Hani o söğüt ağacı vardı ya hani,
bahar yağmurlarında
sığındığımız..
Kuşlardan dahi sakındığımız..
Kolları narin mi narindi bilirsin,
dokunmaya bile kıyamadığımız..
İş,ekmek,özgürlük,diye
gövdesine,
kalınca harflerle,
yazılar kazıdığımız..
Sonra da
yaraladık sırtından bıçakla diye
birbirimize günlerce kızdığımız..
Söylemek İsteyip de duygularımızı
birbirimize,
söyleyemediğimiz..
Hani,o söğüt ağacı vardı ya hani.
Hani,hiç almadan veren,
kim olursa olsun,
ne olursa olsun,
ne zaman ve nerede olursa olsun,
mevlanaca kol kanat geren,
hani o söğüt ağacı..
Bu kez bıçakla değil gülüm,
bu kez bıçakla değil..
Bu kez baltayla..
Bu kez sırtından değil canan,
bu kez sırtından değil..
Bu kez kalbinden
yaralamışlar onu..
Kayıt Tarihi : 19.10.2008 02:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (3)