Maviye sevdasındandı
Deniz aşkı…
Yüzerken gökyüzünde uçtuğunu düşlerdi.
En çok kırlangıçları severdi,
Daldıkça mavinin derinlerine,
Gökyüzünün mavisini özlerdi.
Bir de kırlangıçları…
Dayanamaz, yüzeye gelirdi.
Bir heyecan kaplardı içini,
Unuturdu nerede ve kim olduğunu…
Karışırdı her şey bir diğerine,
Bilemezdi hangisi düş, hangisi gerçek!
Bazen rüzgârlarla yarıştığını düşlerdi,
Aslında rüzgâr neye benzer, hiç bilmezdi…
Görmemişti
Düşüncesinde uçarken, rüzgârlar bu yüzden esmezdi.
Sadece hayal ederdi;
O, kırlangıç sürülerinden birindeydi.
Gökyüzünde özgürce dans edeceklerdi…
Emindi, çok eğlenecekti.
Düşüncesi bile sevindirmişti…
İki mavi, yani cennetin diğer ismi,
Kırlangıçlar ise o cennetten birer huri …
Bazen dalgalarla yarışırdı,
Bazen de gemilerle.
Hep kaybederdi, ama yine de gülümserdi.
O hiçbir yarışta pes etmezdi,
Severdi...
Mavi, griye çalındığında,
Şimşek üstüne şimşekler çaktığında
Hüzünlenirdi…
''Gökyüzü birazdan ağlayacak'' derdi ve bilirdi.
Ama kendi gözyaşlarından habersizdi.
Ne ölümden korkardı,
Ne diğer balıklardan,
Ne de balıkçılardan…
Yalnızca gün batımıydı onu korkutan,
Susardı…
Mavi, önce kızıla dönerdi, o izlerdi.
Güneş giderken tüm maviyi silerdi,
Ağlardı…
Deniz, tuzunu gözyaşlarından alırdı.
Beklemek, yaptığı en iyi şeydi
Beklerdi…
Yüreğinin kenarına asmıştı umutlarını.
Yönü fersahlarca ötesindeki ufukta…
İşte, karşısında cenneti ala!
Hayatında rastladığı her şey büyülüydü sanki…
Belki de, cennetin mahremini örten sihirli bir perdeydi
onu korkutan gece…
‘Ve yıldızlar da gökyüzüne açılan pencereleridir’
diye düşünürdü kendi kendine…
Günün o ilk ışıkları onun için b/aşka gelirdi,
Bir de, cennetin mavi kuşları…
Kayıt Tarihi : 20.2.2013 03:05:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
deşim. E4sen kalınız.
TÜM YORUMLAR (1)