GARİBAN İLE HORTUMCU

Yama birkaç santim, delik çok büyük

Nasıl kapatacak şaşar gariban

Yol uzun ağalar adımlar küçük

Varamaz menzile koşar gariban

Bir eli yağdadır bir eli balda

Hiçbir taşa değmez tekeri yolda

Ömrünü tamamlar düşte, masalda

Yokluk, kıtlık nedir bilmez hortumcu

Çamur olur varoşların yolları

Çamurdan da beter bunun halları

Kürek ağır, zayıf ince kolları

Yorgun argın eve düşer gariban

Lebi-i derya olur köşkü yalısı

Tuvalete serer acem halısı

Mebus , bakan olur bunun delisi

Akla hafsalaya sığmaz hortumcu

Gelir az velakin çocuk çok bunda

Sılası tütüyor her gün burnunda

Bir garipte ağlar soğuk koynunda

Avradın gözünden düşer gariban

Hanımın eşittir boyuna eni

Bitmez kuaförü, bitmez konkeni

Her ay arabası alınır yeni

Dolmuşa, tranvaya binmez hortumcu

Boru gibi pantol, ütü ne bilir

Gariban çocuğu sütü ne bilir

Salamı, sucuğu, eti ne bilir

İçer sulu çorba şişer gariban

Bıkar sarayından köşkü beğenmez

Her yerde şarkıyı meşki beğenmez

Hortumcu meşru bir aşkı beğenmez

Metres tutmayana denmez hortumcu

Allah zeka vermiş yoksul başına

Tez düşürmüş ama aş telaşına

Yeni girmiş onüç ondört yaşına

Yüklenmiş küfeyi taşır gariban

Oğlan kolejlere, kız kuluplere

Nasılsa dolarlar sığmaz küplere

Çok rastlanır nonoş monoş tiplere

Bir tek tokmak ile sönmez hortumcu

Kira günü gelmiş, sıkar yavuşak

Düşerler caddeye hep oğul – uşak

Sağ olsun varolsun bizim kavuşak

Kazağını cama sürer gariban

Değirmenin suyu gelir hortumdan

Vergiler, masraflar fakir sırtından

Ben tanırım hortumcuyu şortundan

Milletin sırtından inmez hortumcu

Garibanın aldığı da fitredir

Her kuruşu bir yüreği titretir

Kefen, garibana yarım metredir

Mezarında bile üşür gariban

Üç alır bir verir modern köroğlu

Üç-beş metresi var, bir kız, bir oğlu

Garibin yüreği dünyada dağlı

Cehennemde bile yanmaz hortumcu

Tokmakcı yoksulun yüzü soğuktur

Dinleme türküsün sesi boğuktur

Her dem göz yaşları oluk oluktur

Göz yaşı selinde yüzer gariban

Tokmakçının helal malda gözü yok

Ticarete, sanayi ye sözü yok

Onun hırsızlara yalnız yüzü yok

Kırk suyla yıkanmaz, yunmaz hortumcu