Duygularımız ve mantığımız...
Duygu; sevgi yüklüdür, merhamet yüklüdür, şefkat yüklüdür yuvası kalptir. Duygu, yüklü olduğu değerler gereği amatördür birçok konuda insanı hataya düşürür. Güveni, sevgiyi, sadakati boşa çıkarır, incitir, üzer ayrılık ve özlemle cezlandırıp acı ve gözyaşına mahküm eder...
Mantık; katıdır acımssızdır, hüküm vermeden önce sorgular, sınar yuvası da beyindir.
Mantık, yüklü olduğu değerler gereği profosyoneldir. Her konuda insanı en az hatayla hedefe götürür. Duygudan kaynaklanan özlem, acı ve gözyaşı mantık için kazanılan deneyimin kaynağıdır.
Sevginizi vermeden önce mantığınızda değerlendirin öyle karar verin ki olurda incinirseniz, acı çekerseniz yıkılmak, dağılmak yerine deneyim kazanmak düşüncesiyle kendinizi teselli edebilesiniz.
Aşk gaflettir en zayıf yerden vurur. Duygularımızdan yani kalbimizden.... Onun için önce beyin, akıl ve onun silahı MANTIK...
Duygular... Bırakın aile içinde kalsın canlar
CHP'nin vurdum duymaz zihniyeti diye bi rşey yok sevgili kardeşim. Şuan parti içinde partili olarak, ülke içinde millet olarak yarınlara sahip çıkma zamanı. Bu konuda son günlerde CHP gerek Genel Başkanıyla ve gerekse kurmaylarıyla bu mücadelenin ciddiyetle gereğini yapıyor. El ele gönül gönüle olmak zamanıdır. Yakınmdan, yılmadan....
Aşk; yüzende masumiyet, yüreğinde sevgi ve merhamet bulunan güzel insanların yaşatabileceği özel bir duygudur.
Masumiyet, sevgi ve merhamet değerlerinden bir bile eksik olursa aşk eksik kalır, eksik yaşanır.... Boş kalplerin yaşattığı ise ihanetlerin gölgesinde acı ve gözyaşından ibarettir.
Bir insanın sarılabileceği, başını dayayıp ağlayabileceği bir omuza sahip olması çok güzel ve bir o kadar da büyük bir şans. Ben o kadar şanslı olamadım hayatta. Hep kendime sarıldım, kendimle dertleştim ve kendimle ağladım... Sıcak bir kalbin içinde sevildiğini bilmek nasıl bir duygudur bilmem lakin kalbimin sıcklığında sevgiyi tarif edebilmek de güzel diye teselli oldum genelde. Yalnızlık hüzündür, hüznün günbatımı kadar güzeldir. Ruhu olgunlaştırıyor, ehlileştiriyor ve bedeni de ruhu da her acıya, her sızıya karşı sadece hazırlamakla kalmıyor aynı zaman da güçlendiriyor.
Bu da benim yalnızlığımın tesellisi... Teselli kadar hayatımın gerçeği...
Seçtiğin yaşam yolunda bir gün kırılırsan, incinirsen yokluğumda; kalbinin sesini dinle can. Seni, beni bıraktığın yere getirecektir...
Ben kalbinin kırıklarını toplarken sen de hüznümü dağıtırsın belki... Olur ya bir tadım mutluluk vardır senli benli bir yarında...
Yaklaşan bir "yerel seçim" koltuk ve güç uğruna kızışan siyaset sessiz ve tepkisiz bedel ödemeye hazır bir millet.
Sahi birbirlerine etmedik hakaretle laf sayıştıran bu siyasi kafaların sözde ittifakları tabanda itibar bulacak mı?
