Al sepetten bir hıyar, gel bana bazı bazı... Kafiyeli mi kafiyeli... Hakikati anlatmayınca kim bilir hakkı... Hak kelimelere sığdırılabilir bir şey olsaydı herkezin kendi hakikati olmazdı...
Allah bu dünyanın işini öbür tarafa bırakmaz... Gel gör ki insan acayip bir mahlukat... Utanma arlanma bakımından henüz hayvanlar kadar bile evrilmemiş... Ama kandırılma kelimesini ve her zaman sorumluluktan kaçmayı namusu ve şerefi üzerine yemin etse de başarabiliyor... Yapılması muhtemel açıklaması olası bir açıklamaya göre 80 milyona sormuşlar darbeden ülkeyi kim kurtardı diye yüzde ellisinden fazlası başkan demiş... Yüzde ellisinden fazlasına devam sorusu olarak yine sormuşlar peki ülkeyi kim yönetiyordu... 'Muhalefet'... Bence de halk yalan söylemez... Ne ekersen onu biçersin... Kimse halkı suçlayamaz... Namusu ve şerefi üzerine yemin edenler sözlerini tutmamışken, ömrü hayatında çamaşır makinesi ve buzdolabını göremeyecek insanların oylarını oylaması çok mu... Elektrik yok su yok ne yapacaklar elektrikli aleti demeyin, namussuz ve şerefsizliğe teşne o kadar çok insan var ki bırakın elektriği parçacık hızlandırıcı bile vaat ederler... Cennette tapulu araziler zaten üyelikle birlikte garanti... Bazen Tevfik Fikretin neden dinden çıktığını anlamıyor değilim...
Ben ne dedim, 2019 yapılacak bir seçim için ülkeyi satılığa çıkarmanın anlamı ne? Toplumsal mutabakatı olmayan bir anayasaylamı devlet yönetilecek. Cumhuriyet, demokrasi ve hukukun üstünlüğünü bütün partiler kabul ettiğine göre neyin kavgası olduğunu hadi millete söyleyin bakalım anlatabilecekmisiniz... Liberalistlerin şayet Allah a inansalardı Allah kadar korktukları sosyal devlet... Gelin şunun adını koyun devletin madenleri Liberallere satılacak ve millet it gibi köle olarak kullanılacak... Dolayısıyla sosyal devlet tasfiye edilmeli ki eniştenin en iyi ihtimalle 15 yıl sonra oturması gereken koltuğa şimdiden kurulup milleti bayram değil seyran değil öpmesi için... Daha durun bakalım belli mi olur bulu çağına ermiş herkes müslüman kabul ediliyor da neden millet vekili seçilemesin?
Korkusuzca söylenen bir 'hayır' sırf başkalarını memnun etmek ya da zorluklardan kaçabilmek için söylenen bir 'evet'ten çok daha iyi ve daha etkilidir. Gandhi
Öyle ya ülkenin kaderi dediğiniz şey milyonlarca insanın yaşamı evet, hayır kalabilir... Daha demokratik bir talepte bulunamayız... Mesela hukukla ilgili mevzuatı beğeniyorum ama cumhurbaşkanının cumhurbaşkanlığı sistemi dediği ama danışmanının ısrarla başkanlık dediği sistemini beğenmeyebilirmiyim? Hayır... Kesinlikle hayır.... Çünkü terörist ilan edilebilirim... Ediliyoruz da zaten..... Keşke mesele bu kadar basit olsa.... Sanki 2019 seçimleri cepte... Mesela terörist biri başkan olsa hitler gibi yapsa önündeki engel ne? Alman halkı ikinci dünya savaşını kaybedene kadar hitlerden hiç rahatsızlık duymadı... Fırınlarda yakılan insanlardan kişi başına düşen milli gelirin artacağını düşünmekten olsa gerek haberdar bile olmadılar... Öyle ki bu gün bile Türklerin evlerini ateşe vermekten çekinmiyorlar... Peki her şeyin değerini parayla ölçüldüğü devletin şirket gibi yönetildiği bir sistemde hele de sendika ya hiç yok yada pembe ise ne olacak... Hiç terörist ten başkan olur mu diye sormayın... Kaldırılmak suç değil... Olursa ne olacak... Çünkü öncekilerin terörist olduklarına kimseyi inandıramamıştık. Kimsede namussuz ve şerefsiz olmadığına göre....
