Atilla İlhan Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Ant ...

serbest kürsü

11.10.2017 - 19:09

Çok güzel olmadı mı...

serbest kürsü

11.10.2017 - 14:11

Seyfi Bey için not: (Yazıda cevap hakkı ve yanlış anlaşılmaya sebebiyet vermesin diye.) Adımın neden Atilla İlhan olarak yazıldığını daha önce belirtmiştim... Herşeyi düzeltmek ve silmekte çok mahir antoloji ne yazık ki bu kısmı düzeltmeye olanak sağlamıyor.. Düşüncelerinizle ilgi olarak kullandığınız dil eleştirdiklerinizle aynıysa sizi farklı kılamaz aynılaştırır anlamında "düşüncelerinin kendinin olduğunu zannediyor" cümlesini kullandım... Herhangibir hiciv veya hakaret anlamına gelebilecek hiç bir ima yoktur...

serbest kürsü

11.10.2017 - 13:47

Hakaret konusundaki düşüncelerinize katılıyor olmakla beraber özgürlük uğrunda mücadele etmeyi gerektirir... Özgürlüğü sadece kendimiz için istediğimizde başkalarının düşüncelerini düşman gibi tanımlamamıza sebebiyet verir. Oysa her özgür düşüncenin bir hikayesi vardır Virginia nın olduğu gibi... Meriç e deli gömleği konusunda katılıyor olduğum için izm konusunda Wolff dan yana değilim ait olduğumuz medeniyet felsefesi "İnsan insanın aynasıdır" oysa Virginia "İnsan insanın kurdudur" felsefesinin ekonomik sosyal ve siyasal olarak sistematikleştiği bir toplumda yaşadı... İnsan insanın aynasıdır düsturuna daha yakındı ama herkesin kurt olduğu bir toplumda kuzuları yerler. Hz İsa ya atfedilen "Tanrı beni kurtların arasına kuzu olarak gönderdi" sözü Batı toplumlarında kuzunun akıbetinin durumu acısından ibret vericidir. Sayın Seyfi beyin benim ve sizin isminizi bu denli takmış olmasının sebebi düşüncelerinin kendisinin olduğunu zannetmesi. vollf babasını affedecek, bir erkekle evlenecek kadar ayna olabilmişken hala kendisini abi zanneden kurtların arasında yaşama gücünü kendinde bulamamış olmalı... Artık Türk toplumu da ilişkilerini kurt kuzu ilişkisi şeklinde sürdürmeye başlamış gibi... Hatta kürsü bile.. Ama benim sahip olduğum inanış ve düşünsel sistem Allahtan başka kimseye boyun eğmez kimseden korkmaz ve kulluk etmeyiz. Kürsünün iyi ve güzel insanları da Seni tanıkları için çok memnunlar...

serbest kürsü

11.10.2017 - 11:11

Okudum... Teşekkür ederim... Serbest kürsü Seyfi beyle Sizin düşüncelerinizin serbest olmamasına karar vermiş...

serbest kürsü

11.10.2017 - 11:08

Serbest kürsünün dünyanın neresinde olursa olsun, hangi ortamda yayımlanırsa yayımlansın insanların düşüncelerini özgürce söyleyebildikleri bir ortam olmasını şüphesiz temenni ederdik... Sanal da olsa özgürlük dile getirilmediği sürece özgür demek ki...

serbest kürsü

10.10.2017 - 16:45

Hala zweig in kendi kültürel kodları için isabetli çıkarsamalar yaptığı konusunda ısrarcıyım... İleri sürümü için İbn Meymun' a (siz maimonides olarak bilirsiniz) bakabilirsiniz... Cemil Meriç te ki ısrarım sayın Wolff, Sayın Karaca gibi eleştirdiklerinize benzeme konusundaki kurtuluşu celladınızda arıyor olma çaresizliği..
Sayın Karaca nın edebi açıdan eleştirinin ötesine geçip hakaret ettiği insanlar için söylediklerine sadece edebi yönden katılıyor olmam beni Dr.B. yapmaz.
Orhan Veli şiir eleştirmeni olabilir ama şairliği ve başlattığını söylediğiniz Garip akımının edebiyattaki yeri çok su götürür... Sayın Karaca her ne kadar Nedim in üslubundan hazzetmese de divan edebiyatı şairliği tartışma konusu değildir. Sayın Karacaya sorsalar biat etmeyen kimse şair değil zaten ama şayet söz konusu sanatsa imgesel anlatımı gözardı edemezsiniz.
Sözkonusu sanat ve divan edebiyatı şiirse serbest nazım belki insanları şair olmak için ancak teşvik edebilir

