Sarıldım yaz şafağına.
Hiçbir şey kımıldamıyordu daha alnacında sarayların. Ölüydü su.
Orman yolundan ayrılmıyordu alacakaranlığı konak yerleri.
Yürüdüm, diri ve ılık solukları uyandırıp; ve baktı değerli taşlar, ve gürültüsüzce havalandı kanatlar.
Şimdiden yepyeni ve solgun ışıklarla dolu bir patikada, bir çiçek yaptı ilk girişimi ve adını söyledi bana.