Bu ülke de Diyanet İşleri Başkanı olan zat:
"Kuran ile olmayan çocukların şeytan veya şeytani insanlarla beraber olacağını söyledi". Bu nasıl bir yaklaşımdır? Bu nasıl bir anlayıştır? Çocuk o çocuk şeytanla değil melekle birlşkte olur be adam sen nasıl bir müslümansın? Bu ülkenin müslüman olmayan vatandaşları yok mu? Bu ülkenin her müslüman vatandaşı evinde kuran bulunduruyor mu? Bu ülkenin her müslüman vatandaşı kuranı okuyor mu? Anlıyor mu?... Kalbini şeytana açan sen ve senin gibi islamı allahsız yaşayan bölücü, kutuplaştırıcı ve ötekileştirici yoz zihniyetlerdir.
Adalet, halkın dirliği ve düzeni, idarecilerinise süsü ve güzelliğidir. Hz. Ali
Allah aşkına elinizi vicdanınıza koyunda konuşun. Bu siyasi iradenin neresinde ADALET, DÜZEN VE HALK ARASINDA DİRLİK görüyorsunuz da güzelliklerdenn bahsesiyorsunuz? Seçimde kurnazlık yapılarak bir milletin, bir ulusun kaderiyle oynamak savunulabilir mi? Bunun adı ya cehalettir ya da ihanettir....
Kirlenmişliğin, kokuşmuşluğun içerisinde masumiyetten ve merhametten yoksun kalmış insanlık anlayışını yitirmiş inançsız insanların kirlettiği bu dünyada...
Ne hayat kahpe ne de insanlar sahte... Hepsi de her an hayatımızı karartacak kadar gerçek ve çok ama çook yakınımızda, karşımıza ölüm kadar zamansız çıkabilecek kadar yakınımızda... Ve biz, o yıkılası körelmiş kalplerin acımazsızca tükettiği biz....
Her sabah güne başlarken, sahip olduğum umutlarm ve hayallerim, gün biterken yerini bir hüzne ve karamsarlığa bırakır. Bedenimin değilde günboyu ruhumun yaşadığı o tarifsiz yorğunluk bana ölümü anımsatır. Günbatımının hüznünde, gecenin karanlığında yorgun ruhumun üstüne çöken çaresizlik hissi, uykusuzluğum ve sayısını dahi unuttuğum ihanetlerin ve acıların tamamı aydınlanan yeni günle kendini yine yeni umutlara ve hayallere bırakır... Taa ki yeni bir günbatımının hüznüne kadar. Ve sorarım kendime hayatımda ki bu kısır döngü nereye kadar?
Yeni bir günle gecemi de aydınlatacak mutlu yarınlaramı yoksa hüzünlü bir akşamın karanlık gecesinde gelecek bir ölümemi?...
Uzak... Gözünü korkutmasın, cesaretini topla ve ayağa kalk. İnancına sığın, azminle ve cesaretinle ilk adımını at ve yürü.
Göreceksin attığın her adımda yakın olacak sana o uzak...
Korkma, kalk ve yürü aydınlığına...
Hayatınızda kaybedilemeyecek kadar değerli insanlar varsa, onları kaybetmekten korkun. Korkun ki kendinizde onlar için kaybedilmeyecek kadar değerli olabilmek için mücadele edebilesiniz... Unutmayın hayatta her şeyin bir karşılığı vardır. Fedakarlığın da ihanetin de....
Merhaba Canlar... İslama tabi olduğuna inandığımız insanlar tarafından dini değerlerimiz üzerinden üzülerek ifade ediyorum, farklı farklı resim ve ifadeler kullanılarak magazinleştirilmiş paylaşımlar yapılıyor. Bu güzel dinimizin böylesine paylaşımlarla gerek reklam ve gerekse gösteriş amaçlı paylaşımlarla bu kadar hafife alınması doğru değil. Belki bana kızacaksızın ama...
Siz yeryüzünde hüküm süren islam coğrafyasında HAK DİNİNİN gerçekten HAKKIYLA yaşandığına inanıyor musunuz? Sevgi, hoşgürü ve barış olan bu güzel dinimizin değerlerine yakışır şekilde yaşandığına inanıyor musunuz?
