Kış apar topar geldi, sevdiğim
Önce şiirlerimiz üşüdü
Sonra şarkılarımız
Sonra kitaplarımız...
Kış apar topar geldi, sevdiğim
Bastığım bu toprak acı veriyor bana
içtiğim su
yürüdüğüm yollar...
İçimde eskimeyen bir yara var
kimselere açamadığım.
Koca kent uyudu son çığlıklarla
Gecenin alnına koydum ellerimi
Koynuma aldım üşüyen düşlerimi.
Zamanın düzensiz kalp atışları
Yeter artık, kırılsın bu ayna!
Mavi sularında sonbahar
Sen yine de küsme Hazar
Tarih öncesi şarkılarını söyle
Küsmek sana yakışmaz
Su sesinde hüzün barınmaz!
sermin'e
-şimdiyi yaşa-
Sadece şimdiyi yaşa, canım, şimdiyi
Mevsimlik bir mektuptu son yazdığım
Biliyorsun zaman yağmurla yaktı kendini
İnan ben de bilmiyorum sonraki mevsimi?
Afitap'a
Kayboldum yüzündeki ormanda
Geri dönmek istemiyorum artık geldiğim yere
Bana şiirler okumalısın, ovalara akmalı sesin
Yüreğime yağmalı mevsimin ilk yağmuru
Zaman ısındı
Ben hâlâ üşüyorum
Rüzgârın kırık kanatlarında
Şarkımızı dinliyorum
Karanlık ısındı
Anılarda kaybolan günlerin burukluğu
İçimde bir daha uzanamayacağım akşamlar
Ter damlası öğle saatleri
Masamda resmin:
ay ışığı olmuş gülüşün
bakışların gece
Bahar mevsimiyle gelebilmek için sana
Hep gül ekiyorum uçurumlara!
Biliyorsun, kış yorgunuyum ben
Yağmurunla karşıla beni
Irmaklarınla gel
Güneşinle koş
Deli gönül dertli gönül
Hani nerde anılarım?
Köşe bucak arandım hep
Sende kaldı umutlarım.
Deli gönül dertli gönül



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!