Gelin Gelin Anılar Şiiri - Kalender Sever

Kalender Sever
146

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Gelin Gelin Anılar

Taşında toprağında boy boy ayak izim var
Kayalarına kulağımı dayasam İçinde sesim yankılar
Kaç kavak gövdesinde yara gibi büyüyen ismim var
Pınar başında kana kana su içen, suya eğilmiş aksim var
Bizim evin sokağı, hala benden çaldığı bilyeleri saklar
Kaç kış geçti üzerinden, kaç bahar?
Hala durur mu?
Annemin kafama attığı taştaki kanlar
Kırk beşine merdiven dayadım
Leş kartalı gibi döne döne gelin, gelin gelin anılar

Her kış zemheride dam boyu yağan kar
Annemin kilimlerine benzeyen toprak, zil zurna bahar
Bütün yaz dalga dalga akan, altın buğday tanesi dolu başaklar
Düşümde ucundan çekiştirdiğim yıldız yıldız gökyüzü var;
İçimdeki çocuk hala dam başında yorgansız yatar
Siyah önlük sıra sıra yaşanan karşılıksız aşklar
Hasretim büyür, her gün biraz daha sarı sonbahar
Siyahların saltanatını bitirmek üzere saçımda aklar
Leş kartalı gibi döne döne gelin, gelin gelin anılar

Dut ağacının en uç dalına tırmandığım zamanlar
Tatlısından anlardım en az bal arısı kadar
Ne kadar da ekşi olurdu dalından çaldığımız elmalar
Külde pişen patatesler, neden hep benim elimi yakar?
En küçüğünü kim ister, patates bitmeden, biten kavgalar
Daha da candan arkadaştık o karanlık akşamlar
Matematik de yoktu, kuzuları saymak içindi sayılar
Elimde değil, tespih tanesi gibi düşüyor bir bir yıllar
Azgın bir derya içinde omuzlarda batıyor kayıklar
Leş kartalı gibi döne döne gelin, gelin gelin anılar

Kalender Sever
Kayıt Tarihi : 23.4.2006 10:13:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Kalender Sever