Düşünmüyorum Yine De Varım Adlı Üyenin Nedir ...

  • kişisel gelişim kitapları

    08.03.2005 - 11:10

    kişisel kandırmaca kitapları.

  • sen

    08.03.2005 - 11:07

    sen sen,
    anladın sen onu anladın,
    hadi bırak numarayı.

  • heyecan

    08.03.2005 - 11:03

    abimle ilk araba kullanışımız.peder bey ankarada.yaklaşık 1-1.5 saat gezdik.çok heyecanlıyız,nerdeyse heyecandan ölücez.artı dönüş vakti eve geldik arabanın sağ köşesini garaj kapısına vurdu.

    korku ve şeddeli heyecan. bunu salaklık terimine yazsam mı acep.

  • müzik

    08.03.2005 - 10:50

    beslenme çantası

  • masal

    08.03.2005 - 10:48

    Zeus'un bir gün yolu Arkadia'ya düştü. Arkadia kralı Lykaon kan dökücülüğü ve acımasızlığı ile tanınırmış, kendisine misafir olanları yakalatıp öldürmeyi eğlence haline getirmiş bir kralmış. Zeus bu insafsız kralın sarayına geldiğinde kim olduğu açıklamamış. Lykaon Zeus'u denemek için daha önceden öldürttüğü bir yolcunun etinden hazırlattığı yemeği baş tanrının önüne koymuş. Zeus bunun üzerine yıldırımıyla sarayı yakıp kül etmiş ve Lykaon'u da kurta çevirmiş.

    Lykaon'un kızı Kallisto ise Artemis'in yakın arkadaşı olan bir periydi. Tanrıça ile birlikte ava çıkar ona yoldaşlık ederdi. O da tıpkı Artemis gibi evlenmemeye ve bir erkekle birlikte olmamaya yeminliydi. Ancak Zeus bu güzel periyi görür görmez ona gönül verdi ve bir gün Kallisto ağaçların altında dinlenirken Artemis'in kılığına girerek yanına yaklaştı. Kallisto baştanrıyı Artemis sandığında ondan çekinmedi fakat hatasını anladığı zaman iş işten geçmişti. Hamileliğini gizlemek için büyük çaba harcadı ancak bir gün arkadaşları ile birlikte gölde yıkanırlarken Artemis peri kızın hamile olduğunu fark etti. Zeus sevdiği kızı Artemis'in öfkesinden korumak için Kallisto'yu bir ayıya çevirdi ama bu bile onu Artemis'in öfkesinden korumaya yetmedi. Artemis okları ile onu delik deşik etti. Kallisto ölmeden az önce Arkas adında bir erkek çocuk dünyaya getirdi. Bu çocuk daha sonra Arkadia'ların babası oldu. Kallisto ise öldükten sonra Zeus tarafında gök yüzüne alındı ve kutup yıldızına 'Büyük Ayıya' çevirildi.

  • masal

    08.03.2005 - 10:48

    Prometheus'un kurnazlıkla çalarak insanlara verdiği akıl onları şımartınca Zeus o zamana kadar yalnız erkeklerden ibaret olan insan topluluğuna ceza vermek istedi ve onlara kadını gönderdi. Zeus, oldukça başarılı bir usta olan oğlu Hephaistos'tan kadını yaratmasını istedi. Hephaistos babasının isteği üzerine çamuru su ile yoğurdu ve görenleri şaşırtacak güzellikte bir kadın vücudu yarattı.

