Biliyorum Artık Denizi Göremeyeceğimi!

Kırılıp bir kenara atılmış mezar taşı…
Nasıl dinsin ki dinsin gözyaşı!
Haydi, oğlum!
Bunları al, ağacın gölgesine taşı…
Yarı okunur durumda cümlelerin başı!
Hep böyleydi;
Burada nisan yağmurunun yağışı…
Unutulmaz, gözlerin dalgalara kayışı!
..........
“ Biliyorum artık denizi göremeyeceğimi,
Boşuna tutmuşum elimde,
Nisan yağmurlarını...
Ne günler geçti o günden bu yana,
Bir gün sana geleceğimi,
Hem yönümüzü dönüp gürleyen çağlayana,
Hem de yüzüne bakıp ne diyeceğimi?
İçimdeki sürprizlerimi!
*
Biliyorum artık denizi göremeyeceğimi!
Hiçbir zaman içimdekini diyemeyeceğimi!
Bir gün olsun bile o ömre değer hatıranı,
Gönlümden silmediğimi, silemeyeceğimi!
Dalardı gözlerim seninle masmavi denizlere,
Bunda hiç kaymasın gözlerin sudaki izlere!
Burada sana görülmemiş bir taç öreceğimi!
Biliyorsun değil mi?
Yıllar öncesinden sakladığım hediyemi de
Bu seferki gelişimde vereceğimi;
Söz verdiğimi, mutlaka geleceğimi,
Seni gönlümden hiç silemeyeceğimi;
Cancağızım!
Bir türlü söyleyemediler değil mi sana?
*
Özlediklerim var bilirsin, gözüm nisan yağmurunda…
Niçin böyle durup, süzgün bakarlar suskunluğuma;
Şimdiye dek olmadı ki şu hâlim birinin umurunda!
Her an gördüğüm benim, matem renginde denizdi!
Yine burada yakıcı bir poyraza tutulan bendenizdi!
Kıyısında durmacasına yürüdüğüm,
Bazen durup, kum denizinde tuvalime çizdiğim,
İşte bu denizdi; o an her yanımda sen vardın sen!
Bunu yüzüne bakıp söylemek, öyle zor gelir ki!
Git gide yaklaşıp güzelleşen bulut sendin sanki!
Can parem!
Biliyorum artık, denizi göremeyeceğimi!
*
Oysa...
Çok istedim, ilk sözcüğümü duysaydın benden!
Olmadı!
Her gelişinde burada…
Düşün sensizliğimi!
Çok istersin biliyorum!
Her şey yeniden kurulsa!
Öyle mi? ”
..........
Haydi, gidelim oğlum!
Hava poyraza çevirdi
Çok üşüyorum oğlum!
Sıkıca tut, ellerimi…
Kızıl güneş ufka devrildi!
*
Yıllar sonra…
İki mezar taşı!
Unutulmaz bir hatıra!
Öyle ki hızlanır kalbimin atışı
Bitmez, silinmez Deniz’in gözyaşı!

(27.11.2014 02.00 – Adana)

Dost seslerinden; teşekkür ederim.
*
biliyorum artık denizi görmeyeceğim,
veda eder gibi ömrüme
martılar hoşça kalın
kumsalda kahrımı çeken kumlar
gidiyorum göğsüme vura vura... _________ Safdeha