Sarhoş ederse beni en ufak bir başarım
Kınama, hoş gör beni ne de olsa beşerim
Mahzun bir derviş gibi beklemezdim kapında
Bilseydim kalmanın bir idam olduğunu
Ritmini kaybetmiş kalbim paslansa kında
Sevmezdim bilseydim aşkın gam olduğunu
Burası Türkiye burda yok yok ki
Kalleşin, hainin bini bir para
Bitmiyor, rezervi o kadar çok ki,
Güdümlü beyinin bini bir para
Kan emen keneler, sülükler burda
Titretiyor yüreğimin telini.
Bana seni hatırlatır bu şarkı.
Ve her an aşkların en güncelini.
Ruha işler satır satır bu şarkı.
Dinlerken aklıma gelir de mazim
Yıldızlı gecelerde
Serin bahar yelleri takılırken saçlarına
Feryat giyinmeden sesin.
Ay ışığına sar hüznü
Dolunay gölgesinde.
Kehkeşan’a gönder gözlerini
Plastik umut salgılayan gözlerin yeşertti masum hülyalarımı ansızın
Önce gülüşünü gördüm, Sonra aşka çağıran ve bakir duygularımda çiçek çiçek açan natürel bakışlarını…
İçime külçe gibi oturdu hasretin sızın ve umutlarım peşine düşüp gitti kayan bir yıldızın.
Ah sevdam!
Aşk
Tenhaca köşelerde acı acı gülersin
Bir gün bir tokat gibi inince yüzüne aşk
Lâl olur kelimeler sinince sözüne aşk
Silinmez izler kalır ne kadar törpülersin
Her sabah karşımda seni görünce
İplik iplik çözülürüm bilmezsin
Ve alır beni bir derin düşünce
Bir kenarda büzülürüm bilmezsin
Bilemem her saat ve her saniye
Unuttum desem de unutamadım
Gözlerimin bakışında sen varsın.
Ne huzurum kaldı ne ağız tadım
Hayatımın yokuşunda sen varsın
Hem yazında hem kışında sen varsın
Sen
İpek gülüşlerine pervaneleri râm eden
Âhu edâsıyla güneşlere şebnemler sunan nâzenin,
nazlı sevgili
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!