Kedi sevenler ve sevmeyenler diye de toplumu ikiye böldüler. Sevmeyenlerin de tarafını yasayla tuttular.
Yaşamda ipler iyi ki us ve duyunc ile insanın eline verilmiş.
Kimi o iple salıncak yaparak yaşamın keyfini çıkartıyor. Kimileri ise dün birileri için ip atıyordu, bugün kendisi için ip atıyor. İp deyince geçmeyin bugünlerde siyasette iki uçta ip oynamanın malzemesi oldu. Bunların içinden ip diye matruşka gibi siyasi parti bile çıktı.
Neyse asıl konumuza dönmek istiyorum. Yaşamda üreyen her sorun politik olduğu için kaynağa atıf önemli!.
Son yirmi üç yılda mahalle baskısı adı altında toplumu bölme birbirine karşı kutuplaştırma ve kışkırtma politikası adeta ayyuka çıkmış durumda.
Müslüman değilseniz Türk olamazsınız, ekonomiye siz nasıl kötü dersiniz sizin dininiz nedir size dininizi tebliğ edeceğim densizliği sonrası sıra kedilere kadar geldi.
Toplumun bir kısmının paçasından adeta doyumsuzluk ve görgüsüzlük akıyor.
Her tarafa beton döküldükten, kaldırımlar bile arabalar ile park ile dolduktan sonra bu doyumsuzluk ve görgüsüzlük ile palazlanan kesim kendini çok önemli görmeye başladı.
Maddeye ve çıkara tapar bunlar. Yaratana yapıyoruz diye de cami, sakal, namaz vb araçları kullanarak algı yayarlar.
Ağaçları yok ettiler, köpekler yok edildi, şimdi kediler yok ediliyor.
Bu toplumun önemli kesimi için kediler yok edilmesi gerekiyor ki her tarafı fareler daha iyi bassın.
Yeteri kadar fare yok gibi.
Oysa insan olmak değerli ve erdemli olma çabasıdır.
Mahalle baskısı ile kendini önemli ve üstün görme görgüsüzlüğü, maddi olanaklar ile üstün görme saygısızlığı bir değer değildir.
Bu şartlarda kediler yurtsuz yuvasız kaldılar.
Apartman ve sitelere sığınarak açlıklarını bastırmak için evlerin kapılarına dayandılar.
Bu kendini önemli gören görgüsüzlük kedilerin aç kalmış olmalarına karşın duyarlı olduğu için sofrasından bir lokma keserek kedilere veren insanlara karşı cephe almaya başladılar. Neymiş biz kedileri doyurduğumuz için kediler bu şekilde davranış gösteriyormuş.
Oysa sorunun neden kaynaklandığı ile yüzleşmek bile istemiyorlar.
Kedileri bir yerlere kapatıp aç ve susuz bırakmak yoluyla açlığa ve ölüme terk edenler mi dersiniz akla ziyan şeyler görüyor ve duyuyoruz.
Evde beslenip sokağa bırakılan kediler kapılara dayanarak evlere girmek istiyorlar. Evimizde kedi olmasına rağmen dışarıda da besleyebildiğimiz kadar besliyoruz.
Mahalle baskısı altında bunun için suçlanıyoruz.
Sevmeyebilirler, yalnız zarar verme, yok etme, sevevleri kediler ile birlikte hor görme ve dışlama saygısızlığı haddini aşan bir duruma dönüştü.
Kedi sevmeyen insanların özelliği nedir?
Bakıyorsunuz camiye gidiyor namaz kıldığını herkese gösteriyor, tarikat ve cemaatler ile çok sıkı fıkı. Mevcut yönetime söz ettirmiyor. Çünkü bu ilişkiler ile oğlu kızı devlette işe girmiş devlet biziz diyor.
İşe liyakat ve hak ederek mi girmişler? Bu şartlarda mümkün mü? Herkes bunu düşünsün.
İnandıkları dini tebliğ eden peygamberin kedi sevdiğini bilmeyecek kadar da o dinden uzaklar.
Aynı yahudi ve hristiyanları dost edinenler onlardandır diyen dinin mensupları onlara dost olanların dostu olduklarının buna destek verdiklerinin farkında olmadıkları gibi.
Bu bizim değil onların iki uçta kalmış gerçekleri.
Oysa bilmezler namaz zulmü karşı kılınır diye bilmezler.
Hz Muhammed'in tebliğ ettiği dinin Fatiha suresinin manasının yaratan dışında kimsenin önünde eğilmemek gerektiğini bilmezler.
Dine en büyük zararı tarikat ve cemaatler ile verdiklerini bilmezler.
Dinin siyasete ve ticarete alet edilmesinin inanç olmadığını başka bir ideoloji olduğunu bilmezler.
Ne bilirler?
Kendilerinin dinleri olduğu için bir ahlaka ihtiyaç duymadan önemli ve üstün görmeyi ahkam kesmeyi, baskın olmayı çok iyi bilirler.
Kadın çalışmaz derler, eşini, kızını ve gelinini çalıştırır, para ve güç için her türlü iki yüzlü davranışı gösterirler.
Toplumsal yüzleşme zordur.
Kapımıza kadar dayanan kedileri besliyorum kızıyorlar, bu kediler neden aç ve neden kapımıza dayandılar diye sorduğumda o durum bizi aşar diyerek ortak suçlarını gizlemek için susuyorlar.
Bütün zorluklara karşı yüreğini titretebildiğim her insan devrimcidir.
🔹Önder Karaçay 🔹
Önder KaraçayKayıt Tarihi : 8.12.2025 23:53:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
🔹♾️ TÜRK ♾️🔹




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!