Ne güzeldir
Bir sabah vakti
Islak kaldırımların
Sessizliğine dokunmak
Bir cami avlusunda belki
Asırlık koca bir çınarın
Her sabah aynanın karşısında
Destansı bakışlarla sevişen
Toplasan bir avuç toz yığını
Ve o anlamsız tanrılık hissi
Gözlerden yaş olup akan
Süslü boyalar gibi
Yüzleri peçeyle örtününce isim alır insanlar
Ayşe, Fatma, Ahmet, Mehmet olurlar
Bense illâ 'mim okurum
Okudukça, açılmayan peçeler üzerinde
Yeni yüzler doğururum
Yüzler...
Gönlüm; iki uçurumu dengede tutan bir halat
Ve o halatın tam ortasında bir salıncak
Ve o salıncakta düşlerimle salladığım küçük bir kız çocuğu
Rüzgâr… Korkarım düşmekten! Korkma!
Ayaklarının altındaki derin boşluğu yurt edinmiş el işi o zarif bulutlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!