Bir ilâhî nur gibi yayılır kokun
Bedeninde erir anbean ruhun
Gözlerini emer bir buhurumeryem
Afyon gibi çeker kokunu tüm âlem
Göğsün ki güneşli ülkelere benzer
Mezceder tenini esans, misk, amber
Bulutlardan ak ve yağmur gibi yumuşak
Ellerinden doğmamış güneşler doğacak
Saçlarında tel tel, bukle bukle anılar
Dudaklarında keder; dilimde adın var
Gözlerine yudum yudum dökülür gece
Gülüşün bir vesile doğacak güne
Ne papatya ne gül ne sevdiğin kamelya
Ne nazlı garbera ne mahcûp açelya
Ne göklerin nedimesi o nurani melekler
Ne de bir kandil gibi o lahuti güneşler
Dudağına dudağım gibi bir ateş bırakır
Gören dudaklarını bir parça alev sanır
Düşlerken ey dilber o güzelim tenini
Gözlerimin önünden nice âlemler geçer
Eğilir ya gözlerine o mücellâ gökler
Ahengini sende bulur şekil ve mana
Sende bulur yerini kalbimdeki hâtıra
Kâfiyeler serenatlar, lâtifeler ne çâre
Ki hangi cins kâfiye eş olur o gözlere
Ne o tatlı zülüf ne de ak pak el
Yâdımda kalır; her şeyden evvel
Varlığından ibaret o mukaddes mana
Yalnız o manadır içimde tek hâtıra
Kayıt Tarihi : 2.11.2019 18:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!