MUSTAFA CEYLAN NECİP FAZIL KISAKÜREK Şİİ ...

MUSTAFA CEYLAN NECİP FAZIL KISAKÜREK ŞİİRLERİ

Mustafa Ceylan

Gulce-Gerekçe


GEREKÇEMİZ -1-



Bütün Dünyada emsâli görülmemiş bir galibiyetin temilcileri(!) ,Cennet Anadolu'yu Cehenneme çevirebilmek için her türlü şer planı, projeyi uygulamaya koymuşlar ve koymaya devam etmektedirler.

Aziz yurdumuz bir ateş çemberi içindedir. Başları bulutlu, özgür dağlarımızda bölücü-dış destekli, kalleş bir örgütün eşkiyâsı vardır. Anadolu'nun her köy ve kasabasına gün geçmiyor ki bir Mehmetcik tabutu gelmesin. Kahraman ordumuza bu mücadelede şairin-yazarın, kültür ve sanat adamının destek vermesi gerekmez mi? Son günlerde ermenilerden özür dilemeye kalkışan sözde aydınlar bile ortaya çıkmıştır.Ülkesini, milletini, bayrağını ve vatanın bütünlüğünü, Anadolu insanının birlik ve beraberliğini isteyen kalemlerin,şair ve yazarların; bu tür oyunlara sessiz kalması düşünülemez. 'Şairleri haykırmayan bir millet/sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir.'
..

Devamını Oku
Mustafa Ceylan

Ufuklar ve Ötesi(1)


(Hocam Necip Fazıl Kısakürek Şiirinden Esintiler)

Mustafa Ceylan
**********************

Taklidi mümkün olmayan, hem asırların sinesinden süzülüp gelen, bizim edebiyat geleneğimizin önemli bir kilometre taşı, hem de dünya edebiyat geleneğinin en parlak mütefekkir şairlerinden, kendine özgü üslubu ile yüreklerimizi ve bizden sonra gelecek daha nice nesillerin yüreklerini sarıp sarmalayacak hocam, üstadım, büyüğüm, ışığım, gözümün nuru, evrensel mesajın sonsuzluğa akan çağlayanı, çağını aşan çağdaş, aydınlık şafakların türküsü, yanık bağırların ilâcı, canda canım, Şairler Sultanı Necip Fazıl Kısakürek…

..

Devamını Oku
Mustafa Ceylan

Gülseren ONAY

Mustafa Ceylan, çağdaşımız,dostumuz, arkadaşımız ve şiir emekçisi,ne zaman kendinden söz etmeye başlarsa,’Karıncanın gölgesi,Yunusun odunuyum’ diyen insan gibi insan.

Şair dizelerine sıkıştırır kendini, yaşamını,özlemlerini,sevgilerini ve aşklarını şifreler sözcüklerle,imgelerle mısra mısra, kıta kıta anlatır,işte şair Ceylan da ‘Ben’ adlı şiirinde şifrelemiş kimliğini diyor ki;

BEN BUYUM

Yunus Emre ile Karac’oğlan’ ın
Durup arasında mekik dokurum.
..

Devamını Oku
Mustafa Ceylan

DURAK

Durak... Evet, işte şu evimin pençeresinden gördüğüm pazar yerinin kenarında, Belediye'nin alüminyum ve cam bileşiminden yaptığı, yağmur öğlelerinde sığındığım yer... En çok da, yağmur ikindilerinde kaçırdığım otobüsler ardından komşumuz Necmettin'le söyleştiğim yer. Söyleşirken, üç kez hükümeti yeniden kurup, dört kez sanayileşmeye çare bulduğumuz, yirmiz kez de depreme dayanıklı bir Antalya kentini yeniden inşaa ettiğimiz, kısa süreli bekleme yeri...

Durak... Dur ve ak... Doğrusu birbiriyle çelişen durmak ve akmak fiillerinin iki emir dilini kendi bünyesinde maharetle toplayan çok ilginç bir kelime... Çoğu kere durduğum, hayır hayır, benim durduğum değil, bizim bıçkın şoför Nuri'nin yüzbin çalım ve artistik düdüklerle gelip yolcu almak için durduğu mekân.

Durak... Gidek, gelek, inek vb gibi bir kelime... Hadi gari, duralım bari dercesine bir kelime... Fazla ilerlemeyelim de bu noktada durak…

Durak… Ak-beyazın durmasını istediğimiz nokta. Ak-beyaz, bütün renklerin aynı oranda karışımından elde edilir. Kaç insan biliyor ki bunu? Meselâ, azıcık sarı fazla olsa, beyazınız sarıya çalar, azıcık mavi fazla olsa, yandınız, asla beyazı elde edemezsiniz. Helikopterin tepesinde bulunan pervane dururken rengini görür, elimle pervaneyi tutarım tutmasına, ancak, helikopterin motoru çalışmaya başlayıp dönmeye durduğunda pervane, tutamam, pervaneyi göremem, ışık olur pervane… Işık hızı, saniyede 300.000 km lik bir hız. Bizim Kalıpçı Hüsnü’yü o koca göbeğiyle saniyede 300.000 Km hızla meyhaneye avantadan içki içmeye koşarken gittiğini hatırlıyorum. Işığa benziyordu. Işık olmak için Hüsnü ışık hızıyla koşuyordu…

..