Sanatçı bozuntularından tutunda, tükürdüğünü yalayan aydınlar güruhuna kadar aleyhlerine ne kadar aşağılacı şey varsa hepsinin altına imza atarım... Sebebine gelince bu abdesti alırken tutamayan mahlukatın ne olduğunu biz hep söyledik... Benim anlamadığım sorumluluk makamındaki eş başkanların medeniyet projesinden tutunda analar ağlamasına, ne istedilerse yapanların ya yine yanılıyor olmaları durumudur...
Mal Allah'ın kul Allahın... Deyip geçilebilir tabii... BOP da yanıldılar ölen öldüğüyle kaldı... Arabın kanı BOP a feda... Analar ağlamasın diye de bütün Doğu ve Güney Doğu da sokak sokak herkesin anası bir yana anasından emdiği süt burnundan geldi... Derken hizmet hareketi yedi düvel beş iklimin yapamadığını yaptı ve meclisi bombaladı... Devleti şirket gibi yönetirsen namusun ve şerefin üzerine o meclisi koruyacaklarına yemin edenlerin namus ve şerefleri o meclisin halinden okunur... Kandırılmak neye mazeret olabilir ki...? O melun yapının uzantıları genel kurmay karargahından hükümet marifetiyle ele geçirdikleri psikolojik savaş doktrini ile millete her gün kan ağlatıyorlar... Hadi çöz çöze bilirsen... Sağlık Bakanı hastanelerin ücretsiz olduğunu söylüyor acil hastaya uzman doktor göstermeyen hastane tahsilatcısı hastaya küfrediyor, üstelik parasını aldığı halde peki doktor? Yok? Eğitim bedava ama öğretmenin kaynak kitab ihtiyacı bitmiyor... Ülke kırtasiye dükkanı açmada rekor kıracak... Peki neden oluyor bunlar... Ülkeyi yönetenlerle uygulamayı gerçekleştirenler arasındaki bu ucurumun kaynağı ne? Basiretsizlik... Her fırsatta vatandaşına çemkiren bürokratik elit... Ve bundan nemalanan siyaset... Peki getirilen düzenleme bunu engelliyor mu... Evet... Bir gün herkes iktidardan yana olacak... Ha A ha C partisi farketmez... İktidardan yanaysanız her derde deva çözümler sizi bekliyor... Ama Hakikat ve Adaletten vazgeçeceksiniz... Hakikat ve Adalet ne dir? Namusu ve şerefi üzerine yemin edenler bırakın Amerika'yı İstanbul kadar nüfusu olmayan bir ülkeden kendilerini bu hale düşürenleri alamadılar hatta bu İstanbul nüfuslu ülke hem akdeniz de Kıbrıs istiyor ve alıyor, Ege Denizi'ni istiyor ve alıyor her derde deva referandumun gündeminde misakı milli yok... Hakikat bu... Adlet, güçlü ne isterse o.... Allah Hak tır... Bunu en iyi bilmesi gerekenler ülkeyi yönetenlerdir... Bu ülke O hakikat üzerine kurulmuştur...
Yalan olmayan bir şeyin kurgusudur... Tercih yalan veya hakikatler arasında seçim yapmaktır. Neyi tercih ederseniz onu yaşarsınız... İnsan yenilgiden ibaretse hiç hakikatin yanında saf tutmamış demektir. Oysa insanı insan kılan şey hakikate yaklaştığı ölçüde insandır... Yetim bir çocuğun başındaki bit, onu o halde bırakandan daha çok insandır çocuğun yalnızlığını paylaşması açısından... Bilmukabele...
