Olgun Ekinci Şiirleri - Şair Olgun Ekinci

0

TAKİPÇİ

Olgun Ekinci

..Bir dünya kurdum ikimize… Gerçek Evrenden milyonlarca kez küçük…minicik bir dünya...

..Sen ve ben varız dünyamızda... Öyle bir dünya ki bu, bir tek ülke var içinde.
O ülkede sadece sen ve ben… Bu kentte tek bir mahalle ve mahallede sadece
bir ev var…

Devamını Oku
Olgun Ekinci

Ölünceye kadar

Hep sana yazacağım

__ Yazmasam ölemem ki

Devamını Oku
Olgun Ekinci

'Sana'a''

Akşam alacasında güneş daha bir kızıl
Daha bir anlamlı batacak, gülümseyecek

Döndün ya

Devamını Oku
Olgun Ekinci

_____Kadın,

Yüklendiği, sevdalarıyla dolu
Öznesi yüreğinde saklı
Gözlerinde sıcağının şefkati
Emekçi annenin meleksi hüznü..

Devamını Oku
Olgun Ekinci

______Eğer

Ben senden önce

______Ölürsem

Devamını Oku
Olgun Ekinci

_______Firari
_________Göçebe
___________Çingene sevdamıza dair

Aynı coğrafyanın farkı iklimlerinde
Aykırı yürekleriz firari aşklar üreten

Devamını Oku
Olgun Ekinci

**Sana'dır Şiirlerim - Şairliğim Sanadır Birtanem**

Gözlerimde sakladım seni hüzün çiçeğim
Her güneş doğumunda batıya
Her gün batımında doğuya dönmekte yüzüm
Kıskanıyorum seni doğan, batan, aydınlatan güneşten

Devamını Oku
Olgun Ekinci

Vatanım, memleketim
Karış karış Anadolu'msun
Sınırlarıyla bizim olan
Halkımın henüz göremediği
Issız bakir deniz kıyılarımsın
Ege'm, Akdeniz'im, Karadeniz'im

Devamını Oku
Olgun Ekinci

Beni seven bir kadın var, uzaklarda
Sevgisini emekle, gözlerini nemle yoğuran
Geceden sabaha özlem türküleri yüreğinde

O'nu seven bir adam var, uzaklarda
Sevgisini onurla, sözlerini isyan ile yoğuran

Devamını Oku
Olgun Ekinci

......... Sarı liranın tedavülde ve değerli olduğu zamandan beri saklıyorum postacının getirdiği mektupları... T’si telaffuz edilmeyen telefon denen aygıtın bilinmediği zamanlardı ve forslu olurdu kıyafeti ve şapkasıyla postacı... Aşk, acı, sevinç ve hüzünleri hep bir arada taşır ve yorulmazdı onca bilinmez yükün altında...

......... En çok bizim sokağa girdiğinde sevinirdim alacağım zarfların üzerindeki pulları merak ederek... Halide Edip, H. Rahmi Gürpınar, Ömer Seyfettin, Tevfik Fikret’i önce mektupların üzerindeki pullardan sonra okulda Türkçe derslerinden tanıdım ama sen yoktun ben onları tanırken ve yine de özlüyordum seni bir gün mutlaka tanıyacağımı varsayarak... Hep özenle çıkarır ve saklardım herkesten, çocuk aklımla sarı lira sanıp ve bir gün sana pullarımı sunup ‘beğendiğini al’ demek içindi ama sen bilmiyordun ve yoktun dünyamda...

......... Van Gogh’un ‘’Saint-Remy Üzerindeki Yıldızlı Gece’’ tablosunu pul üzerinde gördüğümde kolay yapılacak resim diye düşünüp yıllar sonra sahte ressamların türediği yıllarda mektuplar yazardım yedi tepeli kentten Çukurova’daki doğduğum kentte... Öyle emindim ki annem benim yazdıklarımı, ben annemin yolladıklarını daha açarken koklamaya başlardık anne-oğul kokusunu ve iki damla yaş süzüldüğünü hissederdim bir annenin yoksul gözlerinden... Gül açmaz ve bülbül ötmezdi senden mektup gelmediği ve sen kokan satırlara ulaşamadığımdan çünkü sen hala yoktun ve ben çırılçıplak düşler kurardım soğuk gecelerden dağ ateşi sıcaklığına uzanan...

Devamını Oku