    Olympos'ta oturan tanrıçaların en güzeli olan ve kendi karısı olan Aphrodite'in vücudunu model olarak kullanmıştı. Heykel bitince onun kalbine ruh yerine bir kıvılcım koydu. O zaman heykelin gözleri açıldı. Kolları bacakları kıpırdamaya ve dudakları konuşmaya başladı. Onu süslemek için bütün tanrılar ve tanrıçalar yardım ettiler. Herkes kendisinden ona bir şey armağan etti ve ona Rumca 'bütün armağan' anlamına gelen Pandora adını taktılar. Athena ona güzel bir kemer, süslü elbiseler verdi. Letafet perileri Kharites beyaz göğsüne parlak altın gerdanlık taktılar. Aphrodite başına güzellikler saçtı. Güzel saçlı Horalar ilkbahar çiçekleriyle onu süslediler. Hermes Pandora'nın kalbine, hıyanet ve aldatıcı sözler yerleştirdi. Zeus da ona esrarlı bir kutu armağan etti ve ona dedi ki; Sakın verdiğim kutuyu açma, içindeki iyi şeyler uzaklara kaçar ve onların yerine fenalıklar gelir, seni rahatsız ederler. Bu kutuyu iyi sakla bütün insanların saadeti ve felaketi bu kutunun açılıp açılmamasına bağlıdır. Böyle dedikten sonra baş tanrı ilk kadını yeryüzüne indirdi ve Prometheus'un kardeşi Epimetheus'a gelin olarak gönderdi. Prometheus kardeşine Zeus'dan hiç bir şekilde hediye kabul etmemesini tembih ettiği halde Pandora'nın güzelliğine hayran kalan Epimetheus öğüdü tutmadı ve onunla evlendi.

    Pandora da tıpkı tüm kadınlar gibi doğuştan meraklı olduğunda dünyaya gelir gelmez kutunun içinde ne olabileceğini düşünmeye başladı ve Zeus'un uyarısını unutarak kutuyu açtı. Kutunun içindeki hastalık, keder, ıstırap, yalan, riya gibi insanları rahatsız edecek ve onları felakete sürükleyecek ne kadar kötülük varsa hepsi açılan kutudan kuşlar gibi uçuştular. Pandora hatasını anlayarak biraz sonra kutuyu kapadı ancak kutuya kapatılan kötülüklerin arasında, insanları yaşatacak, teselli edecek 'ümit' de vardı. Fakat ümit dışarı çıkamamış kutuda kalmıştı.. Böylece Zeus ilk kadını beraberinde kötülüklerle dolu bir kutuyla yeryüzüne yollayarak insanlardan intikam almıştı.

  • masal

    08.03.2005 - 10:46

    Zeus bir gece, güzel bir kuğu şekline bürünerek Taygetos dağının tepelerine indi. O yere indiği sırada Aetolia kralının güzeller güzeli kız Leda uyuyordu. Zeus güzel kokular saçan kanatlarını çırparak prensesi uyandırdı. Kuğu ona doğru yaklaşarak uzun boynu ile yüzünü okşadı.

    'Benden korkma, ben aydınlık tanrısıyım' dedi ona 'İstiyorum ki birbirinin eşi olan iki çocuk dünyaya getiresin, onlar ay ve güneş gibi birbirlerini takip ederek yaşasınlar. İnsanlara iyilik etsinler, can vermek üzere olan gemicilerin yardımlarına koşsunlar.'

    Dokuz ay sonra Leda ormanın derinliklerinde bir yumurta yumurtladı. Yumurtanın içinden birbirinin eşi olan iki erkek çocuk çıktı. Birinin adı Kastor diğerininki ise Pollüks oldu. Yumurtadan çıkar çıkmaz parlak bir yıldız iki kardeşin başlarına nur döktü, sonra her ikisi de aynı ata binerek ellerinde aynı mızraklarla dört nala oradan uzaklaştılar.

  • enteresan diyaloglar

    08.03.2005 - 10:44

    vatandaş- bende gıda istiyorum
    düşünmeyen-dilekçe ver abla
    vatandaş-vermiştim
    düşünmeyen- cuma günü uğra toplantıdan çıkmış olur.
    vatandaş-gıda istiyorum
    düşünmeyen-ufff cuma günü gelde o zaman belli olur,tamam mı?
    vatandaş-ama ben şimdi istiyorum
    düşünmüyorum-Ya sabır... git abla Allah aşkına