Hangi devlete bakarsanız bakın sonuç aynı... KOKUŞMUŞLUK VE İHANET YÖNETENLERDEN ve ONLARDAN NEMALANARAK ONLARI AYAKTA TUTAN SÖZDE DİN ADAMLARINDAN OLUŞAN CEMAAT VE TARİKATLARDAN BAŞLIYOR. Yönetilenler ise bilerek ve isteyerek onların çıkarlarına hizmet ederek dine değil, bu kurumlara ümmet olmuş ve bu ihanete sessiz ve tepkisiz kalarak ortak olumuş, karşılığında ise sefalet ve cehalet içinde kan dökerek, gözyaşı dökerek bedel ödüyor.
Kur'anın unutulduğu, haksızlığın hak sayıldığı ve allahın güzel dinin ve kurallarının yağmalandığı, İNDİRİLMİŞ DİNİN UNUTULARAK, UYDURULMUŞ BİR DİNE tabi olarak böylesine büyük bir ihanet içerisinde İNSANLIK allahtan merhamet bekliyor... Rabbimin merhameti illa ki büyüktür ve elbette ki sorgulanamaz.
Ancak;
Sizce kendimize gelmeden ve ziyadesiyle aştığımız haddimizi bilmeden bu mümkün mü?
Gitmeler vardır ardına bakmadan, gelmeler vardır izin almadan...
Ne ardına bakmadan giden ol, ne de izin almadan gelen...
Zira her ikisinin de sonu biraz hüsran, bolca gözyaşı...
Bir çok insan siyasi irade ile bizi yönetenleri, bazı kanaat veya cemaat önderlerini büyük övgülerle dinimiz üzerinden sosyal medyda yaptığı paylaşımlarla, dinimizi, inancımızı ve dini değerlerimizi açıkça magazinleştiriyorlar... Kim kimden daha müslüman? Kim kimden daha dindar? Hangi siyasetçi müslüman, hangisi değil. Boşverin bunları canlar...
Bir dine veya dini değere sahip olmak için önce insan olmak lazım. Şimdi soruyorum: Kim insan? Kim dürüst? Kim merhamet ve vicdan sahibi? Kim adil? Kim insana ve insanca yaşama hizmet veriyor? Kim bu güzel dini hakka yakışır değerlerle yaşıyor ve yaşatılması için çaba sarfediyor?
Sosyal medya üzerinden paylaşımlarla ne müslüman olunuyor ne de insan...
Herkes kendinden sormludur. Bunu unutanın da sonu hüsran.
serbest kürsü
03.01.2019 - 21:55Duygularımız ve mantığımız...
Duygu; sevgi yüklüdür, merhamet yüklüdür, şefkat yüklüdür yuvası kalptir. Duygu, yüklü olduğu değerler gereği amatördür birçok konuda insanı hataya düşürür. Güveni, sevgiyi, sadakati boşa çıkarır, incitir, üzer ayrılık ve özlemle cezlandırıp acı ve gözyaşına mahküm eder...
Mantık; katıdır acımssızdır, hüküm vermeden önce sorgular, sınar yuvası da beyindir.
Mantık, yüklü olduğu değerler gereği profosyoneldir. Her konuda insanı en az hatayla hedefe götürür. Duygudan kaynaklanan özlem, acı ve gözyaşı mantık için kazanılan deneyimin kaynağıdır.
Sevginizi vermeden önce mantığınızda değerlendirin öyle karar verin ki olurda incinirseniz, acı çekerseniz yıkılmak, dağılmak yerine deneyim kazanmak düşüncesiyle kendinizi teselli edebilesiniz.
Aşk gaflettir en zayıf yerden vurur. Duygularımızdan yani kalbimizden.... Onun için önce beyin, akıl ve onun silahı MANTIK...