serbest kürsü

07.10.2017 - 20:26

:) mesajı aldığım için İngiliz açılışı diye söyledim, hem satranç da bir hamle olduğu için hem de üstü kapalı imânızı netleştirirmisiniz diye.
Alacakaranlık aydınlıktan önceki karanlıktır...

serbest kürsü

07.10.2017 - 19:06

Asıl hoş olan bu kadar güzel bir kitabı tavsiye etmeniz... Hem satranç ı severim hem de zweig in batı kültürü konusundaki tespitlerini beğenirim. Şayet bu bir İngiliz açılışıysa Cemil Meriç in "Umrandan uygarlığa" kitabını tavsiye ederim... Değilse de ederim...

serbest kürsü

07.10.2017 - 16:37

Tolstoy yerine Dostoyevski olabilir mi acaba...

serbest kürsü

07.10.2017 - 01:26

Serbest nazımla şiir akımı başlatma yazımına garip akımı demek gerçekten garip... Sanki dünya da ilk... Orhan Velinin bir dizesini hatırlayacak on tane lise veya Üniversitesi öğrencisi varmıdır ki bu akımın...

serbest kürsü

06.10.2017 - 23:40

Rakı neden 1tl olamaz... Litre başıma birim maliyeti etkileyen su, alkol, anason, işçilik ve teknolojinin standart maliyeti son tüketiciye ulaştırılması nakliye dahil masraflar 4 ila 5 Lira arasındadır... Bu da ürünün 1tl olması durumunda üretici firma için eksi maliyet anlamına geliyor... kapitalist ve liberal sistemlerde fiyatlama standart maliyet üzerinden yapılsada, "körün tuttuğunu sevdiği sistemlerde" birim satış fiyatı mağdurun sevilme katsayısıyla doğru orantılıdır... Şayet yaşadığınız ülke ekonomik yöntemi öyle belirlemişse ülkenin insanları da tecavüzün kaçınılmazlığından dolayı zevk almayı kendine düstur edilmişse idealist olmanız sizi hedef yapar... Yani ürün reklamı yapıyorsunuz üstelik yasaklı ürün...

serbest kürsü

06.10.2017 - 14:22

Şiirin nedeni nasıl niçini nereden ne sebeple ne için yazıldığı üzerine bildirimler mi konumuz anlayamadım...Seyfi beyin Türk edebiyatının divan edebiyatından erken dönem cumhuriyet şiir edebiyat akımlarının ve temsilcilerini hedef tahtasına koyup saldırması anlaşılır değildir. Saldırganlık kelimesi özellikle seçilmiştir çünkü edebi bir eleştiriden çok hakareti aşan bir dil katledilmiş bir Türkçe ile dayatılmaktadır. Zaman zaman katıldığım düşünceleri ile ilgili görüşlerim ise gramerdeki özensizlikten dolayı söylenmemektedir. Şiirin tanrısı olmaya bilir ama yazının vardır... "Kalemle yazmayı öğreten O dur" ayeti yazının kusursuzluğuna ve öğreticiliğine yöneliktir. Sizin yazıyla ilgili tasarruflarınız başkalarının sanatla ilgili tasavvurlarından üstün değildir. Hal böyle olunca "dinime küfreden müslüman olmasa bari" durumunun izahı gerekir... Sanat kendisi için yapılacak eleştiri kendi içerisinde oluşturur ve kitlesine ulaştırır. Edebiyat bunun en iyi ifade edildiği sanat biçimi olarak karşımıza çıkar..Örnek olarak Baki nin Kanuni mersiyesiyle, Orhan Velinin Süleyman efendi mersiyesiyesini karşılaştırıp taraf seçmek sizin edebi derinliğinizi ve sanatsal tercihlerinizi belirler. Oysa orhan velinin mersiye yazmadındaki kasıt edebi eleştiridir. Bugünden oldu demek edebiyat bilmemezliktir. Peki Orhan Veli de Seyfi Bey gibi direk Baki ye saldırsa acaba bu kadar konuşuluyor olabilirmiydi. Seyfi beye Orhan Veli ve onun gibilerin şair olmadıkları konusunda katılıyorum ama bunun yönteminin yine edebiyat olduğu düşüncesindeyim....

