Su örter,
Ama gizlemez,
İçinde olanı.
Bakarsan görürsün,
Üzerinde yansımanı,
Bende öyleyim,
Adettendir ya,
Her gidenin,
Ayrılanın arkasından bir kup takarlar.
Şimdiki gençler burnu havada,
Ne anlarlar aşkdan sevgiden.
Ya yok mu o kız "şirrettin önde gideni"
Güneşe dönmüş yüzünü,
Parıl parıl parlıyor.
Dersin olmuş afet,
Sürüklüyor asalakları arkasından.
Öyle ki akmış gözler,
Salyalardan geçinmiyor ortalık.
Bir sızıdır,
Yeşerir yüreğimde,
Dilimde dolanır durur,
Kurarım yersiz bir hayal,
Düşünki bir sokak,
Zifiri karanlık,
Biliyorum,
Gözümün kayık,
Saçımın kirli,
Üstümdekinlerin kısa olması.
Pek şirin göstermiyor beni.
Ama yanıltmasın sizi,
Bir akşamüstü,
İliklerime kadar üşümüşken,
Geçiyordum evinizin önünden.
Ayağımdaki kurşun aksattığı denli,
Yakıyordu da canımı.
İçmiştim haylice,
Yolun başındayım henüz,
Korkularım yeşermemiş,
Cesaretsizliğimin olgunlaşmamış.
Özgürüm sanıyorum,
Burada kalmamı zayıf bacaklarıma,
Daha ötesini göremeyişi mi zekama
Mevsim kış,
Üşüyorum bir hayli.
Montumda gitti,
Bir köpeğin hışmından.
Bu ara ölende yok ki,
Hayrına kabanını giyeyim.
Dışarıda bir sarhoşun narası,
Köpeğin uluması,
Saatin tik takı,
Akıtan çeşmenin şırıltısı,
Her şey uyumama karşı,
Yatağın gıcırdayan yayı,
Gülsek,
Ağlamayacakmış gibi.
Sonra baksak,
Gözlerimizi dikip birbirimize,
Susasak,
İçsek bir şeyler.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!