Devamını Oku
Mustafa Ceylan

Asım KISBET

Dost pınarının kaynağından sulanmış, muhabbet mevsiminin renk ve desenleriyle gönüllerini bezeyen şiir yürekli cana dostlar, eğer başımın tacı olan 29 harf ve kelimeler; cümle oluşturmama müsaade ederse; ulu çınar, sırma saçlı ustam ve yaradılanı Yaradan' ın hatırına Yunusca seven gerçek dost, Mustafa Ceylan hocamın hayatındaki önemli kilometre taşlarını oluşturduğu 'şiir etkinlikleri' hakkında, eğer, dilim lal olmazsa, bilgi aktarmaya çalışacağım..

......ABAM BENİ TOPRAK İLE BELLERMİŞ
......BABAM SEVER SAHBAZ OLSUN İSTERMİŞ
......VATAN MİLLET SEVDASIYLA BİLERMİŞ
......HEP BAŞIMI SAYGIYLA EĞMİŞİM...
....................................(Erdal Özkan-merhum)

..

Devamını Oku
Mustafa Ceylan

Sensizim ya bu gece
Dağların doruğundan gün olup batıyorum
Ayrılığa ayarlı saatlerde bilmece
Gönlümün bahçesinde mavi güller açıyor
Acının anahtarı akşamın kapısında
İçimin bulutunu göğe fırlatıyorum...
..........Aynanın karşısında kar yağan saçlarımı
..........Tarayıp da yeniden bir 'ben' yaratıyorum.
..........Sevgililer günüymüş çıkıyorum sokağa
..........Necip Fazıl gibiyim yorgun kaldırımlarda...
..

Devamını Oku
Mustafa Ceylan

YENİNİN YENİSİ OLMAK-2

'YENİLİK ANLAYIŞIMIZ'

Mustafa CEYLAN

Şiirimizde yenilik,eskiyi inkâr etmek hiç değildir! Şiir tarihimizin altın zincirinin halkalarını kabul etmeyen,onlardan aşk-hız ve ilham alamayan bir zihniyet, yeniliğe de adım atamaz. Köksüz ağaç olamayacağı gibi, köksüz şiir ve şiirde yenilik de olmaz, olamaz. Şiir gökdelenlerini sağlam temeller üzerinde yükseltmeliyiz.

Mazinin havasını, enerjisini, tekniğini âti'ye, geleceğe; bugünü de harmanlayarak sunabilen şair başarılıdır ve yenilikçidir.

..

Devamını Oku
Mustafa Ceylan

TUĞRA; tek bir dörtlük, özün özü. Mühür,sonuç.. Ciltler dolusu sözü dört mısrada söyleyebilmenin adı.

GÜLCE adını verdiğimiz EDEBİYAT AKIMI' mızın öncülerinden olan OSMAN ÖCAL kardeşimin, hem GÜLCE mize ve hem de Türk Şiirine kazandırdığı TUĞRA isimli bu NAZIM TÜRÜ'nü ele alalım, olur mu?

ÖNCELİKLE; Tuğra, TEK DÖRTLÜKTEN MEYDANA GELMEKTE ve 'şair dilerse bunun BEŞLİK tarzını da yazabilir' diyerek, tarzın önünü de açmaktadır.

GÜLCE yola çıkarken; aruz da, hece de, serbest de bizim. Hiçbir vezine ve edebiyat tarihimizde iz bırakmış akıma veya şairine karşı değiliz; bizim olan değerlerden hareket ederek, şiir tarihimizden hız ve ilham alarak yeniden yeni olmaya çalışacağız demişti. Bugüne kadar yazageldiğimiz usül, metod ve tarzı da terketmeyeceğiz, ama, şiirimize yeni nefes alanları sunmaktan da geri kalmayacağız demişti. Bu yeni nefes alanlarından birisi de TUĞRA'dır. TUĞRA, divan edebiyatımızın RÜBAİ türünün yeni bir versiyonudur.

Sadece KOŞMA'nın (aaab-cccb-dddb-eeeb) kafiye dizilişi ile şiir yazan, Hece şiirimizin öteki tarz, renk, desen ve türlerine 'merhaba' bile dememiş bazı dostlarmızla, bir nesri makasla kesip kesip alt alta dizip şiir yazdım diyen dostlarımız, bize, kafiye ORTADA mı olur? Veya kafiye mısra sonunda olur, siz ÇAPRAZINA, mısra başlarına da kafiye koyuyorsunuz, yanlış yapıyorsunuz, şiirse DÖRTLÜK’lerden oluşur, siz ÜÇLÜK-ÜÇMISRALIK nazım türleri vb yeni şekil ve tarzlar denemeye çalışıyorsunuz, şiirimizi bozuyorsunuz demekte, söylemlerini daha da ileri götürerek suçlamalara varan isnadlarda bulunmaktalar.

..

Devamını Oku
Mustafa Ceylan

Mustafa CEYLAN
*

(Yeni Edebî Akım: Gülce /Gülistan)
CANA CANDAN

Dertli başım eser durur, can dayanır yanar her an
Bir selâmın getirmeyen posta geçer, yağar boran.

Âh be gülüm, batan günüm; açsa nolur şu bahtımız
..

Devamını Oku