O günün şartlarını gözönünde bulundurarak düşünürsek; psikolojik açıdan, genellikle üzerimizde olumlu etkiler bıraktığını düşündüğüm, dar bütçelerle çekilmiş saygı duyulması gereken filmlerdir..
yeşil çamın onca imkansızlığa rağmen ve onca ideolojik takıntı içinde yine de harikalar yarattığını düşünüyorum.şimdilerde çok gelişti sinemamız tv kanal yapımı diziler bu bir gerçek ama aynı tadı varmiyor.açık hava sinemalarını özlüyorum.koltukları tahta sinemaları özlüyorum...film çıkışı kısa etekli güzel kızları beklemeyi özlüyorum-şimdi hepsi pantolonlu da-
Söyleyin bakim hanginiz kara murat? -Kara Murat benim -Hayir benim -karamurat benim... -Hayir benimmm.. -Yok benimmm -Bunlarin hepsi birer kara murat asin bunlariiiii! ...
Bir Hababam Sınıfı, Holywood’da çekilmiş olsaydı, kim ne düşünürse düşünsün, iddia ediyorum, bugün beyazperdenin mihenk taşlarından biri olurdu. Bizim için öyle zaten, o ayrı.
Beğendiğim filmlerden bir kaçını yazayım: Canım Kardeşim.
İnsanları kalplerinden vuran Yaşar Usta’lı Aile Şerefi.
Cüneyt Arkın ile Hülya Koçyiğit’in oynadığı İstasyon isimli film. Bu filmi herkes beğenmez, esasen çok iyi bir film de değil. Fakat Gırgır Ali’nin vurdumduymazlığı, köpeği Çarşaf’a olan sevgisi filme dramatik bir hava katıyor. Bu da benim hoşuma gidiyor.
Kadir İnanır ve Türkân ablamızın beraber rol aldıkları Selvi Boylum Al Yazmalım, Bodrum Hâkimi, Dilâ Hanım…
İsmini sayamadığım daha çok film var elbet. Bunlar ilk aklıma gelenlerdi.
zor şartlar altında bedavaya emek veren bir dönemin artisleride geliyor aklıma.. izlediklerim oluyor ben buaralar daha ziyade o denemin filmlerinde cekilmiş yerlere bakıyorum. mesala istanbulun her tarafı evle dolmamış. deniz kenerında ikitane balıkçı kayığı. deniz ise mas mavi..trafik ne demek denilebilir belki izlerken. iyiki cekilmiş.
bir gün 3 tane arka arkaya izlemiştim...en sıkıntılı anlarımda susar türk filim izlerim...nasıl olsa düşündürmüyor ve yormyuor ama ayık kafayla izleyemiyorum ilala daralmış olmam lazım...
Liste yapmak elbette ki zor. Mamafih ben Kadir İnanır'ın oyunculuğunu pek severim. Bundan ötürü onun oynamış olduğu, zannımca muhakkak izlenmesi gereken filmler: Tomruk, Dila Hanım, Tatar Ramazan, Tatar Ramazan Sürgünde, Köprü, Derviş Bey ve Selvi Boylum Al Yazmalım.
Bir kaçı neredeyse tamamı ile Kadir İnanır'ın 'karizması' üzerine yoğunlaşan filmler olsa da... hepsi çok güzel filmler.
erkek amcasının evinde kalır köyden gelmiştir..ziraat okur bir gun eve gelir amca kızının parti vermekte olduğunu gorur.. herkes bizim kavanoz dipli gozluk takan elemanın basına üşüşür -feridun hadi sen de gel eğlen derler ama feridun -reca ederim zira ders çalışmam lazım der :)) zaten o yıllarda universite dedin mi ziraat..zengin dedin mi pamuk tuccarı ne işler be..
filmlerde, ıstanbul'un o eski havasını, o bakirliği görmek ayrı bir keyif...amaaaa,
eski türk filmlerin türk insanının 'namus' anlayışında -olumsuz yönde-çok etkili olduğunu düşünüyorum...
