Bir inci saflığıyla
Bekledim çukurumda
Beyaz bir taş olmalıydı uykum.
Beklesem olurdu zamanla.
Göğsümde gezinen ağır el
Kal dedi.
Beklemek kaderidir incinin
Olmak kaderi
Kal çukurunda.
Karanlık içimi kemirmeden
Çıkmalıydın
Hoyrat olmayan bir tenin dokunuşuyla.
Göğsümdeki ağır elin
Gölgesiyle uyandım.
Porselen ceylanın bakışı,
Memelilerin o çok titrek yol boyunca
Mavi ayakları.
Değişti yok aslında bir şeyin.
Kalbim, uzun siyah giysili adamların
Bakışlarıyla dondu o taş köprünün ortasında.
İnsan babasını hatırladığında ağlarsa
Olur tarih.
Kökleri kurur
Belki ondan.
Dağlara gidelim biz en iyisi
Bağıralım.
Belki eski bir sesle hatırlarız geçmişi
O koca şehrin yerinde şimdi
Sadece bir kar kuyusu var.
Ve kurtlanır kar diyorlar
Kurtlanır kar.
Olmuyor böyle
Daha doğurmadığım bir çocuk var
Ve şunun şurasında kaç yılım yaşayacak
Ölümler görecek
Aşı k olacak.
Kayıt Tarihi : 15.4.2016 16:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Birileri pislemezse, karın altı kurtlanmaz. Kurtlansa da teslim olmaz toprak hiçbir muzra! Toprak Vatandır! Vatan her şeyden azizdir. Her şeyi yer öğütür!' Toprak temizdir. Daima temiz kalır. Onunla teyemmüm edilir. Tohumlar yatar o yorganın altında! Bahar gelince yemyeşil bereketle fışkırır, yaza boy atar, rızk olur Aziz Millete!
Gölgesiyle uyandım.
Porselen ceylanın bakışı,
TÜM YORUMLAR (5)