Duygular... Bırakın aile içinde kalsın canlar
serbest kürsü
15.12.2018 - 00:43Yani kendine güvenmiyorsun....
serbest kürsü
12.12.2018 - 20:08CHP'nin vurdum duymaz zihniyeti diye bi rşey yok sevgili kardeşim. Şuan parti içinde partili olarak, ülke içinde millet olarak yarınlara sahip çıkma zamanı. Bu konuda son günlerde CHP gerek Genel Başkanıyla ve gerekse kurmaylarıyla bu mücadelenin ciddiyetle gereğini yapıyor. El ele gönül gönüle olmak zamanıdır. Yakınmdan, yılmadan....
serbest kürsü
11.12.2018 - 22:00Aşk; yüzende masumiyet, yüreğinde sevgi ve merhamet bulunan güzel insanların yaşatabileceği özel bir duygudur.
Masumiyet, sevgi ve merhamet değerlerinden bir bile eksik olursa aşk eksik kalır, eksik yaşanır.... Boş kalplerin yaşattığı ise ihanetlerin gölgesinde acı ve gözyaşından ibarettir.
serbest kürsü
10.12.2018 - 01:02Bir insanın sarılabileceği, başını dayayıp ağlayabileceği bir omuza sahip olması çok güzel ve bir o kadar da büyük bir şans. Ben o kadar şanslı olamadım hayatta. Hep kendime sarıldım, kendimle dertleştim ve kendimle ağladım... Sıcak bir kalbin içinde sevildiğini bilmek nasıl bir duygudur bilmem lakin kalbimin sıcklığında sevgiyi tarif edebilmek de güzel diye teselli oldum genelde. Yalnızlık hüzündür, hüznün günbatımı kadar güzeldir. Ruhu olgunlaştırıyor, ehlileştiriyor ve bedeni de ruhu da her acıya, her sızıya karşı sadece hazırlamakla kalmıyor aynı zaman da güçlendiriyor.
Bu da benim yalnızlığımın tesellisi... Teselli kadar hayatımın gerçeği...
Kendi Kendime Dedim ki
09.12.2018 - 16:28Seçtiğin yaşam yolunda bir gün kırılırsan, incinirsen yokluğumda; kalbinin sesini dinle can. Seni, beni bıraktığın yere getirecektir...
Ben kalbinin kırıklarını toplarken sen de hüznümü dağıtırsın belki... Olur ya bir tadım mutluluk vardır senli benli bir yarında...
serbest kürsü
08.12.2018 - 16:45Yaklaşan bir "yerel seçim" koltuk ve güç uğruna kızışan siyaset sessiz ve tepkisiz bedel ödemeye hazır bir millet.
Sahi birbirlerine etmedik hakaretle laf sayıştıran bu siyasi kafaların sözde ittifakları tabanda itibar bulacak mı?
serbest kürsü
08.12.2018 - 16:39Bu ülke de Diyanet İşleri Başkanı olan zat:
"Kuran ile olmayan çocukların şeytan veya şeytani insanlarla beraber olacağını söyledi". Bu nasıl bir yaklaşımdır? Bu nasıl bir anlayıştır? Çocuk o çocuk şeytanla değil melekle birlşkte olur be adam sen nasıl bir müslümansın? Bu ülkenin müslüman olmayan vatandaşları yok mu? Bu ülkenin her müslüman vatandaşı evinde kuran bulunduruyor mu? Bu ülkenin her müslüman vatandaşı kuranı okuyor mu? Anlıyor mu?... Kalbini şeytana açan sen ve senin gibi islamı allahsız yaşayan bölücü, kutuplaştırıcı ve ötekileştirici yoz zihniyetlerdir.
serbest kürsü
06.12.2018 - 00:31Şule, sen "veda hutbesinin" ne olduğunu ve bu hıtbenin kim tatafından nerede okunduğunu biliyormusun?
serbest kürsü
05.12.2018 - 22:13Yok o öyle değil...