tecavüze uğradığı için 'ben kirlendim artık' repliğinin ardından, araçların önüne atlayan, kayalıklardan atlayan genç kızların intihar sahneleriyle dolu olmasının bu günkü töre cinayetlerine bile ilham verdiği kanaatindeyim..(ama doğru, ama yanlış ;)
müfettiş şabanı kaldırır müfettiş: adın ne? şaban:hz ebubekir müfettiş: oğlum adın ne diye sordum şaban: heeaaaa hz şaban müfettiş:otur yerine der ve güdük necmi' yi kaldırır müfettiş: kaç yaşındasın? güdük:1453 müfettiş: romayı kim yaktı? güdük: anamız müfettiş: senin anan kim? güdük: kanuni sultan süleyman müfettiş: ilk halife kimdir? güdük:imparator neron der ve bir ohhh çeker bunun üzerine müfettiş büyük bi kaosun içine girer ve saçmalamaya başlar müfettiş: oğlum sen yanlış söylüyorsun.imparator neron hz şaban ile romada, ananı günde 1453 kere,kanunenn..... der ve kendine gelir. :)))
Eski Türk filmlerinin olmazsa olmaz konuları vardır -iyiler mutlaka kazanır -fakirler daima gururludur. -iyilikler karşılıksızdır. -gözleri görmeyen kıza araba çarpınca kız görmeye başlar. -başrole mutlaka mısır'daki dedesinden miras kalır. -başrolün hapishanede olması lazımsa kesin af çıkar.. -duruşma esnasında karar verilmek üzereyken biri gelip 'tüm suç benim' der. vs....bunlar bir Türk Filminde kullanılmıyorsa o zaman filmlerimiz yabancı yapımları geçer...
Yenilerine bir milyon defa rahmet okutturur! ... :))
Çoçukken seyrederken ağladığım türk filmleri şimdi ise güldürüyor.Gülünmeyecek gibi değil ya :)) hepside çok saçma.
'gel kız seni artiz yapayım; ama önce tadına bakayım' repliğinden ilham alan senaryolarla dolup taşar...
İstanbul'un boş halini görüp hislenmeme neden olan güzide filmler..
O günün şartlarını gözönünde bulundurarak düşünürsek; psikolojik açıdan, genellikle üzerimizde olumlu etkiler bıraktığını düşündüğüm, dar bütçelerle çekilmiş saygı duyulması gereken filmlerdir..
yeşil çamın onca imkansızlığa rağmen ve onca ideolojik takıntı içinde yine de harikalar yarattığını düşünüyorum.şimdilerde çok gelişti sinemamız tv kanal yapımı diziler bu bir gerçek ama aynı tadı varmiyor.açık hava sinemalarını özlüyorum.koltukları tahta sinemaları özlüyorum...film çıkışı kısa etekli güzel kızları beklemeyi özlüyorum-şimdi hepsi pantolonlu da-
Kitapsız ilim....Ahmet Tarık Tekçesiz Türk filmi düşünülemezdi....
Söyleyin bakim hanginiz kara murat?
-Kara Murat benim
-Hayir benim
-karamurat benim...
-Hayir benimmm..
-Yok benimmm
-Bunlarin hepsi birer kara murat asin bunlariiiii! ...
Çok sağlam filmler var.
Bir Hababam Sınıfı, Holywood’da çekilmiş olsaydı, kim ne düşünürse düşünsün, iddia ediyorum, bugün beyazperdenin mihenk taşlarından biri olurdu. Bizim için öyle zaten, o ayrı.
Beğendiğim filmlerden bir kaçını yazayım: Canım Kardeşim.
İnsanları kalplerinden vuran Yaşar Usta’lı Aile Şerefi.
Cüneyt Arkın ile Hülya Koçyiğit’in oynadığı İstasyon isimli film. Bu filmi herkes beğenmez, esasen çok iyi bir film de değil. Fakat Gırgır Ali’nin vurdumduymazlığı, köpeği Çarşaf’a olan sevgisi filme dramatik bir hava katıyor. Bu da benim hoşuma gidiyor.
Kadir İnanır ve Türkân ablamızın beraber rol aldıkları Selvi Boylum Al Yazmalım, Bodrum Hâkimi, Dilâ Hanım…
İsmini sayamadığım daha çok film var elbet. Bunlar ilk aklıma gelenlerdi.
zor şartlar altında bedavaya emek veren bir dönemin artisleride geliyor aklıma..
izlediklerim oluyor ben buaralar daha ziyade o denemin filmlerinde cekilmiş yerlere bakıyorum. mesala istanbulun her tarafı evle dolmamış. deniz kenerında ikitane balıkçı kayığı. deniz ise mas mavi..trafik ne demek denilebilir belki izlerken. iyiki cekilmiş.
yUNAN KOLEKSİYONCU GELDİ AKLIMA.
defalarca izledigimiz halde sonunu bildigimiz halde bıkmadan hala izliyoruz...en sevdigim film ise SELVİ BOYLUM AL YAZMALIM.
ancak bollywood filmleri bu kadar sanli idi :)
bir gün 3 tane arka arkaya izlemiştim...en sıkıntılı anlarımda susar türk filim izlerim...nasıl olsa düşündürmüyor ve yormyuor ama ayık kafayla izleyemiyorum ilala daralmış olmam lazım...