  • istasyon

    08.03.2005 - 10:31

    Yalnizim bir kompartimanda
    Bir hizar testerisinin yaz isigi ufuk hattindan
    Agir agir gözlerime geliyor kösede rüzgar
    Tozla yikiyor sögüt dalini çocuk
    Onalti bagimsiz devlet büstünün
    Sarkan biyiklarini düzeltiyor zaman
    Düsündükçe koyu bir renk aliyor
    Buraya uzun bir yol boyunca
    Kurulu bir kumpanya çadirlarindan
    Tugla harmanlarindan geldim her atesin
    Çemberinde yanarak ve daragacinda
    Kurutarak dikissiz gömleklerimi
    Her sabah zekeriya sofralarinda herkesle
    Kalin kitaplarin yufkasini yeniden islatip
    Yedik açlik
    Düsündükçe daha da artiyor hangi geçmisin
    Kaynagina egilsem aci bir su
    Gelecek günlerin yorgun treni yillardir
    Telaki bekliyor
    Bekle bekle bekle gençligin karanlik yildizi
    Yillardir takim degistiriyor ve cephe
    Isimsiz bir tortuyla kapanmis
    Bilemedim nasil bir mangal yüregimiz
    Kömür gözlü çocuklarla yaniyor ve bedenim
    Ates içinde
    Eylül.

    Her yanimdan geçen öpüslerinin
    Islak serçelerini duymasam
    Kör testereyi bile göremeyecegim.

  • karşılıksız aşk

    08.03.2005 - 09:12

    Sen meni sev, men seni sevim
    Sen menin için yan
    Men seni severah yanim dutuşim
    Glasik eşk neyse onu yaşiyah

    Ya da sevme haberin olmasın
    Men sana sevdalanıp dolaşim
    Platonik eşk neyse onu yaşiyah

  • karşılıksız aşk

    08.03.2005 - 09:09

    Karşılıksız aşk mı olurmuş hiç.İnanmam.

  • kekilli

    08.03.2005 - 09:04

    hangisi?
    Zevkten dört köşe olan mı,ben sanatçı değilim diyen mi?

  • kerpe

    08.03.2005 - 09:03

    Enişte bey sös verdi.Gİdeceğuk

  • kendi kendine gülümsemek

    08.03.2005 - 08:59

    Bazan okuduklarrıma gülüyorum bu sitetede.
    Bizimkiler anlamıyo tabii, onlarda kendi kendime güldüğümü sanıp

    başlıyolar gülmeye.

  • enteresan diyaloglar

    08.03.2005 - 08:57

    **Yaa hak
    -Hakkı biliyosan sabunu bırak
    **Sabunu bırakırım amma çuvaldızı çok ararsın.

  • yalnızlık

    08.03.2005 - 08:53

    Beşinci Mevsimin Açmış Gülleri
    Nerde Kalmış Hani İnsan Değeri
    Kefende Gözü Yaşlı Anaların
    Yeniden Doğmanın Zamanıyım Ben

    Bırakın Da Akarsular Yol Alsın
    Değmeyin Bebeğe Doğup Ağlasın
    Yaralı Gönlüme Bir Tas Tuz Basın
    Konuşan Dillerin Zamanıyım Ben

    Çelik Bir Bedene İşlemez Kurşun
    Bir Çocuğun Canı Acep Kaç Arşın
    Kan Kokar Toprağım Çok İyi Düşün
    Bu Yalan Kulların Zamanıyım Ben

    Karakuşlar Gibi Gökte Uçana
    Dur Diyenler Olur Giden Zamana
    Bir Ehli Sohbette Kendin Bilene
    Konuşan Tellerin Zamanıyım Ben

  • hayat

    08.03.2005 - 08:51

    insana her an,gülmüyor hemen,
    bir sevgili vermiyoor.

  • ayrılık şarkıları

    08.03.2005 - 08:49

    Yar Senin Derdinden Derbeder Oldum
    Derdi Derunumu Sorda Sonra Git
    Hasretinden Mecnun Misali Oldum
    Ne Hale Düşmüşem Sorda Sonra Git

    Aşık Olan Maşuğunu Atarmı
    Gül Yerinde Kara Çalı Biter Mi
    Aslan Yatağında Tilki Yatarmı
    Gözle Onikiden Vurda Sonra Git

    Ağrı Göl Dağı'nın Kahmut Yaylası
    Hangi Gün İnersen Hoştur Havası
    Gel Ey Düzgünüm Gel Ey Çektirme Yası
    Sulari Kulunu Sorda Sonra Git

