY DEMİŞTİN, ALIŞIRSIN DEMİŞTİN
ÖYLEYSE SEN UNUT BENİ, YETER Kİ BENDEN İSTEME
Gözlerimde yaş kalbimde sızı unutmadım seni
Unutamadım unutamadım ne olur anla beni

O iki mısra özellikle büyük harfle yazıldı. Hani, nakaratı da hafif ...

Naime Hanım,
Size saygı duyuyor, sözlerinizi önemsiyorum.
Gerçek edebiyat diye bir şey...
Vardır elbette, evet.
Gerçek edebiyatın yeri diye bir şey...
Yoktur.
Dün gece buraya bir sayfa uzunluğunda bir methiye yazdım kendim için. Kâğıt kokusunun içinden geliyorum dedim. Dergilerde yayınla ...

Siz de Fikret Bey...
Muhabbetle
Karadenizli olduğum için (hani, fevri adamlarız ya...) belki fazla ölçüp biçmeden hemen yazdığımdandır.

Unutmadan

Nasılsa aynı kefedeyiz hepimiz :)))

Adamın biri bakmış ki sokaklarda şiir okuyup gezen bir sürü adam var,
''Gelin...'' demiş ''Böyle ortalıkta güneş altında kalmayın. Ben bir şiir evi kurdum. Sizlerin yazdıklarınızı paylaşabileceğiniz çok iyi bir mekân. Memnun kalacaksınız.''
Birer üçer beşer kalkıp gitmişler peşinden.
Yazmış okum ...

Ne talihsiz bir açıklama...

Tamam, sakin olun, yazmayacağım demiştim.
Okumayacağım demedim ki.
Arada bakıyoruz işte...

Fsm Wien ismini görünce aklıma düşeni yazayım ben de:
Geçenlerde bir şiirimde yorumunu görünce merak ettim kime ne yazmış diye, aklımda kalan bazı örnekler şunlar:

''Sen şimdi bunu yazdın diye Türk edebiyatı bir şey kazandı mı sanıyorsun? ''

''Bu ne şimdi, şiir mi? ''

''Senin şiirle dalga ...

Dur yaw
Allalla
Şaka yapıyoruz şaka
Destan yazmadık sana
Haydaaaaa! ! !

Kemal Abi Destanı


Yola çıkma geziye
Dönüp bakma maziye
-- Sakın bakma maziye
Kemal Amca kızarsa
Benzersin bir gaziye
-- Benzersin bir gaziye

Of amman aman aman Afşinbey
Sakın da gitme hey hey hey

Kemal Amca şi'r yazar
Yazarsa da pîr yazar
-- O yazdı mı pîr yazar
Ben demeyi hiç se ...

Yiheeyyttt...
Seni çözdüm sonunda:
Marifetname'yi o yaşlarda okumak çok çok tehlikelidir.
Bu yaşlarda bile kendine güvenmiyorsan uzak durman gereken iki kişiden biridir:
Muhyiddin-i İbn-i Arabî Hz.
Erzurumlu İbrahim Hakkı Hz.

Kısmen (Onlar kadar değil)
İmam-ı Rabbânî, İmam Şiblî ve ...

Kemal İspir:

''Yuka, yavan ve kuru.Yüreğinde sevda noktası (gözü) yok.''

Öyle bir yürek yok!

Üstelik bu şiir, (şiirin şiirliğini tartışsanız bile) bilâkis, o noktanın varlığının ve çalıştığının ispatıdır.

Seni izlemeye devam ediyoruz(!)

Son mısraın malumu ilam kabilinden olması nedeniyle kaldırılmasını öneriyorum.

Bunun dışında küçük, sevimli bir şiirdi.

Tebrik ettim.

Ek: Bülbülün edebiyatta her zaman âşığa işaret etmesi gibidir bu. Şiirde bülbülü görünce hemen âşığın, gülü görünce mâşuğun kastedildiğini anlarsınız. Tablonun bütününe göre anlam kazanacak birer imge değil, herkesçe bilinen, anlamları zahir olmuş simgelerdir.

Öhü öhü...
Ona simge denir.
İmge ööle çok bulunmaz bir hint kumaşı değildir ve de hayal aleminde kurgulanan tabloyu oluşturan figürlerin her biri / herhangi biri gibi çok genel bir anlamı vardır. Ama bu ifade onun her kullanıldığında aynı şeye işaret etmesini gerektirmez.

Sizin ''Arka pencerel ...

Olur Ali Oğuz Kardeşim,
Onu da tartışırız.
Ama istersen bir miktar ön ödeme yapayım:

Bonsuvar mösyö
Bendeniz trez anşante yani... :)

Bu da demektir ki Hasan Bey bir yalıda oturuyor.

Yine canım sıkılmaya başladı.

Tamam, gaipten sesler de gelmeye başladı.
Sen de masayı üç kere tıklatınca gel artık.
Fincana yazık olacak!

Bu arada anlamayanlar için:
Gaipten gelen ses aslında perişan haldeki vatandaşımızın cılız çıkan sesiydi.
Masayı üç kere tıklamak Trabzon'un Fener'e kupa finalinde üç gol atması deme ...

Iıııı...

Ben yine eski ben oldum :))))

Allah seni eyi etsin e mi!

(Kemal İspir'e hitaben söylenmiştir)

Birkaç yerde takıldım, Fevziye Abla (isim üç heceli olduğundan) vezni aksatıyor ama bu tarz şiire istidadınız açıkça ortada.
Anadolu Aşıkları adında bir grup var. Kurucusu Barıış Doğan.
Sanırım orası tam size göre.
Tebrik ederim.