Gurbet zalim çöldür bana
Ben de çöl aramam gayrı
Hep ayrılık yoldur bana
Evde fol aramam gayrı.
Mevsimlerden sordum yazı
Yollarımız ayrı ayrı düştü düşeli
Sanki beden ayrı baş ayrı düştü
Dostlarım tarumar post a düşeli
Baharım tarumar kış ayrı düştü.
Sen nasılsın gönlün hoş mudur nedir?
Gidiyorum köyümden iki göz iki çeşme
Bakma sevdam arkamdan bari gönlümü deşme
Dağ üstünde kar alma
Yar üstünde yar alma
Sana bir mezar düşer
Bari orda daralma.
Toprak örtünmezse darı
Evden sır taşıyan karı
Düşmanın dolu ambarı
Sana fayda vermez gülüm
Yüz kızartan kabahati
ahşu felek sürdü oyuna beni
gönlümde kandırdı boyuna beni
sardım sarmaladım nice nice gül
düşürdü sevdanın toyuna beni...
bin defa pişmanım bindefa nadım
Bende hamurumu kardım geliyom
Topladım bohçamı sardım geliyom
Bekler misin beni sordum geliyom
Azcık daha bekle gör de öyle git.
Bir daha sorarım hasretten haldan
Kimisi can parem ağlamış gelir,
Kimisi karalar bağlamış gelir.
Kimi koşar, taban yağlamış gelir,
Sende yollarımı gözle sevdiğim.
Ayrılık dağının düştüm seline
ateşden bir gömlek giydim gidiyom
gel şu halimi sor görde öyle git
sevdan ile ömrüm kıydım gidiyom
gözlerimi kapa örde öyle git
sor saçım anlatır,kaşim anlatır
Akar gider şu senozun deresi
Düzlük arar çayeline göl olur
Bakar güzel bakar gönül neresi
Sözlük arar meyiline yol olur
Hem ince su,hem ligovi deresi
Yine tipi, bora dağların başı
Ne zaman dinecek gözümün yaşı
Özledim sılada bacı, kardaşı
Kışın varamadım nasib mi yazın?
Erisin, dağların karı erisin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!