Üç taze fidanı deviren eli,
Kim kıracak, kim bulacak, ne zaman?
Vatanı, milleti sevme bedeli,
Bir kahbe kurşuna, olmasın kurban.
Bu ızdırab, bu göz yaşı ve bu kan,
Ne güne dek böyle sürüp gidecek?
Üç beş satılmışa bu kutsal vatan,
Daha kaç erini şehit verecek?
Kalk ayağa silkin ey ordu, millet,
Kudurmuş itlere bildir haddini!
Bu hale tahammül değil mi zillet?
Ödleri yarılır görse gölgeni.
Tükür suratına hainin, piçin
Porsumuş bir fikrin uşaklarına.
Bu sokak, bu ev, bu vatan senin,
Selam gök ekinin başaklarına.
Şu altın başağa, bu gök ekine,
Uzanan elleri teker teker kır.
Kahraman ordumun bir tek erine,
Saldıran itleri can evinden vur.
Kadın kılığına girmiş canavar,
O taş yüreğiniz kor olsun emi.
Tetik çeken ojeli parmaklar,
Liğme liğme olup çürümedi mi?
DOSTOZAN nasihat kâr etmez oldu,
Hainin kalbine sapla hançeri.
Vatan boydan boya uşakla doldu,
Süngünle yeniden yaz şu kaderi.
Kayıt Tarihi : 23.2.2015 09:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!