Karıştım aralarına
yere çömelip yiyorlardı ekmeği
böğründen boylu boyunca yararak elleri
elleri ki tırpandan yaban
kasketleri sekiz köşe, şalvarları kibirli,
çatık kaşları ve ağızları felaket küfür bazdı
tesbihleri gözleri gibi kara, sözleri gibi nacar,
bellerinde silahlarından konuşkandı
ve elleri kadar aceleci ve hünerliydi
zifir çaylarına giriyordu külhan püskülleri
karıştım aralarına
çöktüm yer sofralarına
gözlerinin tam içine diktim gözlerimi
bıktımdı kendim olmaktan
nezaket yiyip, kibarlık kusmaktan bıktımdı
sen şair mişsin dedi biri, he dedim
söyle dedi bize bir sevda şiiri, he dedim
haydin dedim haydin bire
halay başı şen ola
istanbul’da yarim kaldı
kısmeti açık ola.
sonra davul çaldılar, zurna çaldılar
ben usulca avluya kaçtım
yıldız vardı, ayazdı, bir cigara yaktım
Istanbulu düşündüm,
Beyoğlu'nda bir meyhane
davul, zurna ve bavul
karıştı tramvayın sesine
Istanbul'u düşündüm,
gözlerimi kapadım.
sonra kolumdan çekip beni
kattılar yine halaya
cane cane cane
berfo gurbane
gurbet nere,
sıla nere,
ben nere..
Ocak 2009
Hayrettin TuranKayıt Tarihi : 5.1.2009 16:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!