Sevgi neydi, bir uçurumun dibinde elinden tutan bir nergiz mi,
Yoksa geceyi ikiye bölen yalnızlığımın titreyen nefesi mi…
Ben sana yürürken içimde kopan fırtınalar mıydı sevgi,
Yolun sonunda kalbimi bırakıp da geri dönemeyişim miydi söyle,
Bir ömrü, bir kelimeye sığdıramayan acizliğim miydi,
Yoksa sen gidişinin eşiğine çöken o sessiz ağıt mıydın?
Sızlayan yanımdan vurdular cellat,
Aşkın ateşini söndürmek ister gibi, gecenin ortasında ansızın…
Ben susarken kalbim bağıra bağıra öldü içimde,
Bir hayalin çöküşünü taşır gibi omuzlarım
Senin adınla titreyen her nefesimde bir yara kabuk bağlamadan yeniden açıldı.
Sokakların dilinden konuşur muyuz seninle?
Ben sana öksüzlüğü anlatsam, sen bana ay dede olsan,
Çıksam yalnızlığımın sabır taşından, neşeyle dolsam
İki zamanın arasından aralık bıraksam penceremi,
Olmayan annemin masallarını duysam geceleri
Sokakların diliyle konuşur muyuz seninle?
Hayat serüveninde beraber çıktık yola
Ben sana gülüm derdim, sen çiçeğinde filizler açardın
Sen bana balım derdin,
Yüreğimin her bir köşesi peteklenirdi sevgiden
Bu son mektubum olsun sana
Eğer ki düşlerinden çıkmışsam,
Aşkın kendine ayırdığı kalbim!
Ulaşılmaz yerlerden, ücra kıyılardan,
Adı sanı olmayan, bilinmeyen yerlerden
Çok çok uzaklardan beni bulan,
Herkese etmezsin armağan
Yüce ulu aşk, seçtin beni,
Sen misin o aynamdaki alık?
Yaşıyormuş güya,
Ne büyük saflık
Susma korkup da!
Dökül artık içindekileri!
Aynaya bakıp da gördüklerini
Zemheri ayazında açtım gözlerimi,
Yaşamaya vakit yok!
Yüreğinin dehlizlerine koştum, aradım,
Senden haber yok
Kaldırımlardan geçtim ağır aksak adımlarla
Sokak lambaları kısmış ışıklarını acıya meylediyor




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!