'Kör Allah a nasıl bakarsa Allah da köre öyle bakar' der bir kadim atasözü... 21 yy yıl insanı azgın ve nankör, üstelik nankör oluşuna da şahit... İnsanın önce dili duaya layık olacak... Sonra utanma diye bir damarı var mı araştırılacak. Olur mu olur...
Mahkeme kararı öyle demiyor... Bizi ülkeyi teröristlere 'ne istediniz de yapmadık' başlığı altında teslim edenler algımızı bozmuş olabilir... Bir gecede hürriyetlerimizi hasır altı edenler kandırılmış olabilirler ama ben vatandaşlık görevimi yapıyorum diye tanık olarak gittiğim mahkemeden sanık olarak çıkıyorsam mahkemenin kararını doğruluğunu savunanlara hiç iyi gözle bakmam...
'Belki sabırsızlığındandır yıldızın,
Karanlığın sonunu getirme çabasından.
Bu amansız didişmeden yorgun düşüp zamana,
Çöküp içine açılmak başka bir karanlığa... '
Basın ve mizah arasında bir tercih yapıyor olsaydım mizahı tercih ederdim... Zira ülkemin mizah anlayışı haberciliğinden daha edebi ve daha kalıcı hatta sanatsal... Ülkede üç beş namuslu aydından bahsediyorsak onlarda ya şehid edildiler ya da dediğiniz gibi kalemleri kırıldı... Ama zaten onların makam ve köşe dertleri hiç olmadığı için kitapları ve makaleleri onları ilelebet yaşatıyor... Mesele kendini nasıl gördüğün meselesidir...
İki Kürt Türk olmaya karar verir gider birine sorarlar biz nasıl Türk olacağız diye. Adam da başından savmak için ağrı dağının zirvesine çıkıp üç kere ben Türküm diye bağıracaksınız diye salık verir... İki arkadaş gecesini gündüzüne katar tırmanırlar tam zirveye çıkacaklarken boyları yetişmez...
Keko, Maho ya eğil sırtına basayımda ben çıkıp Türk olayım der...
Maho, sonra beni unutma diye tembihler... Keko Maho nun sırtına basar ve zirveye çıkar.
Üç defa da ben Türküm diye bağırır...
Maho, alttan zıplayıp Kekonun ayağını yakalar ve bağırır 'Keko, Keko çek beni yukarı ben de Türk olayım.
Keko, Mahoyu tekmeleyerek 'git Allah'ın Kürdü Türk olacakmış...
Gırgır kapatılması sıradan bir mizah olayı değildir... Muhalefetin olmadığı ülkelerde mizah can simididir. İktidar için toplumsal muhalefeti yumuşatır, muhalefet için kurumsal bir hafıza bırakır... Tekkelerde ve adına medrese dedikleri dergahlarda saç sakal satan dünya kadar yobaz dururken namaz kıldırdığı camii de bitlerin insanların kıblesini değiştirmesine engel olamayan hocaların varlığı dururken mizah dergisi kapatmak kör göze parmak sokmaktır... İnsaf lütfen biraz insaf..
Ne demiştim 'mizah her şeyi en güzel biçimde izah eder' diye... Nasrettin hoca, bektaşi gibi dillere destan nice mizahcıların topraklarında tabii ki güzel hiç bir şey bırakmayacaklar... Islam alemindeki bu kadar terörist yüzünden Kur'an ı yasaklamaya çalışmak nasıl abesle iştigal etmekse, yayımcının karikatürle ilgili açıklanması derginin kapatılmaması için yeter de artar bir sebeptir... Dini kişisel hırslarına alet edenlerin sonu bence de yerinde bir karardır... Cezası da kişisel olmalıdır. Mesela islami cemaat diye terörist bir yapıya inanan ikdidar yüzünden ülke kapatmak hiç adil bir ceza olurmuydu?
