Muhabbete limon sıktı,
Sanal âlem, sanal âlem!
Edep, haya, töre yıktı;
Sanal âlem, sanal âlem!
Ayak verdim, işte ayak;
Dokuz yüz on dördün karakışında;
Dünya, mahşer oldu Sarıkamış’ta.
Enver Paşa orduların başında;
Cihana nam saldı Sarıkamış’ta.
Türk ordusu Erzurum’dan yürüdü,
Hürmet ile ben de arz edem hâli;
Sayın Savcım, bir de bu yana baksan!
Müştekinin iddiası hayali
Sayın Savcım, bir de bu yana baksan!
Işığa gerek yok, zaten ayandır;
Vaatler sıra sıra;
Adaylar çoklaşınca.
Hizmetler kavileşir,
Seçimler yaklaşınca.
Samimiyet pek yüksek,
Yaradan’ın son elçisi;
Selam sana ey Muhammed!
Kâinatın tek incisi,
Selam sana ey Muhammed!
Geldiğin çağ yaman idi,
Güle güle, yollarına
Bakanlara selam söyle.
"Hoşbeş" için kollarına
Takanlara selam söyle.
Alıp gittin sen başını,
Yüreğini ayan edip, açmışsın;
Sen gel de bizde gör ahde vefayı!
Tavşan gibi dağa küsüp kaçmışsın;
Sen gel de bizde gör ahde vefayı!
Bizdeki töreler açık seçiktir;
Dinle gardaş, bak neler var;
Şeref Kırval Pasajı’nda!
Dürüst esnaf, çarşı-pazar;
Şeref Kırval Pasajı’nda!
Mimarîsi ayrı buluş,
Şu Tanrı'nın bir hikmeti;
Canlı aşksız olabilmez.
Yürekler nasırlı sanki;
Kişioğlu sevebilmez.
Hurilerden bir yârim var,
Ümitsiz, yaman bir halim var.
Erenlere sualim var:
Seviyor mu, sevmiyor mu?
Gelin bizde postu serin,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!