Ben sana koşarak;
Üstüm başım toz içinde,
Elim,ayağım kanayarak;
Öp de geçsin demeye gelirim.
Ben sana bir gün batımında;
Gözlerinde seyre dalmaya,
Mehtabı saçlarında yakalamaya,
Kollarında uyuyakalmaya gelirim.
Ben sana bir gece;
Kapına dayanarak,
Çok dertlendim bir çay koy!
Sabahlayalım demeye gelirim.
Ben sana bir pazar sabahı;
Enfes bir kahvaltıya,
Çay kaşığı sesleri arasında,
Kovboy filmi izlemeye gelirim.
Ben sana kitap tadında;
Şiirlerimi okumaya,
Hikayelerimi anlatmaya,
Bana ilham vermen için gelirim.
Ben sana bir kış günü;
Yağmurun altında yürümeye,
Toprak kokusunu içime çekmeye,
Sıcacık ellerini tutmaya gelirim.
Ben sana birdenbire;
Dertlerimden silkelenmeye,
Bunca zamandır neredeydin demeye,
Geçen zamanı telafiye gelirim.
Ben sana geçici hevesle değil;
Bir ömür yanında olmaya,
Zorluklara karşı koymaya,
Hayali gerçeğe dönüştürmeye gelirim.
Ben sana bir gün değil;
Beni sevdiğin sürece,
Kalbim attığı müddetçe,
Er ya da geç muhakkak gelirim.
Ben sana bir ömür;
Dizimin dibinde oturtmaya,
Saçlarını taramaya,
Gönlünün diğer yarısı olmaya gelirim.
Kayıt Tarihi : 26.3.2018 18:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir sözde diyor ya ; ''Bir 'pazar sabahı uyandığınızda mutfaktan kaşık sesleri ve enfes bir kahvaltı kokusu geliyorsa ve aileniz yanınızdaysa uyandığınız yer cennet demektir.'' Ben böyle bir ortam da büyüdüm kahvaltı ederken babamla kovboy filmi izlerdik yaklaşık 20 yıldır çocukluğumdan beri böyle.Zaman zaman hastalıklarda ve aileden uzakta geçirdiğim zamanlarda bu anları burnum sızlayarak hatırlarım.Bunun için aile ziyaretlerimi hep hafta sonuna denk getirmeye çalışırım ki o atmosferi tekrar yaşayayım diye.Şiirde de bununla ilgili bir dize var zaten.Bu şiiri başta aileme ve tüm sevdiklerime ithaf ediyorum...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!