Göz dikip âlem-i İslam’ın payitahtına
Binip gelmiş yirminci asrın Truva atına
Bir yığın zalim, cani, gaddar, insan kasabı
Saldırır kapatmak için bin yıllık hesabı
Haçlı donanması boğazımıza dizilmiş
Hedefler belirlenmiş, haritalar çizilmiş
Savaş tanrısını da alıp gelmiş Hamilton
Yanında Queen Elizabeth ve Agamemnon
Sanki ölüm makinesi binlerce tayyare
Müjdeler ruhlara vuslatı sevgili yâre
Açılmış ufuklar, kalkmış gözlerdeki perde
Yaşanmakta bayram sevinci her bir siperde
Kıtalar aşarak gelen pervasız fırtına
Amansız ölüm yağdırmakta Bombasırtına
Sanırsın kopmuş kıyamet, gelmiş yevmü’l-âhir
Andırmakta mahşer meydanını Seddülbahir
Karşılık verdikçe sahilden her bir müfreze
Tekerrür etmekte asırlar sonra Preveze
Vurdukça Onbaşı Seyit,Ezineli Yahya
Bildirmekte haddini emperyalist dünyaya
Kimi karşılar Azrail’i elinde gülle
Yağarken gökten yağmur misali mermi,gülle
Kimi kanatlanmış Cafer-i Tayyar misali
Vaki olunca refîk-i âlâya visali
Kesilmiş fani dünyaya bağlayan tüm hatlar
Dilde kelime-i şahadetler, salavatlar
İşte budur ehl-i küfrün çözemediği sır
Geçilmez Çanakkale geçse dahi bin asır
31.12.2014
Kayıt Tarihi : 14.3.2015 22:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)