Güvendiğim dala sarıldım
Sağlam sandım çürük çıktı
Dost bağına gül yetirdim
Büyür sandım soluk çıktı
Sinemde har ateş yanar
Seni kimden sormalı ey ayrılık
Akşam güneşi serilmişken deryalara
Çok acımasızca gelip geçıyor yıllar
Umudun kaybetmişsen yarınlardan
Yalnızlığın yükünü taşıyamazsın
Çizemezsin ayrılığın resmini
Gittiğin gün yüreğimde bıraktığın hasret boşluklarını
Hiçbir kelime dolduramadı hiçbir şey teselli edemedi
Kelimeler darmadağın yüreğimde yangın
Seninle mırıldadığımız şarkının notaları öksüz kaldı
Yalnız başıma koyup gidince bir akşam üstü
Ve yalnızlık dostumla ikimiz demledik hasret çayını
Dağlardayım canımın içi
Ucu hasret yanığı mektupların elimde
Zarfı açarken kurşunlar saplanır bedenime
Alır duvardan sazımı
ikimize bir türkü yakarım yanık telden
Ana dilimden değil anladığın her dilden
Bağrını yaksada aşkın kederi
Aslında kalbimin sahibiydi de
Onda bulunmazdı gurur eseri
Sevdama düşeli yaralıydı de.
Adını unuttum meczup birisi
Dedilerki gözün yaşı neden yok
İhanet gördüm ağladım yalan gördüm ağladım
Dedilerki her şeyin tamam hiçbir sebep yok
Dertlerimi başa sardım ağladım
Dedilerki uçurumdan atmadılarki seni
Selam olsun gardaş hele bak beriye
Hanı bulamadım damlar değişmiş
Yıllar sonra döndüm gurbetten geriye
Dağlar eski dağlar ama yollar değişmiş
Gördüm ki eski dostlar göç edip gitmiş
Bırak dönsün dünya zaten içi boş
Kızıp küsmeye değmez bu dünya
İster ayık dönsün isterse sarhoş
Zevkinden içmeye değmez bu dünya
Gönül veren versin gitsin bize ne
Çakalın kahraman olduğu yerde
Aslan itibar görürmü de hele
Arsıza beyim denirse namerde
Yiğitler itibar görürmü de hele
Tilki düzen kurmuş hal olur işler
Efkarlıysam derman küser gönlüme
Bir garip selam salacakmış bir gün
Yarına inansan da bağlanma düne
Sende felekten tokadı yersin bir gün
Öyle yukarıdan bakma aldatır seni




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!