serbest kürsü

06.10.2017 - 01:18

Amerikan elçiliğinin kapıcısı mı ne tutuklanmış alt yazı ile tehdit ediyor amerika ilişkilerimiz bozulacak diye... Dinime küfredene bak adam devlet bankasının yöneticisini, bakan ve iş adamlarını hatta polisleri tutuklamış veya tutuklama kararı çıkarmış yine de sitemkar. hükümet verdiği yanıt kapıcıyı alıkoymak...

serbest kürsü

02.10.2017 - 10:31

Selçuklu kötü, Osmanlı berbat Türkiye kayda değer değil, barok iğrenç, dor değerlendirme dışı, Rönesans yıkıcı, modern ruhsuz, sürrealist kitapsız, romantik anlamsız, illa realist o da yeteneksiz... Bu mu dur....

serbest kürsü

30.09.2017 - 19:36

Liberalleri sevmiyorum.. Amerikada olsam da sevmeyecektim

serbest kürsü

29.09.2017 - 17:03

Onun için dedim ya islam kimsenin babasının malı değil diye, İslami yaşam tarzını din zanneden yobazlar durumu ortada ki iğrençlik. İslamı Allahın kendisi koruduğunu Allah söylüyor... Buna kulunun ortak olma çabasına da tarikat deniyor... Bu tarikatlarda istediklerini alamazsa fetö oluyor daeş oluyor.... oluyorda oluyor... Bu ülkede zekat fitre kurban veya haç vazifesi yerine getiren insanlar olsaydı bu ülkede bu halde olmazdı... Allah ı kaldırdığınızı mı zannediyorsunuz... Cemaat ve tarikatlarla yapılanıp devleti ele geçirme çabası sadece sizin mi aklınıza geldi zannediyorsunuz... Çok övündüğümüz Osmanlı imparatorluğunda bile çokca örneğini bilirsiniz bu din taçirliğinin nelere mal olduğunu doksanlarda feto ile dinciler kardeşti.. Müslümanlar birbirinin kardeşidir diye diye iktidar oldular müslümanları iliklerine kadar sömürerek... Bir müslüman öbürüne iblis diğeri öbürüne firavun diyor müritleride bu işin kardeş kavgası olduğunu söylemeye devam ediyor. Allah islamı böyle korur işte.... Vaka ki mucize gibi... Siz dünyevi liberal iktidarınıza islam diyeceksiniz diyeceksiniz bunu da gerçek müslümanlara din diye satacaksınız öyle mi... Hakkım var ve helal etmiyorum... Elhamdülillah müslümanın, Gâl-u Belâ dan beri, Allah muhaffak ederse kıyamete kadar da öyle kalacağım... Ezandan Hz. Muhammedin ismini çıkaranlara ve onlarla işbirliği yapanlara da hakkımı helal etmiyorum, mazlum milletlere örnek olsun diye kurulmuş Cumhuriyetin kalelerine saldıran bunları haraç mezat satanlara da hakkımı helal etmiyorum

