Sen, güzel aşık, aşıksın Nihal'e
zamanın yükünü omuzlarında taşıyan bir yolcusun.
Adımların geçmişten bugüne uzanıyor; her adım bir hikâye,
her hikâye bir yara, her yara bir şiir.
Nihal'imin Vuslatı
Yüzün, seher vaktinin goncasıdır saklı;
Utanır her sabah, açar, ruha dokunur.
Bir bakışın, bin yıllık susuzluğa su olur,
İçimde yanar, bir özlemin nâr-ı hakkıyla.
Bir kadın hayal ettim
Sen çıktın karşıma
Seni sevdim
Başkaca kadın sevemedim daha
Nihal’im, Seninle Bir Kadın Hayaliyle
NİHAL RİSALESİ
Unutulmuş Biri Gibi Değil
Unutulmuşlukta Kaybolmuş Biri Gibi
Bir Nihal ki, gönlümde hem hicran hem visal;
Bir Nihal ki, her hali bana bir esmal...
Gül yüzünde hüznün telvinî ile yazar
Âlem-i süflîden âlâya bir mi’râc.
Sen diyorsun: “–Nihal’im!” O, “Efendim!” diyecek…
AŞK-I NİHAL RİSALESİ
(Mistik, Tasavvufî, Metafizik ve Alegorik Bir Çağdaş Yorum)
Dünya Yükünün Hamalı’ndan Nihal’ine
NİHALNAME: RIZANIN SIRRI ÜZERİNE BİR RİSALE
(Nihali Tarz’da, mistik–metafizik bir tefekkür)
I.
Sesimi Duymayan Kadına Ağıt
“Sana seslendim, kendi içimde yankılandım.”
1. Bab: İçime Konuştuğum Kadın
Bir Nihal ki,
rüzgârlarda eğilip sallanır
ama hiçbir kök onu tutamaz.
Bir Nihal ki, suyunu verirsin toprağına
ama dallarında başka bahçelerin meyvesi büyür.
İşte burada,
“NİHÂL’İN SIRRI”
Bir “Nun” doğdu kalbimin kıblesinden,
Kıvrım kıvrım sonsuzluğa uzandı.
“Ha” ile hemhâl oldu nefesim,
“Lâm”da durdum, Elif’e yandı.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!