Dikene ah edip güle dokunma,
Bülbüller incinir, güller incinir.
Ateşi tatmadan küle dokunma,
Mecnunlar, Leylalar, çöller incinir.
Aşkın mızrabını alıp eline,
Bir şebnem busesi, bir bahar rengi,
Sen kırların perçem perçem alısın.
Sen mevsimin hayat dolu ahengi,
Sen güllerin yakut yüklü dalısın.
Bahçende her çiçek açar nazende,
Sular güzelliğini durup seyrân eyledi,
Seyrân eyledikçe gönlünü hayran eyledi.
Evvel dalga dalgaydı, şimdi durulmuş gibi,
Görür görmez seni zıpkınla vurulmuş gibi.
Bu akşam dolaştım eski günleri,
Bir hasretle geçtim çocukluğumdan.
Geceyi dinlerdim yanan bir mumdan.
Hâla topacımın sıcacık yeri.
Bahtiyar sokaklar bilmiyorum nerde.
Merhametli rüzgarlar asil çam ormanlarını
kanatları altına alırken
seyrediyorum Akdeniz’i
hayallerimin arasından.
Seyrediyorum bir yudumda,
Bir demet güldür aşk senin elinde,
Ve senin elinde dört mevsim bahar.
Ömürse bir damla kirpiklerinde,
İçinde sönmeyen gür bir ateş var.
Yaşama hevesi tatmak doyunca,
***ÇANAKKALE ***
Vatan için bir nesil gençliğinin başında,
Şevk ile düştü yola henüz onbeş yaşında.
Hiç bir ordu görmedi askeri böyle şanlı,
Eflatun gecelere bakışların düşerdi,
Seyrederdik mehtabı o rüya gözlerinde.
Silinirdi yüzlerden yorgun günlerin derdi,
Bulurduk kendimizi bir gonca gül yerinde.
Dün hatıralarımda yokladım o günleri,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!