serbest kürsü

29.09.2017 - 10:03

Allaha ibadet etmek maksadıyla secdeye varmak için evet yön kabedir... O özgürlüğü ve Hakikati sahiplenmek için döneceğiniz yön Türkiye Cumhuriyeti dir... Türkiyede yaşamak yapabildiğiniz şeyleri başkalarına dayatmak demek değildir özgürlüğe ve hakikate sahip çıkmak demektir... Hakikat nedir peki? Arakanlısından meksikalısına, Afganından kızılderilisine, afrikalısın dan avrupalısına, amerikalısından asyalısına secdeleri yıkıldığı için ülkemize gelen veya ülkelerinde Kızılay eliyle yardım alan insanları bu ülkenin insanları vergileriyle bakarken üstelik açlık sınırının yarısı bir maaşla bakarken bindiği minibüs ün koltuğu ölmek üzere olduğu sedyenin çarşafı kirlenmesin diye düşünürken milyarlar harcayarak dinin kendine ve ruhuna aykırı uygulamalar yapılabiliyor... Neye ibadet diyeceğiz ölmek üzere bir işçinin yetim hakkı olan ambulans ın çarşafını düşünerek ayakkabılarını çıkarmasına mı, o yetim hakkıyla hacca giden ve gitmek için sıraya giren kendine müslüman diyen insanların yaptıklarına... Elinizi vicdanınıza koyup düşüneceksiniz ülkenizde ve dünyada insanlar açlıktan ölürken kimden helallik aldınız kabeye gitmek için.. Bütün müslümanlara hakkımdır ve helal etmiyorum

serbest kürsü

29.09.2017 - 02:05

Peygamberler ile Siyasetçileri bir birine karıştırdığınızda hem dünyanızı hem ahiretinizi kaybedersiniz demek... Tarih bunun örnekleriyle doludur. Bakarsanız dinci tarikatların peşine takılıp milleti perişan etmez yanılmışız Allah bizi affetsin demezsiniz.. Zira kul hakkına Allah karışmıyor Hakkı Hak sahibinden isteyeceksiniz... Zira ben hakkımı istiyorum... İslam kimsenin babasının malı değil... HAKİKAT nerede duyuyorsa Kabe oradadır. Kabenin etrafındaki kaleyi yıktıranlar, mimar Sinan ın kabeye secde eden mimarisini ortadan kaldıranlar bunların yıkılmasının savaş sebebi olduğunu bilmiyor olmazlardı... Mostar da Sırpların yaptığıyla Kabe de suudlarınyaptığı aynı şeydir. Kabenin etrafındaki kârhaneler yıkılıp bir gün Mostar köprüsü gibi bu milletin evlatları tarafından o kale ve secde eden sütunlar yeniden inşa edilecekler... Onlar inşa edildiği gün kimse kimseyi dininden dolayı renginden dolayı cinsiyetinden dolayı aşaığılamadığı bir dünyada yaşıyor olacağız. Kutsal olanın Allahın kendisi ve Onun indirdiği Hakikat olduğunu anlayarak....

serbest kürsü

28.09.2017 - 04:48

Vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü için "Size ölmeyi emrediyorum" diyen bir başkomutan emrine kayıtsız şartsız uyan bir ceddin ölürken "beni Yahudi mezarlığına değil silah arkadaşlarımla defnedin" diyen bir kardeşliğin destanını "sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın, gel gömelim seni tarihe desem sığmazsın" edebiyle ebediyetleştiren bir coğrafyanın yiğit insanları çalıştıkları kömür ocağında meydana gelen patlamada ölürken ambulans sedyeyesinin temiz çarşafları kirlenmesin diye çizmelerini çıkarmak ister, yıllar sonra kardeşlerinin perişan halde yolda yürümelerine gönlü elvermeyen dolmuş şoförü onları dolmuşuna alır ama tüm ısrarına rağmen oturtamaz çünkü üzerlerinde kirin dolmuşun temiz koltuklarını kirletmelerine gönülleri razı değildir. Nasıl olsun arkadaşları ölürken çizmelerini çıkardı onlar ayakta mı duramayacaklar...
Bu haberi veren haber spikeri sadece benim mi gözlerim doluyor diye mahcup gözlerini kameradan kaçırırken, istatistik enstitüsünün açlık sınırının asgari ücretin iki katı olarak açıkladığı raporları ortada dururken millet vekilleri dünyanın en yüksek maaşlarıyla yarışan ücretleriyle millete yeni vergiler yüklemekte. Ben de gözü yaşlı bu satırları yazarken Allahtan başka kimsesi olmayan bu mazlum millete Hs Muhammed den sonra bir Kabe daha Anıtkabiri nasip etmenin şükrü için Allaha duacıyım.
Biz ayakta gideriz dünyanın her yerinde vatanlarından edilen mazlum milletlere ülkemiz Kabe dir... Yetim Hakkı yiyen herkese kıyamete kadar Hakkımız olsun.

