Sigaradan sararmış bıyıklarını burarak,
'ben buradayım" diye topuklarını vurarak;
aradığı adresi eşrafa sorarak
geliyor yol yorgunu garibim Mehmet emmi.
Yüzünden yılların birikmişliği okunuyor,
gözünde şehirden ürkmüşlüğü, korkuyor.
Omuzları milletten çekmişliğini saklayamıyor;
yürüyor yol yorgunu garibim Mehmet emmi.
Otur emmi soluklan, iki sohbet edelim
"Olmaz" diyor, "hava kararmadan gidelim.
Cebimizde para yok, biz burda ne edelim?"
gidiyor yol yorgunu garibim Mehmet emmi.
Ayakları bedenini taşımakta zorlanıyor;
gariban, çevredekiler tarafından horlanıyor.
Yere çöküyor birden, fenalaşıp darlanıyor;
ölüyor yol yorgunu garibim Mehmet emmi.
Cenaze kalabalık değil, üç beş seveni var anca.
Başta ortalık sakin ama imam aniden sorunca;
"helal olsun" sesleri çınlıyor, tüm sokaklar boyunca,
gömülüyor yol yorgunu garibim Mehmet emmi...
Kayıt Tarihi : 2.5.2020 01:08:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!