Mesele piyasadaki mallar olunca herkesin bir fiyatı olduğunu daha önceki iktisat teorisi derslerinde söylemiştik... Peki bu mal talep ilişkisi sürdürülebilir bir ekonomik yapımıdır. Marks ve sosyalist ekonomi bunun sürdürülemez bir yapı olduğu konusunda o kadar emindi ki, neredeyse iktisadi matematiğin en temel kanıtı gibiydi... Sosyalistlerin hata yaptıkları tek konu Allah ın varlığı konusuydu. Ve kapitalizm dini keşfetti... Sömürünün sonsuz olabileceği sosyalistlerin yüzüne kuantum teorisi gibi vurdular... İktidarlar cennetten hisse senedi alırken sırat köprüsünün ücrete tabi olmasını insanlar ilahi yasanın gereği olarak baş tacı ettiler... Kapitalizm cennetin en üst katmanına peygamberlerin bile çıkmayacağı bir çekme kat çıktılar... Ne diyordu İspanyol iç savaşçıları.. 'viva la muerte'... Peki biz ne diyorduk 'insanı yaşat ki devlet yaşasın'.... Halkının yarısını terörist ilan eden bir siyasinin ölümü mü yaşamı mı yücelttiği açıktır. Hayırlısı bakalım hayırlısı...
İnsanların Allah a olan şükürlerini dilediği biçimde dile getirmesini engellemek inanç ve ifade özgürlüğüne aykırıdır. Sanal sevişmeler arkadaşımızın düşüncelerine katılmasakta ifade özgürlüğünün kısıtlanmasına karşıyız.
'Dinime küfreden Müslüman olmasa bari' diye bir atasözü vardır... Şayet kurum ve kuruluşlarda teröristler varsa ' ne istedinizde yapmadık' diyen bir siyasi geleneğin teröristlere yardım ve yataklık yapmasının savcının gözünden kaçması sorunu çözmeye yardımcı olmuyor... Aksine cadı avına dönüşüyor... Savcı işinin gereği olarak meydanlarda bas bas ' gelde bitsin bu hasretlik' diye bağıran bu siyasi geleneğe ' ne istediler de yaptınız' diye sormalıdır... Bir saplı şekerle kandırılıp meşeliğe götürülmediklerine göre, aynı soru bu teröristler içinde geçerlidir ' ne istediniz de yaptılar'.... Herkesin anlayacağı çok basit iki soru biri teröristlere diğeri siyasilere... Çok ilginç olanı her ikisi de bu soruyu cevaplamamak için iş birliği yapıyor... Olan sıradan vatandaşa oluyor... Sabahtan sabaha biteviye dinine küfrediliyor...
Bana sor sevgili kâri’, sana ben söyleyeyim, Ne hüviyette şu karşında duran eş’ârım: Bir yığın söz ki samîmiyyeti ancak hüneri; Ne tasannu bilirim, çünkü, ne sanatkârım. Şi’r için “gözyaşı” derler; onu bilmem, yalnız, Aczimin giry ...
serbest kürsü
01.03.2017 - 12:26'O iyi insanlar, o güzel atlara binip gittiler' Yaşar Kemal (akcasazın ağaları)
serbest kürsü
28.02.2017 - 02:01Al sepetten bir hıyar, gel bana bazı bazı... Kafiyeli mi kafiyeli... Hakikati anlatmayınca kim bilir hakkı... Hak kelimelere sığdırılabilir bir şey olsaydı herkezin kendi hakikati olmazdı...