  • ayrılık şarkıları

    08.03.2005 - 08:48

    Aşan Bilir Karlı Dağın Ardını
    Çeken Bilir Ayrılığın Derdini
    Bülbül Kaça Aldın Gülün Nargını
    Gül Alıp Satmanın Zamanı Değil

    Yaprak Gazel Olmuş Duruyor Dalda
    Vefasız Güzelden Bize Ne Fayda
    Bu Ayda Olmazsa Gelecek Ayda
    Ölürüm Vaz Geçmem Sevdiğim Senden

    Selvinin Dalları Boyundan Uzun
    Yavrular Gözüme Bir Salkım Üzüm
    Ölmeden Görseydi O Yari Gözüm
    Koyun Kuzu Kurban Olur O Zaman

  • fıkra

    08.03.2005 - 08:39

    Ingiltere' de bir hayvanat bahcesinde soylari tukenmekte olan bir cift goril kalmis. Insanlar bunlari ciftlestirip soylarini kurtarmaya
    calisiyorlarmis ki erkek goril birden olmus. Ortalik birbirine girmis. Gazetelere ilanlar verilmis ve disi gorile bir es bulana buyuk oduller vaad edilmis. Kimsenin elinden birsey gelmiyormus.
    Herkes caresiz caresiz otururken bir Turk cikmis ve bu isi halledecegini ancak 50 bin dolar istedigini soylemis. Hemen kabul etmisler. Turk ucaga atlamis once Istanbul'a sonra da Ankara'ya gelmis. Ankara' da otobuse binmis. Pozanti yolu uzerinde bir kahvede inmis. Kahveye girmis bakmis bir suru kamyon soforu oturuyor. Hepsine soyle bir alici gozuyle baktiktan sonra bir tanesine `Sen gel' demis.
    Adam gelmis, bizimki de ona durumu anlatmis. Boyle boyle bir durum oldugunu, gorile bir es aradigini ve adamin bu is icin cok uygun oldugunu ve bunun bedelinin de 25 bin dolar oldugunu soylemis. Kamyoncu dusunmek icin 1 saat muhlet istemis. 1 saat sonra donmus ve demis ki:
    'Tamam kabul ediyorum ama 3 sartim var:

    1. Hayvani dudaklarindan opmem.
    2. Dogacak cocuk erkek olursa babamin adini koyarim.
    3. 25 bin dolarim yok. Taksit taksit oderim....'

  • fıkra

    08.03.2005 - 08:37

    Italya'da Vatikan yakinlarinda bir eve gece hirsiz girmis. Hirsiz evin içinde karanlikta ilerlerken arkasindan bir ses gelmis: ·Seni ben görüyorum. Isa da görüyor! Hirsiz panik içinde bir köseye sinip ve farkedilmemeyi ümit ederken ses tekrar yükselmis: - Seni ben görüyorum. Isa da görüyor! Hirsiz sesin kendine seslendigine emin olunca el fenerini açip, sesin sahibini aramaya baslamis ve bakmis bir Papagan! Saskinlikla söylemis:- Konusan sen miydin? Papagan tekrar konusmus:- Evet.. Bunun üzerine Hirsiz:- Ama sen Papagansin! Papagan cevap vermis:- Evet ben Papaganim...Isa da Doberman..

  • fıkra

    08.03.2005 - 08:35

    Sakıp Sabancı Ağa'ya bir gün demişler ki:
    -Ağa bu dünyada her şey güllük gülüstanlık.Nereye baksak her tarafta senin
    şirketleri, fabrikaları görüyoruz (marSA, yünSa, lasSA, toyotaSA) .Burada
    işin iş.Ya diğer tarafta ne olacak, orada ne yapacaksın, nasıl
    kurtulacaksın zebanilerden? ..
    Sakıp Ağa gülmüş:
    -Öte yanda da işimizi sağlama aldık.Bir tarafımızda iSA, diger tarafımızda
    muSA

  • üzülmek

    07.03.2005 - 09:14

    Sıksık yollarımız kesişir.

  • hayat

    07.03.2005 - 09:07

    Bazan hayatta olmasaydım, dediğim oluyo.

Toplam 2482 mesaj bulundu