Ey yüreği hâlâ atan insanlık,
Ey uzak coğrafyaların saklı vicdanı…
Bu satırlar bir kâğıt değil,
Küller içinde kalmış bir kalbin nefesidir
Her kelimesi bir yaradır,
Her noktası bir mezar taşının gölgesi
Ben,Filistin’in kanla yoğrulmuş taşlarından konuşuyorum.
Ben, çocukların yarım kalmış hayallerinin yankısıyım
Bir çocuğun elinde düşmüş topun,
Bir annenin saçına sinmiş barut kokusunun adıyım
Gecelerimiz karanlıktan yapılmaz;
Demirin, ateşin ve çığlığın gölgesinden örülür
Sabahlarımız şafakla değil,
Toz ve dumanla uyanır
Her sabah bir mezar kazılır,
Her akşam bir ninni yarım kalır
Ey uzak diyarların insanları,
Biz burada ölümü değil,
Hayatı öğreniyoruz önce
Bir bebeğin doğarken duyduğu ilk ses,
Bir siren sesi kadar keskin,
Bir duanın yarım kalmış yankısı kadar kısadır
Bir annenin kucağında sallanan bebek
Düş değil, savaş büyütür
Ama yine de gülümseriz;
Zeytin dallarının kırık gölgesinde
Umudu saklarız avuçlarımızda
Ben Filistin’im…
Taşlarım, toprağım, minarelerim
Asırlardır ezanla ağlar,
Ninnilerim susmaz,
Bayrağım her düşen çocukla yeniden doğar
Her sokağımda bir hikâye,
Her duvarımda bir şiir vardır
Ey uzak şehirlerin vicdanı!
Bu mektup sana ulaştığında
Belki ben artık olmayacağım
Ama bu satırlar kan gibi akar kalbine
Ve bir gün seni uyandırır uykundan
Bak, biz susarsak zeytin dalları ağlar
Biz yıkılırsak gökyüzü kararıp yıldızlarını söndürür
Ama biz yine de direniriz.
Çünkü her çocuğun kalbinde
Bir Kudüs saklıdır
Her annenin ninnisinde
Bir yaşamak yankısı…
Bu topraklar sadece taş değildir;
Her taşı bir şehidin son bakışı,
Her taşı bir çocuğun son duasıdır
Bir gün bu topraklar
Kılıçsız, barutsuz,
Sadece ninnilerle anılacak
O gün gelene dek biz buradayız
Ey insanlık!
Filistin yalnızca bir harita parçası değil,
Bir sızıdır, bir haykırıştır, bir direniştir
Burada düşen her çocuk
Bir yıldız olur gökyüzünde,
Ve her yıldız
Bir gün size dokunur
Bu satırları bir dua gibi okuyun
Bir çığlık, bir mezar taşı,
Bir ninni gibi dinleyin
Çünkü biz hâlâ umutla nefes alıyoruz
Ve hâlâ direniyoruz
Unutma ey uzak yürek:
Bu mektup bir veda değil,
Bu mektup bir çağrıdır
İnsanlığın kalan son sesine,
Yitmiş vicdanına bir davettir
Filistin’den yükselen bu ağıt,
Bir gün Hürriyet marşına dönüşecektir
O gün gelince
Zeytin dalları yeniden filizlenecek,
Çocuklar yeniden gülecek,
Anneler yeniden uyuyacak
Ve gökyüzü artık bize bomba değil,
Yağmur yağdıracak
Ama o güne kadar
Bu mektup bir bayrak gibi dalgalanacak
Kalbinizde…
Kenan Ve Nisan Şiirleri
Kayıt Tarihi : 3.11.2025 22:32:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!