serbest kürsü
26.02.2017 - 23:32Allah bu dünyanın işini öbür tarafa bırakmaz... Gel gör ki insan acayip bir mahlukat... Utanma arlanma bakımından henüz hayvanlar kadar bile evrilmemiş... Ama kandırılma kelimesini ve her zaman sorumluluktan kaçmayı namusu ve şerefi üzerine yemin etse de başarabiliyor... Yapılması muhtemel açıklaması olası bir açıklamaya göre 80 milyona sormuşlar darbeden ülkeyi kim kurtardı diye yüzde ellisinden fazlası başkan demiş... Yüzde ellisinden fazlasına devam sorusu olarak yine sormuşlar peki ülkeyi kim yönetiyordu... 'Muhalefet'... Bence de halk yalan söylemez... Ne ekersen onu biçersin... Kimse halkı suçlayamaz... Namusu ve şerefi üzerine yemin edenler sözlerini tutmamışken, ömrü hayatında çamaşır makinesi ve buzdolabını göremeyecek insanların oylarını oylaması çok mu... Elektrik yok su yok ne yapacaklar elektrikli aleti demeyin, namussuz ve şerefsizliğe teşne o kadar çok insan var ki bırakın elektriği parçacık hızlandırıcı bile vaat ederler... Cennette tapulu araziler zaten üyelikle birlikte garanti... Bazen Tevfik Fikretin neden dinden çıktığını anlamıyor değilim...
serbest kürsü
26.02.2017 - 00:51Ben ne dedim, 2019 yapılacak bir seçim için ülkeyi satılığa çıkarmanın anlamı ne? Toplumsal mutabakatı olmayan bir anayasaylamı devlet yönetilecek. Cumhuriyet, demokrasi ve hukukun üstünlüğünü bütün partiler kabul ettiğine göre neyin kavgası olduğunu hadi millete söyleyin bakalım anlatabilecekmisiniz... Liberalistlerin şayet Allah a inansalardı Allah kadar korktukları sosyal devlet... Gelin şunun adını koyun devletin madenleri Liberallere satılacak ve millet it gibi köle olarak kullanılacak... Dolayısıyla sosyal devlet tasfiye edilmeli ki eniştenin en iyi ihtimalle 15 yıl sonra oturması gereken koltuğa şimdiden kurulup milleti bayram değil seyran değil öpmesi için... Daha durun bakalım belli mi olur bulu çağına ermiş herkes müslüman kabul ediliyor da neden millet vekili seçilemesin?
serbest kürsü
25.02.2017 - 00:30Korkusuzca söylenen bir 'hayır' sırf başkalarını memnun etmek ya da zorluklardan kaçabilmek için söylenen bir 'evet'ten çok daha iyi ve daha etkilidir. Gandhi
serbest kürsü
24.02.2017 - 23:08Öyle ya ülkenin kaderi dediğiniz şey milyonlarca insanın yaşamı evet, hayır kalabilir... Daha demokratik bir talepte bulunamayız... Mesela hukukla ilgili mevzuatı beğeniyorum ama cumhurbaşkanının cumhurbaşkanlığı sistemi dediği ama danışmanının ısrarla başkanlık dediği sistemini beğenmeyebilirmiyim? Hayır... Kesinlikle hayır.... Çünkü terörist ilan edilebilirim... Ediliyoruz da zaten..... Keşke mesele bu kadar basit olsa.... Sanki 2019 seçimleri cepte... Mesela terörist biri başkan olsa hitler gibi yapsa önündeki engel ne? Alman halkı ikinci dünya savaşını kaybedene kadar hitlerden hiç rahatsızlık duymadı... Fırınlarda yakılan insanlardan kişi başına düşen milli gelirin artacağını düşünmekten olsa gerek haberdar bile olmadılar... Öyle ki bu gün bile Türklerin evlerini ateşe vermekten çekinmiyorlar... Peki her şeyin değerini parayla ölçüldüğü devletin şirket gibi yönetildiği bir sistemde hele de sendika ya hiç yok yada pembe ise ne olacak... Hiç terörist ten başkan olur mu diye sormayın... Kaldırılmak suç değil... Olursa ne olacak... Çünkü öncekilerin terörist olduklarına kimseyi inandıramamıştık. Kimsede namussuz ve şerefsiz olmadığına göre....
serbest kürsü
24.02.2017 - 00:12Sanatçı bozuntularından tutunda, tükürdüğünü yalayan aydınlar güruhuna kadar aleyhlerine ne kadar aşağılacı şey varsa hepsinin altına imza atarım... Sebebine gelince bu abdesti alırken tutamayan mahlukatın ne olduğunu biz hep söyledik... Benim anlamadığım sorumluluk makamındaki eş başkanların medeniyet projesinden tutunda analar ağlamasına, ne istedilerse yapanların ya yine yanılıyor olmaları durumudur...
