Sen dağların doruklarına
Kartalın yuva eğlediği
Kayalığın oyuğusun
Sen biraz alttaki çam ağacında
Yuva kurmuş atmacanın oğlusun
İnsen aşağı!... Yamaçlarda
Yürü hele yürek yüklü
Bu kurtuluş reha sende
Aldık Ata'mızdan aklı
Şimdi fırsat aha sende
Yok ki bunda kötü niyet
Anladım yaşlandıkça, herkes herşey biliyor
Dışlayıp dışlandıkça, birbirini siliyor
Serçe sanki akbaba; tavşan, tilki kovalar
Dalaşıyor akraba, açılıyor davalar
Kızmak işin kolayı, hoşgörünün izi yok
İçi zehir dolu kirli poşeti
Derinden soludu yerde yatarken
Almış pençesine tiner vahşeti
Döndürür başını suça iterken
Kimsesiz çaresiz biçare çocuk
Yürek yangınıyla açtım elimi
Nemli gözlerimle durdum duaya
Ana baba kardaş büktü belimi
Bin hüzünle girdim Karşıyaka'ya
Babamı bıraktım seneler önce
Titrer yüreğin anne
titrer de gözlerinde parlar
sevginin en güzel kandili
Ak sütün kadar temiz
ak sütün kadar helal
Söyle nedir bu kin bu ne husumet
Hiçbir faydan yoktur bir de cehalet
Densiz olduğunu sende kabul et
Biz garip olalım şan senin olsun
Benliğine uymaz düşüncen özün
Ne zaman yalnız olsam
Senli düşlere dalıyorum
Yalnız olsam ne zaman
Seninle baş başa kalıyorum
Ah! Sevgili
Cennete gitmeyi isteyenlerin
Cehenneme çevirdiği dünyada
Karanlığa sebep olan beylerin
Sustun zulmüne sustun feryada... Neyse!
İster dinle beni ister şöyle dur
Sevgiye, muhabbete atar onların yürekleri
Hasretliği, sevdayı ve aşkı getirirken dile
Kardeşlikten, barıştan yanadır bütün dilekleri
Uzundur ömrü şairlerin; erken ölseler bile




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!