serbest kürsü

27.09.2017 - 01:22

Bazen düşünüyorum da çok mu düşünüyorum acaba....

serbest kürsü

25.09.2017 - 13:59

İstanbullular yeşil alanlarını ranta açmayan belediye başkanlarına sahip çıkmamakla çok ağır bir bedelin altına girmiş durumdalar.. Muhalefetin iktidarla işbirliği içinde milletin yaşamalanlarına nasıl musallat olduklarının iyi bir örneği... Millet iradesinin rant için nasıl hiç sanıldığının ibretlik vakası... O yeşil yaşamlar ve yeşil yaşamların ev sahipliği yaptığı habitatın soykırıma uğratılacağı gerçeği gözlerimizin önünde ve insanlar yine kayıtsız...

serbest kürsü

25.09.2017 - 10:27

"Yaşasın Ölüm"
İspanyol içsavaşının dillere pelesenk olan sloganı bugünlerde yine moda... Türkiye yi yönetenler yine kadim değerlerimize ihanet etmekte.. İşin ilginci özgürlük için referandumu yapanlar gerekirse ölürüz diyorlar hiç müzakere yapmadan... Özgürlük uğrunda ölmeye değerdir. Ama sizden sonra yaşayan insanlar özgür olacaksa... Oysa Irak ın işgalinden bu yana hiç bir ıraklı özgür değil. Özgürlüğü Sizi köle olarak kullananlara ölmeniz için savaşan herkese silah satanlara ve kandan beslenenler karşı kazanabilirsiniz. Irakta çıkacak bir iç savaş yine Türkiyeye göç demek... Ve Türkiye bu insanlarla artık ayrılamaz bir bütün... Ya mazlum milletlerin hamisi olmayacaktık ya olduysak insanlar bizi örnek alıyor diye üzerlerine başkaları gibi çullanmayacağız... Konuşmak istiyorlar ve kapılar kapalı... Özgürlüğü öldürmek kimseye yarar sağlamaz...

serbest kürsü

23.09.2017 - 18:16

Tabii özgürlükle ilgili kısımlar geride kalınca mevzu gramere takıldı...
Rivayet odur ki, Stalin' in söylediğine rivayetle tezahür etmiş bir felsefi yaklaşım olsa gerek "bir kişinin ölümü dramatik, on kişinin ölümü trajik, milyonların ölümü istatistik" olduğunda konuya nerden geldiğinizi unutmuş olabilirsiniz...
Yaşamanın yaşadığı evrende yer tutmanın ve bunu ifade etmenin biçimidir özgürlük... Özgürlük için yollaldığımız kadim değerler insanlığın varoluşundan beri biriktirdiği değerlerdir. Neresinde hata yaptığımıza göre olaylara dramatik, trajik ve istatistiksel olarak değerlendirmemize sebebiyet verir ki bu dilden bağımsız değildir. Konuştuğumuz dil yaşadıklarımızı ifade etme biçimimizdir. İster yazılı ister sözlü ister işaretle olsun içinden duyguyu çıkardığınızda geriye istatistikler kalır.
Haberleri izlerken dünyanın bir tarafında dininden dolayı sınır dışı edilen soykırıma uğratılan insanların çığlıklarını duymaz dünyanın öbür tarafında renginden dolayı sokak ortasında köpek gibi vurulan hatta banyölerde renginden dolayı tecavüze uğrayan insanların neden insan sayılmadıkları gelmez aklınıza.. Binlerce yıllık kardeşlikten dem vurur da en temel insan hakkı özgürlük talebi söz konusu olduğunda aslında korkusuz olmadığımız gerçeği dikilir karşımıza... Hakkı dillendiren insanlar kardeştir ve birbirlerinden korkmazlar. Birbirlerinden korkmaya başladıklarında virgül hatalı yerde duruyor demektir...

serbest kürsü

23.09.2017 - 17:06

Eyvallah... Atilla Çakır..