sırrına buğu işlemiş bir aynadan
şöyle bir baktım da kendime
bu ben miyim
bu eskitme mobilyalar gibi solgun yüz
kana bulanmış denizlere benzeyen bu mavi gözler
bana mı ait
hangi kadrajdan baksam
bir savaş meydanına benziyor yüzüm
zamanın kaypak kalemi
hep kan ve ter yazmış yüzüme
teğet geçti dediğim her acı
çivi yazısı gibi derin çizgiler kazımış
alnıma alın yazıma
adına yaşamak denilen bu provasız fırtınada
meğer hep ben batırmışım gemilerimi
rüzgarda açık kalan pencereler gibi kendime çarpa çarpa
meğer hep ben yağmalamışım beni
anladım ki…
birilerinin bizi ittiği karanlık bir suymuş aşk
herkesin acısını içinde yaşadığı dikiş tutmaz bir yara
iskandillerin ölçemediği derin bir sızıymış
sevda dedikleri
çok sevmekle evcilleşmeyen vahşi bir acıymış
ayrılık kan yumağı gibi sıvaşınca üstünüze
yıkanmazmış gözyaşı ile
taşa çalsanız da körelmezmiş aşkın hançeri
unuttum deyince unutulmaz
bitti deyince bitmezmiş
ne kadar silerseniz silin
silinmezmiş bazı kadınlara yazılan şiirler
ya bir bakış, ya bir gülüş kalırmış
kesip atılmazmış da
yarasını kendi yaran saymışsan
öpseler de geçmezmiş acısı
acısını bile sevmişsen
Kayıt Tarihi : 31.1.2023 15:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tebrik ve gıbta ediyorum
Teşekkür ediyorum Ahmet bey. Selamlar saygılar
TÜM YORUMLAR (2)