Biz de şükredenlerdeniz arkadaşım. O çağdan kurtulmuş olmanın mutluluğu ve huzuru içinde...
serbest kürsü
05.12.2018 - 22:02Boşver Şule, sen şükredenlerden ol...
serbest kürsü
05.12.2018 - 21:51Şule sen hangi çağın insansın?
serbest kürsü
05.12.2018 - 21:46Adalet, halkın dirliği ve düzeni, idarecilerinise süsü ve güzelliğidir. Hz. Ali
Allah aşkına elinizi vicdanınıza koyunda konuşun. Bu siyasi iradenin neresinde ADALET, DÜZEN VE HALK ARASINDA DİRLİK görüyorsunuz da güzelliklerdenn bahsesiyorsunuz? Seçimde kurnazlık yapılarak bir milletin, bir ulusun kaderiyle oynamak savunulabilir mi? Bunun adı ya cehalettir ya da ihanettir....
Sonra dedim ki
05.12.2018 - 20:48Kirlenmişliğin, kokuşmuşluğun içerisinde masumiyetten ve merhametten yoksun kalmış insanlık anlayışını yitirmiş inançsız insanların kirlettiği bu dünyada...
Ne hayat kahpe ne de insanlar sahte... Hepsi de her an hayatımızı karartacak kadar gerçek ve çok ama çook yakınımızda, karşımıza ölüm kadar zamansız çıkabilecek kadar yakınımızda... Ve biz, o yıkılası körelmiş kalplerin acımazsızca tükettiği biz....
serbest kürsü
30.11.2018 - 09:58Her sabah güne başlarken, sahip olduğum umutlarm ve hayallerim, gün biterken yerini bir hüzne ve karamsarlığa bırakır. Bedenimin değilde günboyu ruhumun yaşadığı o tarifsiz yorğunluk bana ölümü anımsatır. Günbatımının hüznünde, gecenin karanlığında yorgun ruhumun üstüne çöken çaresizlik hissi, uykusuzluğum ve sayısını dahi unuttuğum ihanetlerin ve acıların tamamı aydınlanan yeni günle kendini yine yeni umutlara ve hayallere bırakır... Taa ki yeni bir günbatımının hüznüne kadar. Ve sorarım kendime hayatımda ki bu kısır döngü nereye kadar?
Yeni bir günle gecemi de aydınlatacak mutlu yarınlaramı yoksa hüzünlü bir akşamın karanlık gecesinde gelecek bir ölümemi?...
Kendi Kendime Dedim ki
29.11.2018 - 14:49Uzak... Gözünü korkutmasın, cesaretini topla ve ayağa kalk. İnancına sığın, azminle ve cesaretinle ilk adımını at ve yürü.
Göreceksin attığın her adımda yakın olacak sana o uzak...
Korkma, kalk ve yürü aydınlığına...
serbest kürsü
29.11.2018 - 14:16Hayatınızda kaybedilemeyecek kadar değerli insanlar varsa, onları kaybetmekten korkun. Korkun ki kendinizde onlar için kaybedilmeyecek kadar değerli olabilmek için mücadele edebilesiniz... Unutmayın hayatta her şeyin bir karşılığı vardır. Fedakarlığın da ihanetin de....
Kendi Kendime Dedim ki
28.11.2018 - 00:27Nefsine kapılıp koştuğun şu dünya da ruhuna baktın mı hiç neden hüzün içinde diye?
Hiç düşündün mü ölümü ansızın çıkar da gelir diye?
serbest kürsü
28.11.2018 - 00:23Merhaba Canlar... İslama tabi olduğuna inandığımız insanlar tarafından dini değerlerimiz üzerinden üzülerek ifade ediyorum, farklı farklı resim ve ifadeler kullanılarak magazinleştirilmiş paylaşımlar yapılıyor. Bu güzel dinimizin böylesine paylaşımlarla gerek reklam ve gerekse gösteriş amaçlı paylaşımlarla bu kadar hafife alınması doğru değil. Belki bana kızacaksızın ama...
