Mahmuzlu ışıklar altında çınlıyor kalbim.
Kavı sönmüş bir ocak şimdi bedenim.
Yalnızlar rıhtımından bakar geçerim.
Ellerin nerde ey dost, sen nerdesin?
Kulağıma konan serçe tınısı sözlerin.
Renklere boyasam dünyayı,
Barış, huzur olsa adı.
Kim anlar bu rüyayı,
Akan gün bir güvercin olsa.
İnsanlık için sevgi, hoşgörü, kardeşlik
Yedi renk gökkuşağı gibi
Şarabi gece, avutuyor matemi.
Rıhtımdan, kol açıyor gemi.
El sallarken sana, sabahın demi.
Kim gelir bilinmez, sahilden geri.
Sağ salim bir yalnızlık, yeniden hepsi
Dev camları vardı evlerin,
Üst üste dizili, devrilecek kuleler gibi.
Mistik ahenkli çatıları vardı.
Zarafet kokan gizemli şatolardı.
Muteşemdi yaşamları.
Prens,prenses masallarıydı,
Bir sabah kuşu ötüyor,
Yalnız bir ağaç dalında tek başına.
Maniler mi okuyor, aşk nağmeleri mi
Dilindeki bilinmez.
Zembereği kırık bir saat şimdi vakit.
Ne içindeyiz ne dışında sezilmez.
Sana gelen yollar kapalı,
Önümde geçit vermez bir Anadolu toprağı...
Sahte gülüşlerin izi silinmiş yüzünde.
Gözlerin bir dost fermanı.
Seni andıkça tan yeri ağarır.
İsminle menevişlenir bahçeler.
Canımın çekirdeği,dilimin ucuna konmuş kuş.
Dudağım suya hasret kalmış, çiçek.
Gözüm, yollara düşmüş seyyah.
Kulağım, kapıdaki sese hayran münzevi.
Sanki, bedenimi sarsıyor yıldızlar.
Sanki, gökyüzü iniyor yeryüzüne.
Elim varmıyor şimdilerde seni yazmaya.
Zamansız bir kalem sözüyüm, anlatmaya.
Beni anlasan da bir anlamasan da...
Umarsızca sözleri sen bilirsin yazmayı.
Kağıt, kaleme küskün bugünlerde.
Fincan, kahveye dost bu demlerde.
Gündöndüler bakıyor gözlerime sarı, yeşil.
Mevsim, başımda dönüyor,
Yüreğime akıyor ılık ılık.
Sözlerim, sabah şafakları gibi.
Kışa üşüyen sonbahar, giriyor sonra aramıza.
Kimseler yok sokaklarda.
Gözümün nuru papatyalarım,
Sarı sarı çiğdemlerim,
Gündöndü tarlası, dört yanım.
Çiçek açıyor ruhumun her köşesi.
Yüreğim, sıcak iklim barınağı.
Ucundan tuttum kalbimin.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!