Çok kaliteli filmler var.
Liste yapmak elbette ki zor. Mamafih ben Kadir İnanır'ın oyunculuğunu pek severim. Bundan ötürü onun oynamış olduğu, zannımca muhakkak izlenmesi gereken filmler: Tomruk, Dila Hanım, Tatar Ramazan, Tatar Ramazan Sürgünde, Köprü, Derviş Bey ve Selvi Boylum Al Yazmalım.
Bir kaçı neredeyse tamamı ile Kadir İnanır'ın 'karizması' üzerine yoğunlaşan filmler olsa da... hepsi çok güzel filmler.
erkek amcasının evinde kalır köyden gelmiştir..ziraat okur bir gun eve gelir amca kızının parti vermekte olduğunu gorur..
herkes bizim kavanoz dipli gozluk takan elemanın basına üşüşür -feridun hadi sen de gel eğlen derler
ama feridun
-reca ederim zira ders çalışmam lazım der
:))
zaten o yıllarda universite dedin mi ziraat..zengin dedin mi pamuk tuccarı ne işler be..
wala çok seviyorum eski türk filmlerini...tabe en cok kadir abiyle türkan ablamızın birlikte rol aldıkları süperrrr
selvi boylum al yazmalım dehşetti zaten....
-Hayir siz kovmuyorsunuz, ben vazifemden istifa ediyorum.
emrah:ama nuri amca, amca dedigin baba yarisi sayilir
nuri alço:iste simdi gerçekten baban oldum.. ni ha ha ha
filmlerde, ıstanbul'un o eski havasını, o bakirliği görmek ayrı bir keyif...amaaaa,
eski türk filmlerin türk insanının 'namus' anlayışında -olumsuz yönde-çok etkili olduğunu düşünüyorum...
tecavüze uğradığı için 'ben kirlendim artık' repliğinin ardından, araçların önüne atlayan, kayalıklardan atlayan genç kızların intihar sahneleriyle dolu olmasının bu günkü töre cinayetlerine bile ilham verdiği kanaatindeyim..(ama doğru, ama yanlış ;)
güdük:gürültü etme beee
saban:kim ediyo be
g:sen
s:evet ben
g,s:hihahaiha
Ağlatanı ve güldüreniyle, klişeleriyle, komikleri, sevimlileriyle çok severim. Bıkmadan, usanmadan zevkle izlerim.
cok sey
nasıl yaşıyacağımızı,gazozumuzu içmeyip, nasıl saksıya dökeceğimizi,edebimizle oturup kasnak gereceğimizi öğreten, izlemesi keyifli kesitlerdir! !
müfettiş şabanı kaldırır
müfettiş: adın ne?
şaban:hz ebubekir
müfettiş: oğlum adın ne diye sordum
şaban: heeaaaa hz şaban
müfettiş:otur yerine
der ve güdük necmi' yi kaldırır
müfettiş: kaç yaşındasın?
güdük:1453
müfettiş: romayı kim yaktı?
güdük: anamız
müfettiş: senin anan kim?
güdük: kanuni sultan süleyman
müfettiş: ilk halife kimdir?
güdük:imparator neron
der ve bir ohhh çeker
bunun üzerine müfettiş büyük bi kaosun içine girer ve saçmalamaya başlar
müfettiş: oğlum sen yanlış söylüyorsun.imparator neron hz şaban ile romada, ananı günde 1453 kere,kanunenn..... der ve kendine gelir. :)))
ben çok seviyorum izlemeyi...ayrıca yeni dizilerden bir tanesi eski türk filmlerine değişmem.
ne komedi onlar be...
'nalan nolur gitme'
'gitmeliyim ekrem nolur beni durdırma'
'ben senin babanım yavrum'
'siz evlenemezsiniz, çünkü siz...kardeşsiniz'
=)
Bu toplumu anlamanın en güzel aracı. Onları çok seviyorum.70 ler ve 80 ler fovorim.
tik görünümlü duygu mimikleri
Eski Türk filmlerinin olmazsa olmaz konuları vardır
-iyiler mutlaka kazanır
-fakirler daima gururludur.
-iyilikler karşılıksızdır.
-gözleri görmeyen kıza araba çarpınca kız görmeye başlar.
-başrole mutlaka mısır'daki dedesinden miras kalır.
-başrolün hapishanede olması lazımsa kesin af çıkar..
-duruşma esnasında karar verilmek üzereyken biri gelip 'tüm suç benim' der.
vs....bunlar bir Türk Filminde kullanılmıyorsa o zaman filmlerimiz yabancı yapımları geçer...