Balondan daha ince derin,
Bir kaç dikey üflemeyle bile gerebilirim.
Gitar çalıyormuşsun yağsız telleriyle,
Seni çalıp, kendinden geçirebilirim.
Baharatlı bir akşamüstü olur,
Bir kaç gün buna dayanabilirim.
Özünde küçültülmüş bir kadınsın...
Ellerini nereye koyacağını şaşırabilirsin.
Hırsız beğendiğini alır.
Gözlerin bir ben, bir göl aynası,
Kenetlenmiş bir ağızla bile ozanın olabilirim.
Dirseklerimden kayan dizlerini Vātsyāyana mı tutacak?
Tutulmazlarsa gül suyun saçılıp heba olacak.
İri bakışlar eşlik edebilir, böyle serenatlara.
Uzanıp üzüm yemeyi doyduktan sonra lanetleyebilirsin.
Sessiz tiyatro izlemeyi de tercih...
Kısa adımlarla yırtıcı kalabalıkların arasında benli bir tur...
Evindeymiş gibi yapma, zaten evindesin.
Kafelerde yakılan barista sütlerinde
Dertlerin yarım yamalak kalır.
Çimlerde bulutları izlesek yüzüstü;
Hepsi kalpli şekiller alır.
Göğüslerini ağırlayacak kadar yumuşak bir toprak yok,
Hislerini sabit tutacak bir sen olmadığı gibi sende.
Uçurtma deyip geçme, rüzgar yoksa;
Gotik bir uçurum bulur özerk
Rüzgarımızı yaratırız eğer gerçekten öyleyse.
Bu arada ellerin nereye ait olduklarını bulur.
Kayıt Tarihi : 28.4.2023 17:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Romantik atmosferlerde ve ambianslarda şehir hayatıyla köy yaşamının çevresel etkileri karşılaştırılmıştır.
Sanki...
Okuduklarım basbayağı şehirli!
Hemde tecrübeli,
Eller öyle acemi,
Hazırol vaziyetiyle,
"acele gel" çağrısı arasında bocalamıyor!
Enikonu "tensel",
Ya da bana öyle geldi,
Gençlik bu,
Gayet doğal...
Tebrikler Genç Şair...
TÜM YORUMLAR (3)