Beş vakit ömrüm. Şiiri - Rıdvan Köse

Rıdvan Köse
26

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Beş vakit ömrüm.

Sabahım

Gün gebe, önündeki aleme..
Peşindeki nümayiş, ilerdeki alayiş için yaratılmadın ey insan!
Kalbindeki asayiş içindir bütün evrendeki faaliyet.
Ne renk verirsen o görünür günün,
Ne isim verirsen onu görür gözün.
Ne düşünürsen onu söyler sözün.
Özünü cetvelle dizecek,
Ruhuna inci mercan dikecek,
Ebediyen hiç sönmeyecek bir şule
Bir parıltı bezeyecek,
Her şeye bedel bir güzel var.
Her şeye galip bir öz var.
Ona dayan, ona güven
Ey yolu diken!
Kuvveti yiten,
Hakir toprak!
Kalk ve hakaretin içinde çiçek aç.
Toprak ol ve ruhuna güller saç.
Ey sonu olmayan deniz!
Solmadan bu beniz,
Kavuştur dalgalarına
Al götür beni bağlarına.
Bırakma kimsesiz sahillerde, bırakma beni cahil kumlarla.

Öğlenim
Her yer kalabalık, her yerde telaş
Sanki yegane maksat iş, aş, maaş.
Ey gençliğine güvenen ömrüm!
Yazın sonu kış, baharın sonu hazan.
Üstündeki nakışlar,
Sendeki hikemî bakışlar,
Sana olan Rahmanî akışları hatırla.
Hatırla ve Celilin huzuruna cemalî
İstirahat ile rahatla.
Yetmez mi ruhuna çektirdiğin tazyik
Yetmez mi latifene bindirdiğin yük,
Yetmez mi bu sonu bitmeyen ene
Biraz acıyorsan bu bedene
Kalk secde et inamı bitmeyene.
Halka ettiğin secdeleri
Halıkın arz seccadesinde
Gözyaşlarını dua yap
Ve secdeyi layık olana yap.
Ve sadece O'na tap.
Halk ile meşgul olan kalp telefonunu
Asıl seni düşünene aç.

İkindim

Hani güvendiğin taze ömrün?
Hani dağları devireceğini zannettiğin gençliğin?
Hani baharı saklayacaktın, koruyacaktın?
Hazan gülleri açınca yüreğin, geriye doğru bakakalırsın gözlerin yaşlı.
Başında beyaz çiçekler, hazan rüzgarlarıyla oynaşır.
Ömrünün son zamanında
Kalbin ve ruhun gamlı anında
Güneş batmaya meylederken
Onu hatırla, Ona dayan, Ona güven.
Sırtımda kamburum ile acizliğim dile geldi.
Aczle yoğrulan hamurum senle bile geldi.
Şimdi vakit, asrın gölgesinde bencilliğin hortumunu bükme,
İçine huzuru dökme zamanı.

Akşamım

Kıyama durdun mu Kayyum-u Bakî'nin huzurunda?
Yoksa daha çok erken demekle erteliyor musun kendini?
Ufukta kızıl çiçek açmak üzere
Başındaki beyaz çiçekler kızıla dönüşüyor...
Ertesi için çok geç.
Gölgen uzuyor ama hala sen küçüksün
Hala ömrün kısa...
Dünyadaki gölgene güvenme.
Senle beraber komşuların, dostların gül rengine yaklaşıyor.
Güllerin efendisini doğrularcasına kainat yaprak yaprak dökülüyor.
Senin dünyanı aydınlatan lamba dahi güle güle der gibi
Uful ve ufuka tapanlara elveda diyor...
Sevdiklerinle beraber lamba altında gülüştüklerin elveda diyor.
Ya seni sevenler... Güle dönüşen dünyada kül oldular.
Şimdi göç zamanı,
Heybendekiler, asıl sendekiler.
Kervana üryan katılıp göç yolunda sana bir arkadaş,
Bir araç, bir vasıta bazen de bir uçak olacaklar.
Heybendekiler akrebin olmadan,
Sendekiler patinajın olmadan, sen de güle gül.
Sen de yollarına dökül.
Şimdi batmadan siracın, secdede al ilacın.

Yatsım

Eserin bile kalmadı bu dünyada,
Seni hatırlayacak bir zihin,
Islak gözler kurudu artık.
Yerini parıl parıl yıldızlar aldı.
Gündüzlü ömrünü aydınlatan ömür güneşinin yerini harıl harıl yıldızlar aldı.
İşte bak müthiş bir gürültü...
Her tarafta bir çatırtı...
Kırılmaz denilen, sarsılmaz denilen dünya enesi fena sillesi ile sel olup aktı.
Afil şekiller, afil resimler, afil cesimler, afil cisimler yağ olup eridi.
Ey insan der gibi dağ zannettiğin çukurlara, zirve zannettiğin alçaklara,
Yetmez mi bu kadar dilendin
Yetmez mi bu kadar dillendin,
Yetmez mi bu kadar dinlendiğin.
Yetmez mi bu kadar medhettiğin.
Gel salata kıyam et.
Gel kıyametin ermeden selam et.
Titrediğin memerrlerden ona iltica et.
Ne olur ne olmaz erişmeden sana fena oku,
Son vazifeni gel ruhuna doku, ömrüne doku.
Güneşlerin, yıldızların uğruna başlarını feda ettiği o yar-ı Cebbar'e sen de başsız ol.
Hem birkaç dakikalık sohbet-i Yar ile ruhuna lahuti musluklardan saki ol, mülaki ol.
Hak deyip, halktan geçip, Halıka varıp ol server-i yaran hatırlar mısın miracını,
Andırır yatsım.
Minhacından şaşmayan peykeleri andırır yatsım.
Şimdi gel ey nisyan içinde yuvarlanan insan.
Yassı gönlüne yatsı namazını kıldır.
Kasi kalbine hayatı indir,
Asi şivene salatı bildir.
Şimdi vakit dönüşüm vakti.

Rıdvan Köse
Kayıt Tarihi : 24.11.2020 22:03:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Beşe ayırdım ömrümü ömrümü bilmez oldum. Beşe verdim vaktimi vaktimi vermez oldum. Neşe içinde hüzün varken ruhumda kelimeler fırtına oldu. Dindirdim ruhumu fakat ruhum beni dinlemez oldu. Beşe verdiğim bir secde anında, onu düşünürken harfler bana derya oldu.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Rıdvan Köse