Siz yeryüzünde hüküm süren islam coğrafyasında HAK DİNİNİN gerçekten HAKKIYLA yaşandığına inanıyor musunuz? Sevgi, hoşgürü ve barış olan bu güzel dinimizin değerlerine yakışır şekilde yaşandığına inanıyor musunuz?
Hangi devlete bakarsanız bakın sonuç aynı... KOKUŞMUŞLUK VE İHANET YÖNETENLERDEN ve ONLARDAN NEMALANARAK ONLARI AYAKTA TUTAN SÖZDE DİN ADAMLARINDAN OLUŞAN CEMAAT VE TARİKATLARDAN BAŞLIYOR. Yönetilenler ise bilerek ve isteyerek onların çıkarlarına hizmet ederek dine değil, bu kurumlara ümmet olmuş ve bu ihanete sessiz ve tepkisiz kalarak ortak olumuş, karşılığında ise sefalet ve cehalet içinde kan dökerek, gözyaşı dökerek bedel ödüyor.
Kur'anın unutulduğu, haksızlığın hak sayıldığı ve allahın güzel dinin ve kurallarının yağmalandığı, İNDİRİLMİŞ DİNİN UNUTULARAK, UYDURULMUŞ BİR DİNE tabi olarak böylesine büyük bir ihanet içerisinde İNSANLIK allahtan merhamet bekliyor... Rabbimin merhameti illa ki büyüktür ve elbette ki sorgulanamaz.
Ancak;
Sizce kendimize gelmeden ve ziyadesiyle aştığımız haddimizi bilmeden bu mümkün mü?
Kendi Kendime Dedim ki
28.11.2018 - 00:11Bedensel özür engel değildir sevmeye, sevilmeye... Özür kalpte olursa eğer engeldir insana, insanlığa ve hayata dair herşeye...
Kendi Kendime Dedim ki
27.11.2018 - 15:30Hayat bazan çok sıkıcı oluyor, lakin aklıma sevdiklerim gelince bir tatlı sevinç kaplıyor ruhumu... Birde sevildiklerim olsaydı...
serbest kürsü
26.11.2018 - 22:01Gitmeler vardır ardına bakmadan, gelmeler vardır izin almadan...
Ne ardına bakmadan giden ol, ne de izin almadan gelen...
Zira her ikisinin de sonu biraz hüsran, bolca gözyaşı...
Kendi Kendime Dedim ki
26.11.2018 - 20:33Bir simit ve çay tadında yaşamak
Yaşamak yoksulluğun sofrasını
Büyük bir gönül zenginliği edasında
Adım adım yaklaşan ölümün kıyısında
serbest kürsü
25.11.2018 - 21:54Bir çok insan siyasi irade ile bizi yönetenleri, bazı kanaat veya cemaat önderlerini büyük övgülerle dinimiz üzerinden sosyal medyda yaptığı paylaşımlarla, dinimizi, inancımızı ve dini değerlerimizi açıkça magazinleştiriyorlar... Kim kimden daha müslüman? Kim kimden daha dindar? Hangi siyasetçi müslüman, hangisi değil. Boşverin bunları canlar...
Bir dine veya dini değere sahip olmak için önce insan olmak lazım. Şimdi soruyorum: Kim insan? Kim dürüst? Kim merhamet ve vicdan sahibi? Kim adil? Kim insana ve insanca yaşama hizmet veriyor? Kim bu güzel dini hakka yakışır değerlerle yaşıyor ve yaşatılması için çaba sarfediyor?
Sosyal medya üzerinden paylaşımlarla ne müslüman olunuyor ne de insan...
Herkes kendinden sormludur. Bunu unutanın da sonu hüsran.
Toplam 28 mesaj bulundu