Mal Allah'ın kul Allahın... Deyip geçilebilir tabii... BOP da yanıldılar ölen öldüğüyle kaldı... Arabın kanı BOP a feda... Analar ağlamasın diye de bütün Doğu ve Güney Doğu da sokak sokak herkesin anası bir yana anasından emdiği süt burnundan geldi... Derken hizmet hareketi yedi düvel beş iklimin yapamadığını yaptı ve meclisi bombaladı... Devleti şirket gibi yönetirsen namusun ve şerefin üzerine o meclisi koruyacaklarına yemin edenlerin namus ve şerefleri o meclisin halinden okunur... Kandırılmak neye mazeret olabilir ki...? O melun yapının uzantıları genel kurmay karargahından hükümet marifetiyle ele geçirdikleri psikolojik savaş doktrini ile millete her gün kan ağlatıyorlar... Hadi çöz çöze bilirsen... Sağlık Bakanı hastanelerin ücretsiz olduğunu söylüyor acil hastaya uzman doktor göstermeyen hastane tahsilatcısı hastaya küfrediyor, üstelik parasını aldığı halde peki doktor? Yok? Eğitim bedava ama öğretmenin kaynak kitab ihtiyacı bitmiyor... Ülke kırtasiye dükkanı açmada rekor kıracak... Peki neden oluyor bunlar... Ülkeyi yönetenlerle uygulamayı gerçekleştirenler arasındaki bu ucurumun kaynağı ne? Basiretsizlik... Her fırsatta vatandaşına çemkiren bürokratik elit... Ve bundan nemalanan siyaset... Peki getirilen düzenleme bunu engelliyor mu... Evet... Bir gün herkes iktidardan yana olacak... Ha A ha C partisi farketmez... İktidardan yanaysanız her derde deva çözümler sizi bekliyor... Ama Hakikat ve Adaletten vazgeçeceksiniz... Hakikat ve Adalet ne dir? Namusu ve şerefi üzerine yemin edenler bırakın Amerika'yı İstanbul kadar nüfusu olmayan bir ülkeden kendilerini bu hale düşürenleri alamadılar hatta bu İstanbul nüfuslu ülke hem akdeniz de Kıbrıs istiyor ve alıyor, Ege Denizi'ni istiyor ve alıyor her derde deva referandumun gündeminde misakı milli yok... Hakikat bu... Adlet, güçlü ne isterse o.... Allah Hak tır... Bunu en iyi bilmesi gerekenler ülkeyi yönetenlerdir... Bu ülke O hakikat üzerine kurulmuştur...
serbest kürsü
21.02.2017 - 23:38Yalan olmayan bir şeyin kurgusudur... Tercih yalan veya hakikatler arasında seçim yapmaktır. Neyi tercih ederseniz onu yaşarsınız... İnsan yenilgiden ibaretse hiç hakikatin yanında saf tutmamış demektir. Oysa insanı insan kılan şey hakikate yaklaştığı ölçüde insandır... Yetim bir çocuğun başındaki bit, onu o halde bırakandan daha çok insandır çocuğun yalnızlığını paylaşması açısından... Bilmukabele...
serbest kürsü
21.02.2017 - 22:29Dedim ya insanlar tercihlerinden ibarettir diye...
