Cefapişe medet!
Feryadı var tütsülenen kalbimin..!
Sancılarım mütemadiyen arşa yükselip, gönlüme nakşediyor geri..
Bilmiyorum şimdi hangi eda ile otağına yüz sürmeli..
Cefapişe medet..
Fakir yüreğinden Tecrid ettirme bizi..!
Ceriham..
Yoksunluğuna iptilâ ellerinde üşüyor avuç içim..
Yokluğu sunduğunda katline vacip düşüyor dizelerim..
Soluk boruna cereyan eden menzilimin katline ferman verirken;
Pervaneden devşirme bir aşk nüksediliyor kubbe ağacımda
Siyah bir şiirin laneti okunuyor üzerimize,
Henüz Yirmisekiz kapıdan girip,mühreylenmiş iken ahirine...
Vuslatımızın sabrına meylederken sen,
Dinmek bilmiyor bu meyus gecelerdeki zelzele..
Musap aşkına!
Çıkar üzerindeki lâl olmuş cübbeyi,
Cefapişe medet!
Feryadı var tütsülenen kalbimin..
Sancılarım mütemadiyen arsa yükselip, gönlüme nakşediyor geri..
Bilmiyorum simdi hangi eda ile otağına yüz sürmeli..
Cefapişe medet..
Fakir yüreğinden Tecrid ettirme bizi..!
Yoksunluğum opia..
Bedbah ülkemdeki gizli öznem,
Bir bebegi sütten keser gibi azalarak gitseydin!
Suhuf üzerine yemin ederim!
-Temiz sevenler için askıya asılmış bir şiirdir bu!
Dizelerinde bulunan aşk kadar sahiplen ve üzerine alın..! -
. . . . .
Acı sırlar biriktirirken yazmayı marifet sanan ellerimde;
Yaşanmamış dünlerin mutlu kırıntılarını taşıyorum
Vakit kızgınlığı çeyrek geçiyor bayım
Saatin akrebi sokuyor kalbimi
Çekilmeseydi eğer kalbimin pimi
Dökülemeyecekti belki bu nara
Sözleri nâr olan adama...
- I -
Güney denizinin mehtabında örümcekler ağ dokurken dalgalara
İzbe kırıntıların vuruyor kırık hatrımın kıyılarına..
Sis yüzü görmeyen o kadar caddesi varken bu kentin
Hep hüzün falezlerinde çıkıyorsun karşıma..
SEVİ..
Âh sevi...
Mutluluğun yedinci kapısı aralanıyor bize,
Dizelerin katmer katmer dökülüyor tenime..
Sesinde kaderimi gördüğüm,
Çehresini hatim edip büründüğüm,
Kaleminden dökülen nağmeleri,
*vakit ayrılığın keraati..
Nefesimin son kokusu olacak satırlara gebe bir kalem ile
Yüklemlerimin yükünü anlatıyorum.
Yade içten ve sade