Kaç zamandır içim yanıyor
Açamıyorum derdimi kimseye
Bir kızım var işte beni anlayan
Kızım Mina...
Hani benimle konuşsa
Hani ikibuçuk yaşında olmasa
Ondört ekimdi
Gece yalnızdım
Gece de yalnızdı
Mina yanımda yoktu
Ay yıldızlara soğuktu
böyle terk edilmekte varmış kaderde
giderken basıp geçtin üstümden
toprak gibi ses çıkarmadım
yağmurun yıktı bedenimi
toprak gibi çamur olmadım
deprem gibi sarstın beni
sözlerini sakla giderken götür
ister yaşa aşkımı istersen bitir
ayrılacaksan eğer sonunu getir
ben senin nazını çekemem artık
sözlerini sakla giderken götür
yalnız martılar anlar
yalnız martıların derdinden
çığlıkları duymayan
kurtulamaz tel örgülerinden
akrep kuyruğunda zehir
ateş yanında kuru barut
kelle kesen bir cellat
olsan ki kan emen bir sülük
ne kazanırsın hayattan
yaşarken iyilik
kökü kan ağlayan bir ağacın
toprağı olmak zormuş gülüm
ayışığına bel bağlamış balıkçının avını
tuttuğu gibi kolay tutulmuyormuş elin
çınar ağaçlarının
köklerine yazdım sevgimi
ardından denizdeki
midye kabuklarına kazıdım
sonra bulutlara işledim
eriyip toprağa aksın diye
kaybolup gitmek kolay mı
koyup kalabalıklara kendini
sığınmak kuytulara
ve yakmak
için için yüreğindeki közü
ne zaman bir karanfil görsem kırılır dalım budağım
hüzünlü bir şarkı olursun hep adını anar dudağım
ama gidemem çok uzaklara ki belki biraz korkağım
ne olur aç kollarını bekle beni sevgisi sessiz otağım
ne zaman bir eldiven görsem tutulur elim ayağım
Hos bir dize okudum kutlarim Dostum guzellikler sizinle olsun saygilar *** TAM PUAN ***