serbest kürsü
21.02.2017 - 16:41'Kör Allah a nasıl bakarsa Allah da köre öyle bakar' der bir kadim atasözü... 21 yy yıl insanı azgın ve nankör, üstelik nankör oluşuna da şahit... İnsanın önce dili duaya layık olacak... Sonra utanma diye bir damarı var mı araştırılacak. Olur mu olur...
serbest kürsü
20.02.2017 - 12:50Mahkeme kararı öyle demiyor... Bizi ülkeyi teröristlere 'ne istediniz de yapmadık' başlığı altında teslim edenler algımızı bozmuş olabilir... Bir gecede hürriyetlerimizi hasır altı edenler kandırılmış olabilirler ama ben vatandaşlık görevimi yapıyorum diye tanık olarak gittiğim mahkemeden sanık olarak çıkıyorsam mahkemenin kararını doğruluğunu savunanlara hiç iyi gözle bakmam...
serbest kürsü
19.02.2017 - 23:54'Mizah her şeyi güzel izah eder' demiştim... Bilmukabele...
serbest kürsü
19.02.2017 - 23:35'Belki sabırsızlığındandır yıldızın,
Karanlığın sonunu getirme çabasından.
Bu amansız didişmeden yorgun düşüp zamana,
Çöküp içine açılmak başka bir karanlığa... '
serbest kürsü
19.02.2017 - 23:26Basın ve mizah arasında bir tercih yapıyor olsaydım mizahı tercih ederdim... Zira ülkemin mizah anlayışı haberciliğinden daha edebi ve daha kalıcı hatta sanatsal... Ülkede üç beş namuslu aydından bahsediyorsak onlarda ya şehid edildiler ya da dediğiniz gibi kalemleri kırıldı... Ama zaten onların makam ve köşe dertleri hiç olmadığı için kitapları ve makaleleri onları ilelebet yaşatıyor... Mesele kendini nasıl gördüğün meselesidir...
İki Kürt Türk olmaya karar verir gider birine sorarlar biz nasıl Türk olacağız diye. Adam da başından savmak için ağrı dağının zirvesine çıkıp üç kere ben Türküm diye bağıracaksınız diye salık verir... İki arkadaş gecesini gündüzüne katar tırmanırlar tam zirveye çıkacaklarken boyları yetişmez...
Keko, Maho ya eğil sırtına basayımda ben çıkıp Türk olayım der...
Maho, sonra beni unutma diye tembihler... Keko Maho nun sırtına basar ve zirveye çıkar.
Üç defa da ben Türküm diye bağırır...
Maho, alttan zıplayıp Kekonun ayağını yakalar ve bağırır 'Keko, Keko çek beni yukarı ben de Türk olayım.
Keko, Mahoyu tekmeleyerek 'git Allah'ın Kürdü Türk olacakmış...
serbest kürsü
19.02.2017 - 16:48Gırgır kapatılması sıradan bir mizah olayı değildir... Muhalefetin olmadığı ülkelerde mizah can simididir. İktidar için toplumsal muhalefeti yumuşatır, muhalefet için kurumsal bir hafıza bırakır... Tekkelerde ve adına medrese dedikleri dergahlarda saç sakal satan dünya kadar yobaz dururken namaz kıldırdığı camii de bitlerin insanların kıblesini değiştirmesine engel olamayan hocaların varlığı dururken mizah dergisi kapatmak kör göze parmak sokmaktır... İnsaf lütfen biraz insaf..
serbest kürsü
18.02.2017 - 00:22Ne demiştim 'mizah her şeyi en güzel biçimde izah eder' diye... Nasrettin hoca, bektaşi gibi dillere destan nice mizahcıların topraklarında tabii ki güzel hiç bir şey bırakmayacaklar... Islam alemindeki bu kadar terörist yüzünden Kur'an ı yasaklamaya çalışmak nasıl abesle iştigal etmekse, yayımcının karikatürle ilgili açıklanması derginin kapatılmaması için yeter de artar bir sebeptir... Dini kişisel hırslarına alet edenlerin sonu bence de yerinde bir karardır... Cezası da kişisel olmalıdır. Mesela islami cemaat diye terörist bir yapıya inanan ikdidar yüzünden ülke kapatmak hiç adil bir ceza olurmuydu?
