GÖNÜL DERGAHIMIN DEMİ
Yıllarca yazmıştım yeni derledim
Hisler aynasının camı bu kitap
Neyi gördüm ise o'nu söyledim
Gönül dergahımın demi bu kitap
Gerçeğin acısı doldu kanıma
İlham bülbülleri kondu dalıma
Bazen mıha vurdum bazen nalına
Yürek duvarımın nemi bu kitap
Geceler yetmedi gündüz de yazdım
Bazen neşelendim bazen de kızdım
Yatağa girmeden öylece sızdım
Uykusuz gecenin gamı bu kitap
Şairlik tutkusu yol oldu bana
Yazma dürtülerim tak etti cana
Hece sıraladım ben yana yana
Denizde yol alan gemi bu kitap
Şiir düşündürsün yorsun istedim
Düşünen kendince yorsun istedim
Zaman ölçerini kursun istedim
Zihin bombasının pimi bu kitap
Dizeler zihinde dursun demlensin
Asırlar boyunca sürsün söylensin
Sütre gerisini görsün mimlensin
Kurşunsuz oltamın yemi bu kitap
Her okur kendinden bir parça bulsun
Yüreği demlensin gerçeği görsün
Fazla yerdiklerim Fizan'a sürsün
Hedef tahtasının kemi bu kitap
Dil oldum garibe yol oldum sele
Takkeler düşürdüm giydirdim kele
Dertleri taşırım ben sele sele
Öksüz hayatların cemi bu kitap...
11.05.2017..Bülent ARKAN
-Baskıya vermeyi düşündüğüm şiir kitabımın tanıtım şiiri olmaya aday şiirim
-
-Şiir başlığı aynı zamanda kitap başlığı olacak,
-Ön kapakta ortada bir boy aynası ayna önü ve ayna yansıması olarak güllük gülistanlık pembe hayatlar,mutluluğun resmi, ayna arkası yani sırlı tarafında ise acı gerçekleri gösteren karanlık bir tablo, hayatın çirkin yüzü, kan,gözyaşı vs olacak ve her iki yüzüde görmeye çabalayan bir çift göz yeralacak.
Eleştiri ve önerilerinizi merakla bekliyor saygılar sunuyorum.
Bülent ArkanKayıt Tarihi : 13.6.2017 03:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tam da benim istediğim gibi bir şeyler yazsaydınız, bu kez de başkaları beğenmeyebilirdi...
İlk yorumumun başında ikilemde kaldığımı yazmıştım. Bir yanım bahsettiğim eksiklikleri aradı. Ancak bir yanımda 'neden bir çıraklık eseri olmasın' dedi.
Muhtemelen kitapta burada kayıtlı olan şiirleriniz de yer alacak. Serap öğretmenim daha öngörülü hareket ederek, geniş bir pencereden bakarak daha doğru değerlendirdi sanırım... Bu şiirin kendisi bir bütün, ayrıca dörtlükler içinde başka da bütünlük aramaya gerek yok belki de...
Nasıl olmalı konusundaki yorumumu, daha dikkatli düşündüğümde sizin tarzınızın dışında bir şeyler beklemek olurdu ki, bu da duruşu,oturuşu, tavırlarıyla farklı güzel bir köy kızına, modern şehirli elbiseleri giydirmek olurdu... Üstüne oturmaz eğreti dururdu... Dolayısıyla tanıtım şiiri hedefine ulaşamazdı...
Bülent Hoca çok doğru bir açıdan bakmış, yorumuna katılıyorum.
...
Önemli olan sizin içinize sinmesi...
Hoca Nasreddin, oğluyla birlikte köyüne gidiyormuş. Oğlunu eşeğe bindirmiş, kendisi yürümüş. Karşıdan gelenler, oğlunu göstererek:
—“ Ak sakallı adam yürürken bacak kadar velet eşekte gidiyor. Zamane çocuğu işte.” , demişler.
Hoca oğlunu indirip kendisi binmiş. Az sonra birkaç kişiyle daha karşılaşmışlar. Bunlar ise:
— “Koca adama bak! Bu sıcakta minnacık çocuğu yaya yürütüyor. Hiç insafı yok.” demişler.
Hoca, eşeğe oğlunu da bindirmiş. Çok geçmeden yine üç beş kişiye rastlamışlar. Adamlar:
— “Zavallı hayvan! Düşüp ölecek! Hiç acımadan iki kişi birden binmişler üstüne!” demişler.
Hoca inmiş, oğlunu da indirmiş. Eşek önde, onlar arkada ilerlemişler. Biraz sonra, yol kıyısında duranlar:
— “Amma aptal adammış bu hoca, Eşek bomboş gidiyor, kendisi oğlu ile kan ter için de arkasından koşuyor!” diye konuşmaya başlamışlar.
Hoca dayanamamış. Oğluna dönüp:
— “Gördün mü, her kafadan bir ses çıkıyor. Şu dünyada kimseyi hoşnut edemiyor, kimsenin dilinden bir türlü kurtulamıyorsun! iyisi mi, kimseye kulak asmayacaksın ve kendi bildiğinden şaşmayacaksın.” demiş.
İşte böyle Bülent Hocam....
Hepimizin, doğrusu, yanlışı, bakışı aynı olsaydı hepimiz birbirimizin aynısı olurduk ve hayat çok sıkıcı olurdu...
Kendime katlanamazken, etrafta benim gibi sürü çok bilmiş Rabia... Düşünemiyorum bile, sürekli didişirdik... :))))
Kitabınız hayırlı, uğurlu olur, insallah...
Selam ve saygılarımla...
şiirde kat edilen yolun ve bu yolu kat ederken ruh halinin nelerle karşılaştığı,
ne zorlu şartlar altında nice zorluklar çekildiğini dile gelen güzel bir yolculuğun
hikayesi ve özü gibiydi...
Şairin gönlünden kalemine düşen dizeler en doğru olandır... Çünkü o şairin gönül dilidir...
Yolu açık olsun, okuyucusu bol olsun diyerek şimdiden kutluyorum...
Nicelerine diyerek...
Saygımla...
TÜM YORUMLAR (20)