Benim Aşkım Beni Sizin Aşkınız Herkesi B ...

BENİM AŞKIM BENİ
SİZİN AŞKINIZ HERKESİ BAĞLAR

"Hiçbir şarkıda fal tutmadan"
Kavuşmak adına soytarılık yapmadan
Korkmadan yılmadan usanmadan
"Ve hiçbir bahaneye"
"sığınmadan sevdim ben"

"Ciklet çiğner gibi Aşk'ı sakız yapmadan"
Karnının içinden başka konuşurken
şirinlik maskesinin çeşitlerini takmadan
Kaygılanmadan dolmadan taşmadan
"Ve hiçbir şahaneye"
"sağınmadan sevdim ben"

Sevenleri gördüm sonra
Hayalhane türevinden
Baruthane Aşkları batakhaneye dönmüş
Islahane yürekleri hapishaneye

Sevdim yine de kahvehane erkânlarını
Bir bardak çaya satılmış Aşk yudumlamalarını
Kütükhanelerine yazdırmak için
sevdiceklerine oynadıkları kumarbazlıklarını
Ve sonunda kütüphanelerine kaldırdıkları
o tozlu Aşklarını

Sebilhane edâlarını
Bir damla suya muhtaçlıklarını
Kayıkhane ruhlarıyla
kağıttan yaptıkları kayıklarını
yüreklerde yürütebilmek için
uğraştıkları boş çabalarını

Pastahanelerde pinekleyip
Postahanelerden Aşk'a yazdıkları mektuplarını
bir pulu yalayarak göndermekle
Âşık olduklarını sanışlarını

"Kumarhanelere çevirdikleri insanlıklarıyla"
"Aşk'ın elini gördüklerini zannetmelerine"
"Ve Aşk'ı yendiklerine inanmalarına"
"güldüm hep ben"

Yetimhane çocuklarıydı onlar
Aşk'ın yetimhanesinde büyüyüp
On sekizinden sonra sokaklara salınan

Aşk'ın yetimhanesinden çıkmayla
Aşk'ın tamirhanesinde çalışmak aynı şey değildi
Anlamadılar

Aşk yetim kalmıştı yine
Onlar
Aşksızlıkta ustalaştılar
Ve yemekhaneden Aşk'a sürekli
yemekler ısmarladılar

"Sevmek terzihanede dikiliyordu"
"Sevenler giyiyordu gerçek sevgiyi"
Aşk talimhanede kimseye uymuyor
Durduğu yerde eskiyor
ve lîme lîme dökülüyordu

"En sonunda Aşk'ı bir tımarhaneye kapattılar"
Yatakhanesi çok kapasiteli
"Herkes Aşk'tan delirmiş"
Herkes Aşk gömleğini giymiş
"Aşk'ın kendisi yok hiç ortada"
"Çünkü Aşk"
"insan ortalamasında değilmiş"

Doğumhane kapısında bekleşenleri
Aşk çocuğu diyerek çiftleşenleri
Haddehane lügatında kekleşenleri
gördüm sonra
Ama gülmedim bu kez
Ağladım
Aşk'ın çaresizliğine
Ve Aşk'ın tüm dengesizlere
bir çıkış yolu bir kurtuluş yolu gibi görülen
Keşişhanesine

"Hiçbir acıda tökezlemeden"
"Hiçbir Sevgide çok özlemeden"
Sarsmadan küsmeden susmadan
"Ve hiçbir daha ne'ye"
"dokunmadan sevdim ben"

"Briket dizer gibi Aşk'ı düz hizalamadan"
Burnunun ucundan başka görmezken
yârenlik tasmasının eşitlerini çekmeden
Kurgulanmadan bölmeden kesmeden
"Ve hiçbir viraneye"
"dönmeden sevdim ben"

"Sevenleri gördüm sonra"
"Dökümhane yerinden"

"Aşk hâlâ temizdi"
"Aşk hâlâ diri"
"Onlar kirliydiler"
"Aşk hiç ölmedi"...

[ Sevda Sevgi LALOĞLU ]