serbest kürsü
17.02.2017 - 23:28Ve GIRGIR kapatıldı....
serbest kürsü
17.02.2017 - 14:55Barış Manço dan herkese gelsin, 'yüzbinkere hayır'
serbest kürsü
16.02.2017 - 23:49Hakikati saklanan bir toplumda yalancıya herkes inanır. (Bkz. Atilla deyişleri)
serbest kürsü
16.02.2017 - 15:58Mesele piyasadaki mallar olunca herkesin bir fiyatı olduğunu daha önceki iktisat teorisi derslerinde söylemiştik... Peki bu mal talep ilişkisi sürdürülebilir bir ekonomik yapımıdır. Marks ve sosyalist ekonomi bunun sürdürülemez bir yapı olduğu konusunda o kadar emindi ki, neredeyse iktisadi matematiğin en temel kanıtı gibiydi... Sosyalistlerin hata yaptıkları tek konu Allah ın varlığı konusuydu. Ve kapitalizm dini keşfetti... Sömürünün sonsuz olabileceği sosyalistlerin yüzüne kuantum teorisi gibi vurdular... İktidarlar cennetten hisse senedi alırken sırat köprüsünün ücrete tabi olmasını insanlar ilahi yasanın gereği olarak baş tacı ettiler... Kapitalizm cennetin en üst katmanına peygamberlerin bile çıkmayacağı bir çekme kat çıktılar... Ne diyordu İspanyol iç savaşçıları.. 'viva la muerte'... Peki biz ne diyorduk 'insanı yaşat ki devlet yaşasın'.... Halkının yarısını terörist ilan eden bir siyasinin ölümü mü yaşamı mı yücelttiği açıktır. Hayırlısı bakalım hayırlısı...
serbest kürsü
16.02.2017 - 13:47İnsanların Allah a olan şükürlerini dilediği biçimde dile getirmesini engellemek inanç ve ifade özgürlüğüne aykırıdır. Sanal sevişmeler arkadaşımızın düşüncelerine katılmasakta ifade özgürlüğünün kısıtlanmasına karşıyız.
serbest kürsü
16.02.2017 - 10:52'Dinime küfreden Müslüman olmasa bari' diye bir atasözü vardır... Şayet kurum ve kuruluşlarda teröristler varsa ' ne istedinizde yapmadık' diyen bir siyasi geleneğin teröristlere yardım ve yataklık yapmasının savcının gözünden kaçması sorunu çözmeye yardımcı olmuyor... Aksine cadı avına dönüşüyor... Savcı işinin gereği olarak meydanlarda bas bas ' gelde bitsin bu hasretlik' diye bağıran bu siyasi geleneğe ' ne istediler de yaptınız' diye sormalıdır... Bir saplı şekerle kandırılıp meşeliğe götürülmediklerine göre, aynı soru bu teröristler içinde geçerlidir ' ne istediniz de yaptılar'.... Herkesin anlayacağı çok basit iki soru biri teröristlere diğeri siyasilere... Çok ilginç olanı her ikisi de bu soruyu cevaplamamak için iş birliği yapıyor... Olan sıradan vatandaşa oluyor... Sabahtan sabaha biteviye dinine küfrediliyor...
serbest kürsü
15.02.2017 - 22:35Kartallar zirvelere çıkmak için süzülür, yılanlar ise sürünür...
Önemli olan zirveye çıkmak değil nasıl çıktığındır...
serbest kürsü
15.02.2017 - 01:24Hep söylüyorum yanlış anlaşılıyorum diye... Bu mal kavramı iktisat teorisi tanımı kapsamında yapılmış bir tanımlamadır.
Toplam 3556 mesaj bulundu