Yav siz Turhal'da nasıl bir tezgâh kurdunuz?
Evini yönetemeyen çapsızları nereden buldunuz?
Bunların liyakati var mı diye kime sordunuz?
Kırk yıldan sonra şehre yazık etmeyin!
Bak başkanım, unutma sen şapkadan çıktın.
Bir sürü partilinin hatrını, gönlünü yıktın.
"Şöyle yapacağım, böyle yapacağım!" diye palavra sıktın.
Şekerin başkenti şehre yazık etmeyin!
Deden mi, emmin mi Ata ile olan resmin?
Partiye mi, halka mı dile getirmediğin restin?
Senden umut bekleyenlerin yolunu kestin.
Kesikbaş torunları, şehre yazık etmeyin!
Haydudu, hırsızı, atılmışı kendine koruma yaptın.
Satılmışı, batırmışı peşine, koluna taktın.
Makamda yasak tanımadın, sigara yaktın.
Kale-i Zerrin şehrine aman yazık etmeyin!
Kaynak bulacağım diye her hafta sonu şehirden kaçtın.
Halkı görünce sosyal medya için kollarını açtın.
"Şehrin gelirini artırıyoruz!" diye umutlar saçtın.
Kebabı yurda nam salan şehre yazık etmeyin!
Karşı tarafa geçerim diye tehdidin varmış.
Anlaşıldı başkan, seni de koltuk sevdası sarmış.
Babanı bile bir gam, kasavet almış.
İstasyonda çekilen resimli şehre yazık etmeyin!
Başkan, bak sana bir nasihatim olsun:
Hele bir sandık gelip miadın dolsun.
Yanındakileri mumla ara, belki bulursun.
Toprağı bereket fışkıran şehre yazık etmeyin!
Kalemsiz şairim, bu şehrin nefes alışını bilirim.
Ne kadar uzakta olsam da kalbinin atışını bilirim.
Bugün sana alkış tutanların yarın satışını bilirim.
Koca kavaklı, Yeşilırmaklı şehre yazık etmeyin!Sen
Kayıt Tarihi : 14.11.2025 20:25:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!