Sufleleri vermek için arkasında bekleyen
O şeytan nöbette olduğu sürece
Korkarım “Şark kurnazı” ile tartışmaya!
Kim cesaret eder iki çift laf etmeye?
Herkes lehine bahse girer ki bende girerim;
Tartışmada asla yenilmeyeceğine...
Zira şark kurnazı ahlaksızdır, kurnazdır!
Olayları istediği yere çekmekte ustadır!
“Bu havalar beni...” diye bir cümle kursan;
O hemen girer söze, sen bitirmeden...
Bir bakarsın konuşur uzun havalardan...
Girer sabah radyodan dinlediği Bozlak’tan.
Sonra çıkar Barak’tan, Hoyrat’tan...
Duysa utanır ozanlar Arguvan’da!
Maksadı güzel türküler değil elbet...
Önemli olan kendi havası, ezgiler bahane.
Derken bir turistik gezide Anadolu’da;
Geçer yediği tandır veya testi kebabına...
Sonradan görme olduğunu anladığında;
Artık konuya dönemezsin, uçar havaya.
Şark Kurnazı yeterki istesin tekfir etmeyi!
Konu ne olursa olsun bir tartışmayı
Her boyuta çeker, hep vardır bir kolayı...
Yeterki olsun bir beklentisi veya çıkarı!
Her şeyi akamete uğratır, yoktur sınırı.
Fikri zeminde kalmaz, bırakmaz kurnazlığı!
Şark kurnazı ile başladın mı tartışmaya...
Sen konunun içinde çalışsanda kalmaya;
Suçlar, yargılar, atar seni bir grup içine.
Konular dağılır, her biri bir yerde...
Arada bir geçer tarihi şahsiyetlere.
Başlar ufaktan ufaktan hakaret etmeye...
Ölçü, bilgi, nezaket, ahlak hak getire!
Seni tahrik etmek için uğraşır ölümüne...
İsterki hakaret edesin milletin değerlerine!
Güya duyuracaktır muhafazalı çevresine!
Sen din kitap düşmanı olmuşsun diye...
Aslında değil kimsenin umrunda!
Kim bakar senin dinle kitapla ilişkine?
Maksat kendini iyi tanıtsın o dar çevresine.
İnsan avazı çıktığı kadar bağırmak istiyor:
Şark kurnazı, utanmaz, riyakar diye!
Pendik/18.01.2022
Mustafa Bulan
Kayıt Tarihi : 19.1.2022 20:06:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!