Çunku sen Islam kokuyorsun!

Lule Dhromi Shameti
5

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Çunku sen Islam kokuyorsun!

Çünkü sen İslam kokuyorsun!

Canımın yandığısın, hey ünlü İstanbul,
Çünkü sen hoş ve güçlü bir şekilde İslam kokarsın,
Çünkü sabah akşam sende Kur’an okunur!
Hey İstanbul, asırlık deruniyetinde,
(Nisyan tozunu silkeleyip attın öte,)
çünkü deruniyetinde büyük ilahi nur taşıyorsun,
Nur saçasın, her daim nurlu olasın!
Hey camiilerle dolu olan İstanbul!
Sen İslam kokuyorsun, sen Kur’an kokuyorsun,
Ne güzel nağme, ne hoş mucize!
Hey camiilerle dolu olan İstanbul!
Ve göğe doğru yükselen minareler,
ve hoş bir sada ile yayılan güneş ışıkları,
ne büyük güzellik, ne büyük ve nadir zarafet!
Ne büyük saadet duyulur… Kur’an’dan içerken,
denizler, sahiller ve güneş ışıkları,
ve yaratılanların çoğu ve insanların büyük bir kısmı!
Bende asırlarda dolaşırım, tarihte gezerim,
Ezan dinmiş değil,
Dineceği de yoktur,
Daha güçlü ve daha içten,
okunur şimdi!
Her taraftan gelen ezanlar birbirine karışır, hemhal olur,
Bu toprak ne hoşça İslam
kokar, barış kokar!
Namaz kılanlar camiilere dökülür,
Nurların en güzeli ve en mucizevi olana.
Güzelim İstanbul, sen şehir devletisin,
Hayranlık uyandırırsın, aklımı başımdan alırsın,
başımı döndürürsün,
Sahildeki maviliklerin içinde kaybolurken,
serinletirsin ve ihtişama kapılmama vesile olursun,
Sahiden bir inci gibisin, gün doğarken,
(Anavatanimin güzelliklerini hatırlatırsın,
Adriyatik ve İyon denizlerin sularında ıslanan.)
Hey İstanbul, geniş sahalara ve
ufuklara yankı yapan güçlü bir sedasın,
nadir güzelliklere sahipsin, her biri hayran bıraktıran,
ağzımı açık bırakan,
her biri birer inci, pırlanta ve altın,
doğal ve hayranlıkla her ziyaretçin tadar,
yanına ise hatıra olarak,
aklını başından alan nur dolu imajını alıp götürür!
Ve tarihî kalelerde, sahillerde,
Güneşler gibi parlar asırlarda, yıllarda,
O büyük tarihî direnç ve mukavemet!
Ve buhar dolu denizleri hızlıca aşarsın,
Yakınlaşır onlarda kendini görürsün,
nasıl nurlandığını görürsün,
Beyaz yüzlü İstanbul, parıltı
dolusun her tarafında,
Ve rengarenksin,
Kalbin Fatih, camii ve nurla dolu iken,
aniden ruhumun bir parçası oldu.
İstanbul, tarihin İslam’la yazılmış,
Tadın gittikçe tatlılaşır ve hoş olur,
berrak gül kokularıyla kokulanır,
yüce olan Allahu Teala’ya tekbirlerle güzel
kokulara kaplanır,
ve Rahim olan,
Müezzinler Allahu Ekber diye seslenir
Ve sesleri sedaları bitmek bilmez.
İstanbul, sen ruhumun bir parçası oldun,
Ezanlar gece karanlığını ikiye yararken,
Ve her taraf, her yön,
Edirne’den Anadolu’ya,
Diyarbakır ve Adana’ya ulaşır,
Tüm dünyayı ayağa kaldırır,
Çünkü Allahu Ekber, La ilahe il-lallah,
Müezzinler dediler,
Müslüman kardeşler namaz kıldılar,
Allah Teala için övgüler dizdiler,
Hamd ve övgü ancak Allah’a aittir!
İstanbul, sen gerçekten letafet dolusun,
Güzeller güzeli minareli camiilerle,
Kur’an ise içtenlik ve ihlasla
okunurken duyuluyor,
Kalplerde tadılır, huzur getirir,
Tanrı’yı seven her yaratıkta,
Rahim ve Rahman olan Allah’ı,
kardeşliği lütfeden Allah’a,
Kurtuluşa götürecek doğru dini,
Aynı kaynak olan adı ile müsemma Kur’anı lütfeden Allah’a.

"Ma shaell llah, la kuvvete il-la bil-lah"

Lule Dhromi Shameti
Kayıt Tarihi : 18.1.2023 19:59:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hüsamettin Sungur
    Hüsamettin Sungur

    Şiirinizi
    beğeni ilr okudum

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Lule Dhromi Shameti